YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

30 Ocak 2013 Çarşamba

MOĞOLİSTAN...


İki katından fazla büyüklükte.
Moğolistan.
Hemen hemen.
Türkiye'nin yüzölçümünden...

3 milyon bile değil.
Buna rağmen nüfusu toplamda.
Yaşıyor bunun yarısı da.
Başkent Ulanbator'da...

1.5 milyon kişi yaşıyor.
1.5 milyon kilometrekare'lik.
Moğol topraklarında.
Kırsal alanda...

En düşük nüfus yoğunluğuna.
Sahip bir ülke bu anlamda.
Bütün dünyada.
Anlaşıldığı kadarıyla...

Geniş düzlükler, stepler.
Issız bozkırlar, çöller.
Masmavi bir gökyüzü.
Bembeyaz bulutlar ve yemyeşil yaylalar...

Ve bu doğanın içinde.
İnsanlar, yurtlar, atlar.
Koyunlar, büyükbaş hayvanlar.
Şahinler, kuşlar ve de kartallar...

Geniş bir kültür.
Oldukça eski bir tarih.
Ve inanılmaz bir doğa.
Var bunların hepsi Moğolistan'da...

Cengiz Han kurmuş.
Moğolistan'ı.
Birleştirerek obaları.
1206 yılında...

Ama Anayurdu Türklerin.
Göktürk'lerin.
Cengiz Han'dan 500 yıl evvelinde.
Anadolu'ya göçmeden çok önce...

İnanılmaz biçimde benziyor.
Anadolu topraklarına.
Moğolistan stepleri.
Dağları ve tepeleri...

Bizim için çok önemli yerler.
Buralar.
Çünkü burada bulunuyor.
Türk tarihiyle ilgili ilk kanıtlar...

"Türk" sözünün geçtiği ilk belgeler de.
Güzel Türkçe'mizin ilk sözleri de.
Bulunuyor burada, Moğol steplerinde.
Karakum'daki Orhun Abideleri'nde...

Tarihin derinliğinden.
Sesleniyorlar.
Kül Tiğin'ler, Bilge Kağan'lar.
Tonyukuk'lar:

"Üstte mavi gök çökmedikçe,
Altta yağız yer delinmedikçe
Kim bozabilir töreni,
Senin ilini
" diyorlar...



Moğolistan gezisi fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipMI3dFbcWBr0A4Mhl7mx1b2rlZZUwQmksQJgCQkp8COpzxvondT9PNPUzGiGN7Frw/photo/AF1QipN4Tak86MotulJ9rkwzMWXzK8-dnpJk-ZJIH3GD?key=WE84SHVCaXZVNmtZTEVGdmkzREtpcnV1aUl4TjJn

Moğolistan ve Türkler 
(TRT2'de yayınlanan Miras Coğrafyalar Programları):

27 Ocak 2013 Pazar

BUGÜN VEZİRKÖPRÜ'DE...


Bugün davetliydik.
Vezirköprü'ye.
Kaz eti yemeye.
Aşık Eraslan Akyol'un evine...

Kazlar kızarmaya başlamıştı bile.
Biz gittiğimizde.
Nar gibi ateşin önünde.
Eriyen yağları da alttaki tepside...

Kazlar tam 3.5 saatte pişti.
Yağları kaynatıldı, eritildi.
Bulgur pilavı ile servis edildi.
Hep birlikte afiyetle yenildi...

Saz da vardı, söz de.
Koyulaşan sohbette.
Eşlik etti bizlere.
Birkaç kadeh mey de...

Lâf lâfı açtı.
Sohbet koyulaştı.
Eraslan Akyol sazı aldı.
Ve benim için şu dizeleri sıraladı:

Nasib olup Hocam gitmek dilersen
Selâm söyle bizi bilen dostlara
Şâle kumaş alıp satmak dilersen
Selâm söyle bizi bilen dostlara

Gittiğin yol engin olsun, düz olsun
Vardığın yer al baharlı yaz olsun
Git de gardaş kavuşmamız tez olsun
Selâm söyle bizi bilen dostlara

Hüseyin Abdal'ım doğruya sözüm
Bize yardım etsin Hüseyin Gazi
Ayrılık ateşine yandırma bizi
Selâm söyle bizi bilen dostlara
...



Eraslan Akyol'un kaz ziyafeti fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipMcOm4nQ_pp9_e06f-rzU3R2F1e9Wjy3ZXg6zb_JCZt41PeUTPbyK-TfYbLvn-cEw/photo/AF1QipMCYEmm1ikmYiEHSZhtoGNNIYK4CIZjm1pLv_wc?key=Vm94ZnJXdWNOU3Fmc0ljUEdTRXdOOWpiTVVSZ1B3

.

SİBİRYA'NIN SONU...

Görmüştük.
Koca Sibirya'nın.
En güzel bölümünü.
Baykal gölünü...

Artık Sibirya'dan ayrılacaktık.
Sabah erkenden kalktık.
Trende yerimizi aldık.
İrkutsk ile vedalaştık...

Baykal gölü kıyısındaydık.
Sabah güneş doğarken.
İzledik gölü tren penceresinden.
Moğolistan'a doğru yolalırken...

Seyrettik yeşil bir parkurda.
Tam 15 saat boyunca.
Sis, yağmur, dolu ve güneşle...
Karşılaştık hepsiyle seyahat süresince...

TransSibirya yoluna veda ettik.
Ulan-Ude'de.
Dönüp yöneldik güneye.
TransMongolia treniyle...

En son tren istasyonu.
Naujki.
Rusya'nın Moğolistan sınırında.
TransMongolia tren yolunda...

Sonunda geldik buraya.
Gün batımında.
Pasaportlar toplandı.
2 saat bekletildik vagonlarda...

Sonra hemen geçtik Altan Boulag'a.
Moğolistan'ın sınırdaki ilk istasyonuna.
Pasaport kontrolü yapıldı burada da.
Tam üç saatta...

Tüm gece yol aldık.
Karanlıkta.
Anadolu'ya benzer topraklardaydık.
Sabah gözümüzü açtığımızda...

Orta Anadolu'ydu sanki manzara.
Dağları ve ovalarıyla.
Yurt denilen çadırlarıyla.
Köyleri ve büyükbaş hayvanlarıyla...

İndik trenimizden sabah olduğunda.
Gelmiştik sonunda.
Moğolistan'a.
Ve onun modern Başkenti Ulan-Bator'a...



Sibirya'nın sonu fotoğraflarım:
https://picasaweb.google.com/105371707000908378020/SibiryanNSonu#5836968672104025682

.

8 Ocak 2013 Salı

BAYKAL DONDU...


Yaz aylarında gittik.
Bir güzel gördük.
Sibirya'nın ortasındaki.
Baykal gölü'nü...
https://yucel-tanyeri.blogspot.com/2013/01/baykal-golu.html

Hava sıcaktı.
Su serindi.
Ama bazı arkadaşlarımız.
Bu suya bile girmişti...

Tekne kiralamıştık.
Keyifle dolaşmıştık.
Gölün kristal berraklığındaki.
Suları üzerinde...

Sibirya'daki.
Bu göl donuyor.
Kış geldiğinde.
Ve havalar soğuduğunda...

Kasım-Aralık aylarında.
Başlıyormuş donma.
Dönüşüyormuş kalın bir buz tabakasına.
Gölün yüzeyi Ocak ayında...

Geçiliyormuş rahatlıkla.
Karşıdan karşıya.
Yaya, kızakla veya kamyonla.
Gölün üzerindeki 2 m buz kalınlığında...

Sonra ısınmaya başlıyormuş hava.
Bahar aylarında.
Ama sürüyormuş buzlanma.
Haziran'a kadar olan zamanda...

Bizler göremedik.
Gölün bu buzlu zamanını asla.
Ama gelin birlikte izleyelim bu olayı.
İnternet'ten topladığım fotoğraflarla...


Donmuş Baykal Gölü fotoğrafları:

https://photos.google.com/share/AF1QipNyiMIhxIWvCbFKDj6_OEG0sx7Is4zLawPd4CR4QsZuSgXDG2ADgFZTOCscFZsuQw/photo/AF1QipPEiJQPgMToMHCWcMFDuGRd2RoBoQVIqwoQuxqd?key=RTdUR2ZLNV9wVnV6RkRFRkNzaWdaZ3NXRkpuLVFR

.

6 Ocak 2013 Pazar

BAYKAL GÖLÜ...


İki gün konaklamıştık.
Sibirya'nın İrkutsk kentinde.
Kalacaktık iki gece de.
Baykal Gölü
'nde...

Dünyanın en eski.
En derin ve.
En temiz gölü.
Baykal gölü...

25-30 milyon
yıllık bir göl burası.
Dünya Coğrafyası tarihinde.
636 km boyunda, 79 km eninde.
Ve 1642 m derinliğinde...

Beş'te bir
'ini.
Yani %20'sini.
Barındırıyor burası dünyadaki.
Tüm tatlı su rezervinin...

Tek başına daha fazla su bulunduruyor.
Kuzey Amerika'daki.
Superior, Erie,  Ontario, Huron ve Michigan.
İsimli beş büyük gölden...

Sularını buraya taşıyor.
Gölün çevresindeki tam 336 nehir.
Ama koca gölü boşaltıyor.
İrkutsk'tan geçen bir tek Angara nehri...

Sanayi yok çevresinde.
Pek fazla yerleşim yeri de.
Suları çok berrak bu nedenle.
Tam bir kristal temizliğinde...

Çevresi kaplı dağlarla.
Yemyeşil çam ormanlarıyla.
1700 çeşit hayvan ve 850 bitki yaşamakta.
Büyük çoğunluğu endemik yalnızca burada...

Dünyanın tek tatlı su foku da.
Yaşıyor buranın sularında.
Gölün en büyük adasında.
Olhon kıyılarında...

Baykal Gölüne özgü bir balık.
Somon cinsi Omul balığı.
Çoğu yerde hemen yapılıyor ve satılıyor.
Tütsülenmiş biçimde midelere indiriliyor...

Olağandışı fauna ve florası.
Yapıyor bu göl ve etrafını.
1996 yılından bu yana.
Unesco Dünya Mirası alanı....

Keyifle gezdik, yaşadık burada.
25-30 derece sıcaklıkta.
7 arkadaşımız girdi serinlemek amacıyla.
Baykal'ın serin sularına...

Yazın bile 8-10 derece.
Isısı suların Baykal Gölünde.
Ancak gelebildi bu 7 er kişi kendilerine.
Birkaç duble Rus votkası içtiklerinde...


Baykal Gölü fotoğraflarım:

https://photos.google.com/share/AF1QipPa40l9wDtJn2YSaFkyWg1QbIRbyKza997tzE8Nnm-UC5oSce9gmzSP9hx-XqZ0mA/photo/AF1QipNKVQqafF5kiDW79siRXzm2u-pkiWjuxMUSiv85?key=Z3YxdXY0czFwb3RMT0FlZnZDbGMzek1ydkNfcHNB

.

3 Ocak 2013 Perşembe

İRKUTSK'UN PENCERELERİ...


Anlatmıştım Sibirya'daki.
Irkutsk'u.
Blog yazımda:
2012 yılında.

Çok güzel evleri var.
İrkutsk'un.
Ahşap, eski.
Ve de oldukça renkli...

Kaldık böyle bir evde.
İrkutsk'ta konakladığımızda.
Sevimli ev sahibemiz.
Galinka'nın pansiyonunda...

Dikkatimi çekti.
Daha sonra.
Benzeri birçok ahşap ev var İrkutsk'ta.
Özel mülkiyette ve çoğu da eski durumda...

Büyük bir orman alanı.
Çam ormanlarıyla kaplı.
Biliyorsunuz.
Sibirya...

Bu nedenle kullanılmış zamanında.
Ahşap ve tahta.
Ev yapımında bolca.
İnce ince oymalarla...

Girdiğine inanılırmış.
Kapı ve pencerelerden evlere.
Sibirya'da.
Kötü ruhların...

Bezenmiş evler.
Çıkıntılarla, girintilerle.
Ve farklı süslemelerle.
Bu nedenle...

Panjurlar yapılmış.
Pencerelere.
Hepsi de boyanmış.
Farklı renklere...

Mavi umudun rengiymiş.
Yeşil, gençlik ve uzun ömrün.
Beyaz ise.
Saflık ve temizliğin...

Kapılar.
Saçaklar.
Pencereler.
Perdeler...

Anlamı var ayrı ayrı bu işlemelerin.
Hem fonksiyonel, hem dekoratif.
Hem de sembolik bu ögelerin.
Rengârenk kapı ve pencerelerin...


İrkutsk pencereleri fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipN9mCge5Le0dgYRqICOIAx5Gy-v7Zwhbxkad7ovPd4toimM0iNo46tRTl9VslVHYA/photo/AF1QipNMLxCcNn8sFFFYWppRG8TD7RGK2KjenDgDpII_?key=c3Q2S2xJLUd3M1Mxc2hRcmkwamREZ09PMUxLSTJR

.