YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

10 Ocak 2017 Salı

KİLİMANJARO TIRMANIŞIMIZ...


10-11 Ocak 2007, Kilimanjaro-Tanzanya

Bundan tam 10 yıl önceydi.
2007 senesiydi.
1907'de kurulan Fenerbahçe'nin kuruluşunun 
100. senesi idrâk edilecekti...

Yeğenim Tunç Fındık dağcıydı.
Fenerbahçe'nin bayrağını.
Beş kıtanın en yüksek zirvelerinde.
Dalgalandırmayı plânlamıştı 2007'de...

İlk ayak Afrika'ydı.
Kilimanjaro dağıydı.
Yüksekliği 6000 m kadardı.
Bu yüce dağa çıkacaktı...

Hemen atıldım.
Yıllık iznimi aldım.
Gerekli hazırlıkları yaptım.
Ve ekibe katıldım...

Önce uçtuk Kenya'ya.
Sonra geçtik otobüsle Tanzanya'ya.
En yakın kasaba Arusha'ya.
Kilimanjaro'ya tırmanmaya...

19 kişilik ekiple.
Doluştuk bir minibüse.
İki saatlik bir sürüşle.
Vardık Machame Gate'e...

İlk gün, buradan başlayacağız.
Önce 10 km yürüyeceğiz.
1200 m kadar yükseleceğiz.
Machame kampında 3000 m.'de geceleyeceğiz...

İkinci gün, sabah erken kalkılacak.
7 saat kadar yürünecek.
840 m kadar yükselecek.
Ve 3840 m'de Shira kampına gelinecek...

Üçüncü gün, uzun bir yürüyüş.
İniş, çıkış yine çıkış yine iniş.
Ancak 110 m kadar yükseliş.
Barranco kampında 3950 m'de geceleyiş...

Dördüncü günde.
Çok uzun bir yürüyüşle.
750 m yükseltiyle.
Ulaşacağız Barafu'da 4700 m'ye...

Kampta erken yatacağız.
Gece saat 24.00'de uyanacağız.
01.30'da yola koyulacağız.
Gecenin içinde baş lambalarımızla yol alacağız...

Beşinci gün, 7 saat karanlıkta tırmanıyoruz.
5-6 km kadar yol alıyoruz.
- 15 derece soğukta donuyoruz.
Gün ışırken çocuklar gibi seviniyoruz...

Kilimanjaronun karları üzerinde yürüyoruz.
1286 m birden yükseliyoruz.
Sonunda 5986 m'de bir düzlüğe geliyoruz.
9 saat sonra Uhuru zirvesine varıyoruz...

Ay-yıldızlı bayrağımızı çıkartıyoruz.
On gün önce Demirkazık'ta ölen.
İki dağcımız için saygı duruşu yapıyoruz.
Ardından İstiklâl Marşı'mızı coşkuyla söylüyoruz...

Fotoğraflar çekip, inişe geçiyoruz.
Sonra koşa, oynaya iniyoruz.
Yeniden Barafu kampımıza geliyoruz.
Çadıra kendimizi zor atıp, bir güzel uyuyoruz...

6. gün, sabah dost Jambo'larımızla.
Hakuna Matata'yı birlikte söyleyerek.
Kilimanjaro tırmanışımızı kutluyoruz. 
Son hazırlıkları yapıp kamptan ayrılıyoruz...

Mweka Kapısı'na kadar 7 saat yürüyoruz.
12 km kadar yol alıyoruz.
Bir anda 3096 m'ye iniyoruz.
Tekrar bizi bekleyen Minibüs'ümüze biniyoruz...

Yorgun, argın ve kir içinde.
Geliyoruz Arusha'daki Otelimize.
Öncelikle giriyoruz sıcak bir küvete.
Sonra da gidiyoruz güzel bir yemeğe...

Bugün tam onuncu yıl dönümü, 6000 metrelik bu güzel Kilimanjaro tırmanışımızın  Eksplorer firması ve onun yöneticisi sevgili Ertuğrul Melikoğlu önderliği, Tunç Fındık ve Mustafa Kalaycı gibi profesyonel dağcıların rehberliğiyle yapmıştık bu gezimizi. Dostluk, sevgi, beraberlik, huzur ve büyük bir disiplin içerisinde geçmişti bu gezimiz. Döndükten sonra izlenimlerimi şöyle dile getirmiştim:

“Uzaktan her dağ herkese çok güzel görünür. 
Sıradan bir insan olarak etkilenebilirsiniz. 
Hatta onu uzaktan çok da sevebilirsiniz. 
Ancak, onun zirvesine ulaşmanın getirdiği duygu farklı oluyor. 
3-5 gün o yüce dağın sinesinde kaldığınızda, onunla iç içe oluyorsunuz. 
Girdisini çıktısını, iyi ve kötü yönlerini gözlemliyor, onunla bütünleşiyorsunuz. 
Sonunda zirveye vardığınızda artık onunla el sıkışıp, dost oluyorsunuz. 
Kendinizi onun dostluğunu kazanmış hissediyorsunuz. 
Artık, o sizin bir kardeşiniz, bir yakınınız gibi oluyor.

Hele de dağdan inip onun görkemli görüntüsünü bir kez daha gördüğünüzde, o arkadaşınızla artık gurur duyuyor, onun büyüklüğünü gördükçe "ben artık bu dağın arkadaşıyım" diye içten bir sıcaklık hissediyor ve onunla övünüyorsunuz.

Belki o dağı bir daha hiç görmüyorsunuz ama biliyorsunuz ki sizin tanıdığınız, güvenebileceğiniz bir kişilik hala orada bütün heybetiyle durmakta. 

Ve belki de sizi yeniden kucaklayabilmek için yolunuzu gözlemekte...”


Kilimanjaro Dağı tırmanış fotoğrafları:

https://goo.gl/photos/8eJMrVixRmZ6ChDE9
.