YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

30 Ocak 2020 Perşembe

SİNGAPUR ARAP MAHALLESİ...


- 2 Mart 2019, Singapur -

Gezerken Singapur'da.
Singapur'un caddelerinde, sokaklarında.
Birden, farklı görüntüler çıktı karşımıza.
Girmiştik Singapur'un görüntüsünden farklı bir ortama...

Alışmıştık Singapur'un çağdaş mimarisine.
Çok katlı binalarına, modern gökdelenlerine.
Düzgün sokaklarına, geniş caddelerine.
Parklarına, bahçelerine, çiçeklerine...

Birden karşılaştık farklı bir durumla.
İki katlı renkli binaları ve altta dükkanlarıyla.
Tabela yazıları Arap harfleriyle.
Yanında iki cami ve minareleriyle...

Arap Caddesi.
Ya da Arap Mahallesi.
Deniliyor buraya.
Singapur'dan farklı bir manzara var burada...

Müslümanların ilk yerleştiği yer Singapur'da.
Burası Sultan Muhammed Şah zamanında.
Araplar, Malezya'lılar, Sumatra'lılar, Java'lılar.
Denizciler, taşıyıcılar, tüccarlar hepsi buradalar...

Tüm Müslüman topluluklar.
Sultan Sarayı yakınlarında toplanmışlar.
Sir Stamford Raffles1820'li yıllarda.
Singapur şehir planlamasını yaptığı  sıralarda...

Sir Stamford Raffels, bu bölgeyi.
Sultan Muhammed Şah'a tahsis etti.
Sultan burasının Müslüman bölgesi olmasını istedi.
Ve buranın bir Ticaret yeri olmasına karar verildi...

Günümüzde de çoğunluğuyla.
Bir Müslüman topluluğu var burada.
Sultan Camisi bölgenin simgesi.
İki katlı, renkli evleriyle bir turizm merkezi...

Evlerin altında küçük dükkanlar.
Etrafta çok sayıda ilginç restoranlar.
Akşam üzeri trafiğe kapatılan sokaklar.
Yemek yiyenler, gezenler, oynayanlar...

Arap Mahallesi'nde  çok sayıda.
İstanbul adında.
Türk Restoranlarına.
Rastlıyorsunuz burada...

Bunların dışında Barlar, Restoranlar, Kafeler.
Giyecekler, yiyecekler-içecekler.
Kokular, çiçekler, hediyelikler, acılar-ekşiler.
Hepsi ve daha fazlası Arap Mahallesindeler...


Arap Mahallesi Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipOxNfSny1j5xmqMNkzWe4yDBeHYKjH3-lotgk6b-Te6Zv2wqm4GW0DTAracK8cNcA/photo/AF1QipMQe2NZCFwHaY2GELSS19xBWK4mY_2IPvQYEUBi?key=SEEyUS0wLUg2VDFndUdhODZ4aVZ6b0FmZUhGM19B

.

19 Ocak 2020 Pazar

SİNGAPUR...


- 1-3 Mart 2019, Singapur -

Bir yıl önce Çinhindine gitmiştim.
Singapur ile ilgili bir tek yazı iletmiştim.
Singapur havalimanı anlatmıştım.
Bu şehir ile ilgili anılarımı yazamamıştım...
https://yucel-tanyeri.blogspot.com/2019/03/cicek-ulkelerinde.html

Singapur'da o gece transit kalmıştık.
Changi Havalimanını güzel gezmiştik.
Dönüşte Singapur'da bir gün kalacaktık.
Singapur'u o zaman görüp, gezeriz demiştik...

Dönüşümüz 1 Mart'tı.
Atatürk Havalimanı kapatılmıştı.
Mecburen 2 gün Singapur'da kalacaktık.
Singapore Airlines bizi Krallar gibi ağırladı...

Singapur Cumhuriyeti.
Bir şehir ülkesi.
Yani Singapur, ülkenin hem tek şehri.
Hem de ülkenin Başkenti...

Singapur, Malezya yarımadası'nın güneyinde.
Ekvator'a yalnızca 135 km mesafede.
Bir ada ülkesi, yüzölçümü  719 kilometrekare.
Yani, Türkiye'nin binde biri büyüklüğünde...

Eni, topu topu 23 km.
Boyu da nereden ölçsen 43 km.
6 milyon nüfus yaşamakta burada.
Singapur adasında...

Nüfusun büyük çoğunluğu (% 74) Çin'li.
% 13Malay, % 9'u Hint'li.
Azınlıkta olanlar gerisi.
Arap, İngiliz hatta Türk gibi...

600 yıl önce.
Malay Kralı'nın yolu düşer bu bölgeye.
Kral heybetli bir Aslan görür bu adada.
Singapura ismi verilir bu adaya...

Singa,  Aslan.
Pura ise Şehir demektir aslında.
Malay lisanında.
Aslan Şehri anlamında, Singapura...

Gerçekten de simgesi Singapur'un.
Üstü Aslan, altı Balık olan.
Adı, Merlion (denizaslanı) olan heykeldir.
Sayısı da adada tam 5 tanedir...

1819 yılında Büyük Britanyalılar.
Burada bir serbest Liman kurarlar.
Paylaşılır bir ara İngiltere ile Hollanda arasında.
Sonra da tümüyle bağlanır Büyük Britanya'ya...

Süveyş Kanalı açıldıktan sonra.
Hızla gelişir bu ada.
1942'de işgal eder Japonya.
1965'de de kavuşur bağımsızlığına...

Singapur'un toprağı yok.
Tarım arazisi yok, doğal kaynakları yok.
Küçük yüzölçümü, büyük bir ticaret hacmi.
Finans, turizm, teknoloji ve önemli bir liman ülkesi...

Kuşları beslemek, ortalıkta sigara içmek.
Yere izmarit atmak, bağırmak,
Sakız çiğnemek, gürültü yapmak, korna çalmak.
Bu ülkede kesinlikle yasak...

Singapur, bu nedenlerle bakımlı ve temiz.
Dikey mimarisiyle, temiz caddeleriyle.
Eğlence merkezleriyle, bahçeleriyle.
Görkemli Parkları ve renkli çiçekleriyle...

Gezdik burada Marina Körfezini.
ChinaTown'u, Orchard Caddesini.
Güzelim Körfez Bahçeleri'ni.
Yaşadık Clarke Rıhtımı gecelerini...

Güzel bir ülke Singapur küçük ama.
Kişi başına düşen milli gelir  ortalamasında.
56 bin dolarla, dünyada üçüncü sırada.
Türkiye ise 76. sırada, 10 bin dolarla...



Singapur Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipOaahb249XtkKMITHi2Cc6CbQhonbcigNye2R1897qxDrN0TpwkVXqkDP_ToX1lYA/photo/AF1QipPWtaaTPp7Ul4cPHmsxfgzJ5eUJDSYhaiKguxiZ?key=dE9OQnk2VzRzRFo4Ry1FUkRSd2dONjRtdEFESzJB

Singapur Gece Işık Gösterisi (internetten) :
https://www.youtube.com/watch?v=J3tT_c9HzJg
.

15 Ocak 2020 Çarşamba

SİNGA-PURE ART...


- 1-3 Mart 2019, Singapur -

Sakız çiğnemek Singapur'da yasak.
Ama yasak değil, burada Sanat yapmak...
....................

Singapur temelde bir ticaret şehri.
Önemli bir liman  kenti.
Finans, turizm ve teknoloji ülkesi.
Ama ayni zamanda bir Sanat merkezi...

Zaten Singapur'u ilk gördüğünüzde.
Karar veriyorsunuz, mimari siluetiyle.
Binaları, yolları, parkları, bahçeleriyle.
Karşısında olduğunuza bir Sanat eseriyle...

Singapur kentine.
Kısa süren ziyaretimizde.
Karar verdim buna iki tane.
Sanat Müzesi gezimle...

Singapur Ulusal Galerisi.
Singapur'un Yüksek Mahkemesi.
Ve yanındaki Belediye Binasının birleşmesi.
Sonunda olmuş bir Sanat Merkezi...

Her iki bina da.
Yapılmış 1929 yılında.
90 yıllık sanat yapısı her ikisi de.
2008'de birleştirilip çevrilmiş Sanat Galerisi'ne...

Her iki Ulusal Anıt da.
Birer sanat eseri adeta.
Toplam 64 bin m2 yani 64 dönüm sergi alanına.
Sahip bu Galeri, inansan da inanmasan da...

Girdik Galeri alanına.
Eski Yüksek Mahkeme Binasına.
Muhteşem bir sergi var burada.
Minimalism başlığı altında...

Minimalism akımı Sanat dallarında..
Başlatıldı 1960'lı yıllarda..
Zamanla, yalnızca değil Görsel Sanatlarda.
Dizayn, mimari, müzik ve moda dallarında da...

80 sanatçı bir araya gelmiş.
150 eser sergilenmiş.
Mekan, Işık ve Obje çalışmalarıyla.
Çalışmaları çok küçük olmasa da...

Sonrasında Bilim-Sanat Müzesi.
Müthiş bir mimarlık eseri.
Çağdaş bir Lotus Çiçeği.
Görünümüyle burası Singapur'un simgesi...

21 ayrı Galeri var burada da.
Sanat, Kültür ve Bilim alanında.
Yer verilmiş burada da.
Minimalisme geniş alanlarda...

Buradaki Sergide de.
Yer verilmiş daha çok Minimalism'e.
Onun Asya kültürünün etkisiyle.
Minimalism'deki değişikliklerine...

Işık ve renk gösterisi.
Burada öncelikli.
Tavandan asılı renkli-ışıklı pleksiglaslarla.
Gezindikçe değişen renklerin yansımalarıyla...

Sözün özeti:
Çağdaş bir yer Singapur şehri.
Sanata düşkünlükleri.
Zaten kent mimarisinden belli...


"Singa-Pure Art" fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipNPpPoEu-ji5Tj6qaiArDb4RVzqLcyQMhUnCtxVTuDPXmzP0iDcBmZN12gqGH6CiA/photo/AF1QipOuV69Bn20JsnuXRW6uAEViKKQv_tYXp09m2mvf?key=QVVVWEhHVmE3MDQ3QlhsbFp2bVlhalpNZ042VHVn

.

PHNOM PENH PAZARI...


- 28.02.2019 Phnom Penh, Kamboçya -

Mekong nehri kıyısındaki.
Phnom Penh'i.
Kamboçya'nın Başkenti'ni.
Anlatmıştım Blog yazımda bir yıl önceki:

Daha önce Kamboçya'da.
Siem Reap'ta.
Angkor Wat tapınağının olduğu alanda.
Bulunmuştum bir Sokak Pazarı'nda:

Son günümüzdü Phnom Penh'de.
Gezecektik şehirde.
Akşam üzerinde de.
Uçacaktık Singapur kentine...

Kalktım erkenden sabahın seherinde.
Biraz yürümek amacım kahvaltıdan önce.
Konakladığımız Otelin hemen çevresinde.
Gördüm bir Sokak Pazarı sürpriz biçimde...

Hemen daldım bu Pazar'a.
Dolaşıyorum ara sokaklarında.
Karmakarışık alanlarda.
Renkli insanlar arasında...

Renkli sebzeler, meyveler.
Açıkta satılan tavuklar, etler.
Canlı canlı böcekler, balıklar.
Non-hijyenik tezgahlar...

Bir ülkenin.
Gerçek yeme-içme kültürünün.
En güzel algılandığı.
Yerler sokak arası pazarları...

Yalnız ve güzel ülkemin pazarlarında.
Rastlıyoruz domates, biber, patlıcan'a.
Marul, soğan, fasulye, maydanoz'a.
Ya da üzüm, elma, armut, portakal'a... 

Burada, akla hayale gelmedik sebzeler.
İsimlerin bilmediğimiz meyveler.
Çeşit çeşit balıklar, midyeler, böcekler.
Haşlanmış, pişirilmiş acayip yemekler...

İsmini soruyor, öğreniyorsun.
Ardından, hemen unutuyorsun.
Tadayım diyorsun, istiyorsun.
Şekline biçimine bakıyorsun, duruyorsun...

Üç saat dolaşsanız burada.
Üç gün yemek yemezsiniz vallaha.
Sabah sabah dolaştım bu Pazar'da..
Vakit geçti, haydi Oteldeki kahvaltıya...


Phnom Penh sokak Pazarı fotoğraflarım:
.

11 Ocak 2020 Cumartesi

HERAKLES ANITI...



-15 Mayıs 2019, Kassel-Almanya -

Yunan Mitolojisi'nde.
Herakles denilmekte.
Herkül adı ise. 
Roma Mitoloji'sinde...

Tanrılar tanrısı Zeus.
Evlidir Tanrıça Hera ile.
Zeus kaçak et keser Alkmene ile.
Ve sonunda Herakles gelir yeryüzüne...

Bu durumu öğrenir kısa süre sonra.
Tanrı Zeus'un eşi Hera.
Tanrıça, öfkeden deliye döner.
Ve bebekken Herakles'i öldürmek ister...

Tanrıça Hera, iki yılan koyar onun beşiğine.
Ancak Herakles, 3 günlük bebek olduğu halde.
Öldürür yılanların her ikisini de.
Bu onun ne denli güçlü olacağın gösterir ileride...

Herakles, 18 yaşına geldiğinde.
Büyük zararlar veren sürülere.
Kitharon aslanını öldürdüğünde.
Ödül olarak evlenir Kral'ın kızı Megara ile...

Herakles'in bu evlilikten 3 çocuğu olur.
Ancak Tanrıça Hera'nın öfkesi sürer. 
Herakles'in çocuklarına türlü oyunlar oynar.
O da çok kızar, karısını ve 3 çocuğunu öldürür...

Kralın kızını öldürmesi nedeniyle.
Herakles, girer Kralın hizmetine.
Kral verir ona başarılması çok zor görev 12 tane.
O da bir bir yerine getirir bunları büyük gücüyle...

İşte bu Mitolojik öyküye.
Yapmışlar bir anıt taa, 1699 senesinde.
Herkül Bahçesi isminde.
Almanya'nın ortasında Kassel'de...

Bu anıt Wilhelmshöhe'de.
Yemyeşil bir Park içinde.
Deniz seviyesinin 525 m üzerinde.
Bir tepede, 71 m yükseklikte...

Dönemin Kralı Karl, 1699 yılında.
Bir seyahate gider İtalya'ya.
Kral hayran kalır bahçelere ve mimari yapılara.
Düşünür bir Park ve Herkül heykeli yaptırmaya...

Heykel yaptırılır 1701-1717 yılları arasında.
Ausburg'dan getirtilen.
Anthoni adında.
Bir kuyumcuya...

Anıtın hemen önünden başlayan.
Yüksek bir eğimle 250 m aşağıya kadar uzanan.
Havuzlar, çeşmeler, fıskıyeler bulunduran.
Bir yapı var merdivenlerle şelaleler oluşturan...

Dev boyutlu Herakles heykeli.
Önündeki devasa su merdivenleri.
Müthiş büyüklükteki orman içindeki bahçesi.
Kullanılmakta Kassel'de  400 yıldan beri...

Her zaman gezebilirsiniz bu Parkı.
Ama izlemek istiyorsanız muhteşem su oyunlarını.
Gündüz ve gece yapılan su gösteri zamanlarını.
Önceden öğrenmeniz gerekir görmek için burayı...

Bu Herakles Anıtı, önündeki Havuzu ve
Dünyanın en büyük yamaç Bahçesiyle birlikte.
2.4 kilometrekare büyüklükte.
UNESCO Dünya Kültür Mirası içerisinde...


Kassel Herakles Anıt ve Bahçesi fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipPjuInSsM4h688XiiDYje33GyUYRwDDmuF-koysqq9AoGPLKv_JW3j0WNKBOLd6AA/photo/AF1QipPhrG9fCcTdhQYb8jO_ztiF_3Y-ZdvQc4WsX4O1?key=Qll6N2p1bkJPNXd3c3hjTDJvYnNHb0I4bEotbjhn

Su gösterisi Videosu (internetten) :
https://www.youtube.com/watch?v=Qh6H1ydAfhU


.

7 Ocak 2020 Salı

KIZIL KMERLER...



- 26-27 Şubat 2019, Phnom Penh-Kamboçya -

1950'li yıllarda.
Amerika ve Rusya.
Operasyondaydı Güney Batı Asya'da.
Çin-Hindi denilen alanda...

Paylaşılmıştı bu saha.
Kuzey VietnamRusya'ya.
Ve G. Vietnam, LaosKamboçya da.
Amerika arasında...

Krallıkla yönetiliyordu Kamboçya.
Ama 15 yıl sonra.
Devam etmekte olan Vietnam Savaşı'yla.
Düzen değişmeye başladı Kamboçya'da...

ABD, K. Vietnam'ı bombalamaya başlamıştı.
Vietnamlılar Kamboçya'ya sığınmıştı.
Pirinç üretimi % 80 azalmıştı.
Kamboçya'da kıtlık başlamıştı...

İşte bu sıralarda.
Eğitimini almış olan Fransa'da.
Komünist bir siyasetçi, Pol Pot adında.
Döndü vatanı Kamboçya'ya...

Kamboçya Komünist Partisi içinde yükseldi.
Kuzey Vietnamda bir Askeri Kampa yerleşti.
Oradan Çin'e geçti.
Ve Maoist fikirlerle donanıp geri geldi...

Pol Pot, Radikal fikirlerle geri gelmişti.
"Kamboçya Komünist Partisi
Silahlı Birlikleri" isimli.
"Kızıl Kmerler"in başına geçti...

1970 senesiydi.
Askeri bir darbe ile, ABD destekli.
Kamboçya Kralı Sihanouk devrildi. 
Pol Pot başa geçti...

Amerikanın yoğun bombardımanları.
Yiyecek ve Pirinç kıtlığı.
Vietnam'dan gelen sığınmacı çokluğu.
Kamboçya'yı zora sokmuştu...

Pol Pot, Radikal kararlar aldı.
Önce, Komünist Partisi'nin silahlı kanadı.
Kızıl Kmerler'in sayısını arttırdı.
Gerilla sayısını 5 bin'den 70 bin'e çıkardı...

Pol Pot, yeni bir sosyal düzen amaçlıyordu.
1975'de Demokratik Kamboçya kuruldu.
Ülkenin tüm idaresi Pol Pot'daydı.
Mao'cu Radikal bir harekat başlamıştı...

Para, din, teknoloji.
Sanat, spor ve ekonomi.
Toplumu yozlaştıran unsurlardı.
Bunlar yok edilip yeni bir toplum yaratılmalıydı...

Pol Pot'a göre en iyiler Tarım'la uğraşanlardı.
Çiftçilerin dışında kalanlar yozlaşmış insanlardı.
Pol Pot yeni bir halk yaratmak amacındaydı.
Şehirdeki insanları tarlalarda çalışmaya zorladı...

Ülkedeki Üniversiteler, Okullar.
Gazeteler, Dergiler, Fabrikalar.
Bankalar, Dükkanlar.
Tümü kapatıldılar...

Devlet kurumlarında çalışanlar.
Asker, Bürokrat, Diplomat, Doktorlar.
Bilim ve Din adamı, Yazar ve Gazeteciler.
İşkence gördüler ve öldürüldüler...

Aile bireyleri biri birinden kopartıldı.
Çocuklar kollektiflerde eğitime alındı.
Para yürürlükten kaldırıldı.
Herkes Pirinç tarlalarında çalışmaya zorlandı...

Tuol Svay Prey Lisesi.
Bir Hapishane'ye çevrildi.
Binlerce kişi burada işkence ve sorgudan geçirildi.
12 bin kişi burada yaşamını yitirdi...

Milyonlarca insan Pirinç tarlalarında çalıştırıldı.
Salgın hastalıklar başladı.
Açlık ve kıtlık ortaya çıktı.
Milyonlarca kişi yaşamını bu tarlalarda kaybetti...

Pol Pot yönetimindeki bu rejimde.
Yalnızca 3 yıl 8 ay içerisinde.
3 milyon kişi katledildi.
Ülke, nüfusunun 1/3'ini kaybetti...

1978 senesiydi Pol Pot yönetimi.
Vietnam'la savaşa girdi.
Kızıl Kmerler yenildi.
Ve zalim Pol Pot rejimi sona erdi... 

Kamboçya'nın Başkentinde.
Phnom Penh'de.
Görmek için bu felaketlerin izlerini.
Ziyaret ettik iki Müze'yi...

İlki Tuol Sleng, bir Soykırım Müzesi'ydi.
Phnom Penh'in merkezindeydi.
Burası 1975 öncesinde bir Lise idi.
Kızıl Kmerler'ce Hapisane'ye çevrilmişti...

Memur, Asker, Öğretmen, Öğrenci.
Mühendis, Doktor, Din Görevlisi.
İşçi, Sanatçı, Öğretim Üyeleri toplanıyor. 
Öncelikle Tuol Sleng'e getiriliyordu...

Ayni anda 1500 kadar kişi burada tutuluyor.
Çok kötü şartlarda hapsediliyor, sorgulanıyor.
İşkenceler ediliyor ve yaklaşık 17 bin kişi.
Ölüm için Choeung Ek'e gönderiliyordu...

Choeung Ek, Phnom Penh'e 17 km uzaklıkta.
Ölüm Tarlaları olarak adlandırılmakta.
1975-1979 yılları arasında.
Kitle mezarlığı olarak kullanılmış bir saha...

8895 kişinin cesedine ulaşılmış burada.
Ulaşılamayanlar ise bundan çok daha fazla.
Budist Stupa'sı şeklinde bir Anıt ortada.
İçinde kafatasları sergileniyor 5 bin'den fazla...

Her iki Soykırım Müzesi'ni de geziyorsunuz.
İşkenceye şahit oluyorsunuz.
İnsanlara uygulanan zulümleri görüyorsunuz.
Elden bir şey gelmiyor, üzülüyorsunuz...


Phnom Penh Soykırm Müzeleri Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipNISEIRB_4mMMJhW1YwCAteSmRuwyb9ch50Czrg_MZySTTV6duAzyjUtxriy1AS5g/photo/AF1QipN4E73T6J7w6jZxS-25vel4yfprGNr-VvZVVcxE?key=dmtoc1pRLW9FS01LbXNWbnhjTW1EM1FZbTJRN1FR

.

2 Ocak 2020 Perşembe

KÜBA'DA YAŞAM...



işçilere rastlıyorum
hiç kimse onlar gibi
böylesine güvenle geçmedi
sokaklarından
Havana Havana olalı beri...
                      Nazım Hikmet, 1961
...............

Başlandı Devrim harekatına.
1953 yılında.
O yılın 26 Temmuz'unda.
Küba'daki Santiago'da...

3 yıl sonra.
2 Aralık 1956'da.
82 kişi çıktı Küba kıyılarına.
Granma yatıyla...

Yine 3 yıl sonra.
Bu kez 1 Ocak 1959'da.
Batista'nın ülkeden kaçmasıyla.
Devrim kutlandı Havana'da...

1 Ocak 1959'dan beri.
Tam 60 sene geçti.
Farklı bir toplum artık Küba milleti.
Sosyalist idare biçimli...

12 milyon civarında.
İnsan yaşıyor Küba'da.
% 1'i Çin kökenli, % 7'si siyah derili.
Beyaz % 37'si ve melez % 51'i...

Küba nüfusunun % 65'i Hristiyan.
(% 60 Katolik, % 5 Protestan).
% 24Ateist, inanmayanlardan.
% 10 kadarı da Santeria inancından...

Mutlak yoksulluk.
"Zorunlu ihtiyaçları karşılayamama".
Diye tanımlanmakta.
Unesco'nun kitabında...

Zorunlu ihtiyaçlar da.
Ev kirası, yiyecek, içecek.
İlaç, yakacak, giyecek.
Gibi gereksinimleri anlatmakta...

İnsanların Küba'da.
Çok konforlu olmasa da.
Bir evleri var yaşayacakları.
Başlarını sokacakları...

Yiyecek ihtiyaçlarının.
% 40'ını karşılayacakları.
Bir karne dağıtılıyor Küba'da.
Her ay Küba vatandaşlarına...

Pirinç, şeker, et ve yumurta.
Gibi temel yiyecek ihtiyaçları da.
Alınabiliyor yarı fiyatına.
Vatandaşları ulaşabilsin amacıyla...

Sağlık hizmetleri ise.
Sağlığın Sosyalizasyonu ilkesiyle.
Bedava tümüyle.
Küba ülkesinde...

Bütçenin % 10'u ayrılıyor Eğitim programına.
6-16 yaş arası eğitim zorunlu ve bedava.
Devrim öncesinde  % 36 oranında.
Olan okuma-yazma şimdi % 99.8 dolayında...

İşsizlik yok denilecek kadar az.
Hemen hemen herkesin bir işi var.
Çalışanların ücretleri de çok az farklı.
Milletvekili ile garsonun geliri yaklaşık aynı...

Son zamanlarda.
Farklı bir gelir kaynağı açılmış balara.
Turistleri konuk ediyorlar casa(ev)larında.
Makul bir ücret karşılığında...

Hem kalıyorsunuz tertemiz Casa'larda.
Yaşıyorsunuz Küba'lı bir aile ile yan yana.
Kısa zamanda dost oluyorsunuz onlarla.
Her ne kadar lisanda anlaşamasanız da...

Kübalılar belki yoksullar.
Belki de kıt-kanaat yaşıyorlar.
Ama inanılmaz sıcakkanlı insanlar.
Size her zaman dostça yaklaşıyorlar...

Kübalıların çoğu neşeli, fıkır fıkırlar.
Gitarla, müzikle iç içe yaşıyorlar.
Dans ediyorlar, Rom'larını yudumluyorlar.
Purolarını da keyifle tüttürüyorlar...

Veda ediyoruz insanların güzellerine.
Ayrılıyoruz onlardan istemesek de.
Adios hepsine.
Adios Amigos...


Küba'da Yaşam Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipOZZ45ZgNY_tZLdGGAPhRTMo5WTpvfB6vHWRUwM2y_bVdmQM2oEgojVxhDiYmLMuw/photo/AF1QipODo2vlgYbWS5Itzw-5KTFTVlLQoaHMA-T-FCA8?key=Zm4wNC15WU9NZ0M1ZGl4SlR6c2J4NUZRaTF1Nk1B

Küba'dan İnsan Manzaraları Videom:

Santeria inançlı kişilerin Kilisede bir Pazar ayini (video için sayın Meral Mısır'a teşekkür ediyorum)
.