YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

27 Temmuz 2020 Pazartesi

HADRİANAPOLİS...


- 19 Temmuz 2020 Adrianapolis, Eskipazar-Karabük -

Sabahın erinde.
Yine bindik otobüsümüze.
Ankara Üni. Kültür Gezginleri'yle.
Rotamız yine Batı Karadeniz'e...

İlk mola Gerede yakınlarında..
Green Park'da.
Göl etrafında, doğal ortamda.
Güzel bir yürüyüş kuşluk zamanında...

Amacımız Eskipazar'a.
Gerede yolu aracılığıyla.
Paphlagonia'nın antik bir kentine.
Ulaşmak Adrianapolis'e...

Eskipazar'ı bilmez çoğu kişi. 
Anıtkabir'in Sarı Travertenler'i.
Yapımı sırasında 1945-1950 senesi.
Buradan getirildi...

Bu taş ocağına.
Çok yakın bir konumda bulunmakta.
Roma dönemi antik kenti.
Hadrianapolis yerleşim yeri...

MÖ 6-5 yüzyıllarda.
Kentin ilk ismi Kaiseria.
MS 2. yüzyılda da ise.
Çevriliyor Hadrianapolis'e...

MS 4. yüzyılın başlarına kadar.
Burası varlığını devam ettirmiştir.
Roma ve Bizans döneminde.
Önemli bir yerleşim yeridir...

Karabük Üniversitesi.
Arkeoloji Bölümü Öğr. Üyesi.
Ersin Çelikbaş'ın bilgilendirmesi.
İle gezdik Hadrianapolis'i...

Buranın bazı bölümlerini.
Yer mozaikleri.
Ve ünlü Kilise B'yi.
Hamam A ile Nekropolis'ini...

Kilise B apsis planıyla.
MS 6. yüzyıl yapısıyla.
15x24 m büyüklüğüyle.
Görmeye değer yer mozaikleriyle... 

Bunlardan en ilginci.
Tevrat ve İncil'de ismi geçen.
Ve Cennet'te var olduğuna inanılan.
Dört tane nehrin ismi...

Cennet Bahçesi ve yaradılışla.
İlgili bu tabloda Phison ve Geon'la.
Birlikte Tigris (Dicle) ve.
Euphrates (Fırat) da bulunmakta...

Kilise taban mozaiğinde bir de.
"Aziz ve sadık İmerios'un ve
ağırbaşlı-mütevazi Valentina'nın"
Dileğine yer verilen yazıt görülmekte...

Antik bölge gezimizin ertesinde.
Yenice ormanları içinde.
Yol alarak  ulaşıyoruz Mengen'e.
Mengen'in Şirinyazı Göleti'ne...

Masmavi bir gölet çevresinde.
Ağaçlar ve yeşillikler içerisinde.
Çimenler, çiçekler ve kelebeklerle.
Bir saat yürüyoruz birlikte...


B. Karadeniz Doğa ve Tarih gezisi fotoğraflarım:

.

23 Temmuz 2020 Perşembe

BARTIN...


- 12 Temmuz 2020 Pazar, Bartın -

Ankara Üniversitesi Kültür Gezginleri ile.
Günübirlik niyetlendik Batı Karadeniz'e.
Sabahın erinde ilk durak Gerede'de.
Green Park tesislerinde...

Güzel bir tesis yeşillikler içinde.
Yemyeşil tepeleriyle.
Renkli çiçekleriyle.
Ve masmavi göletiyle...

Yemekleri ile meşhur Mengen.
Bastonlarıyla ünlü Devrek.
Sonrasında Filyos çayı boyunca.
Yol alıp ulaşıyoruz Bartın'a...

45 yıl önce gelmiştim buraya.
Bağlıydı o zamanlar Zonguldak'a.
Hayran kalmıştım Bartın'a.
Eski evlerine ve Bartın çayı'na...

Romalılar zamanında.
Parthenios deniliyordu bu Çay'a.
Yerleşim yerine de Parthenia.
Bartın, ismini buradan almakta...

İl oldu 30 yıl önce 1991'de.
Amasra, Ulus ve Kurucaşile ilçeleriyle.
Toplam 200 bin nüfusuyla.
Ve en küçük yüzölçümlü iller arasında
Bartın;  Kilis ve Yalova'yla...

Gördüklerimden 45 yıl önce.
Çok az şey kalmış geriye.
Ahşap Osmanlı evleri yok olmuş.
Yerine asrî apartmanlar konulmuş...

İlk kez Hacettepe Doktorlarınca.
Keşfedilmişti İnkum, 1960'larda.
Kimsecikler gitmezken oralara.
Kalıyorlardı çadırdan yapılmış kamplarda.
İnkum sahilinde yaz aylarında...

Sonraları Bartın'ın sahilinde 1970'lerde.
İnkum denilen muhteşem yerde.
Tek tesis varken ait Hacettepe Üniversitesi'ne.
5 sıralı, 4 katlı apartmanlar oluşmuş günümüzde...

İnkum'da yapılaşma oldukça yoğun.
Kumsal, denize girenlerle dolgun.
Denize dik inen sıra dağlar.
Yemyeşil, sık ormanlarla kaplılar...

7-8 km ileride.
İnkum coğrafyasına çok benzer bir yerde.
Güzelcehisar turizm bölgesi bulunmakta.
Bazalt yapılı Lav Sütunları'yla...

Milyonlarca yıl önce.
Yerel volkanların harekete geçmesiyle.
Ve ortaya çıkan lav'ların soğumasıyla.
Sütunlar halinde bazalt kayalar oluşmuş burada...

Denizin içinden dik kolonlar biçiminde.
Lav sütunları duvar gibi yükselmekte.
Değişik görüntü ve şekilleriyle.
Hayli ilginç görüntüler vermekte...

Kumsalın üzerinde 1000 m uzunlukta.
Ahşap, güzel bir yürüyüş yolu bulunmakta.
Dileyenler sahilde denize girmekte.
İsteyen de gidip, lav sütunlarını izlemekte...

Günübirlik Bartın'da.
İnkum ve Güzelcehisar alanlarında.
Bulunduk bu güzel doğal ortamlarda.
Geç saatlerde de döndük Ankara'ya...


Günübirlik Bartın çevresi fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipO66RrATzrKiuOwmpe5jrvE5iiS_dZvDKqeI6tD5wJABuDO3DbZsxIXoQAJvTQ6ZA/photo/AF1QipOvmtNNCekwtoRBjK2fja8uj8dbVPXF1qCtBYpQ?key=YUxJcDUtR0VtOURBSl9TYks2eGJkTk53d1dKa1NR
.

20 Temmuz 2020 Pazartesi

EŞREFOĞLU CAMİSİ...


- 5 Temmuz 2020, Beyşehir-Konya -

Beyşehir'e.
3-4 kez gitmiştim geçmişte.
Ve her gidişimde.
Uğramıştım Eşrefoğlu Camisi'ne...

Eşrefoğlu Beyliği.
Yalnızca 45 yıl süreli bir Beylik'ti.
Selçuklu Anadolu Beylikleri içinde.
Belki de en küçüklerinden birisiydi...

Beylik, kurulmuş 1280 senesinde. 
Beyşehir'de.
Eşrefoğlu Süleyman Bey tarafından.
1326 yılında da kalkmış ortadan...

Beyliğin tek ve en önemli eseri.
Eşrefoğlu Camisi.
Türkiye'deki ahşap direkli.
Camilerin en büyüğü ve görkemlisi...

Ölümünden birkaç yıl önce.
Eşrefoğlu Süleyman Bey'ce.
Yapılmış 1296-1299 senelerinde.
Sadece 3 yıl içerisinde...

720 yıllık bir ibadet alanı.
Görkemli taç kapı'lı.
48 ahşap sedir ağacı sütunlu.
Renkli abanoz sütun başlıklı.
Renkli kalem işlemeli tavanlı...

Zarif tuğla örmeli.
Aralarda sarmal düzenli.
Mavi çinilerle döşeli.
Büyük kubbeli bir cami...

Caminin tam ortasında.
Rastlıyorsunuz kare biçimli bir çukura.
Kar ve buz konuluyor buraya yaz aylarında.
Serinlik oluşturuyor camide yaz sıcağında...

6 m yüksekliğinde.
Firuze-siyah renkte.
Geometrik şekil ve desenlerle.
Mihrabı kaplı muhteşem çinilerle...

Muhteşem Minber'i.
Kündekâr tekniği yapılı.
Masif Ceviz ağaçlı.
Üstün işçiliği oymalı-kakmalı...

Mimber kapısının üzerinde.
Bir hat yazısı Kûfi stiliyle.
Dört köşede ilk 4 Halife.
Ve ortada Allah ismiyle...

Yine Minber kapısının bir köşesinde.
"Amele İsa" sözcüğüyle.
Muhteşem yapı ustasının mütevazi ismi.
Gözle zor görülecek büyüklükte...

Beyşehir'e her gidişte.
Gidip, görülecek güzellikte.
Ahşap Sütunları, Mihrap ve Minber'iyle.
Bir Cami Eşrefoğlu, Beyşehir'de...

Gün batımında
Günübirlik gezimiz artık sonlanmakta.
Beyşehir-Konya-Cihanbeyli-Kulu yoluyla.
Ulaşacağız daha Ankara'ya...



Eşrefoğlu Camisi Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipMsU8lBhaBy71DdVCaI_N9MZhB_Xf2xTlcoEjivbUbgaj89WICpntYN9Tiy28d1DQ/photo/AF1QipOmklhwHx4gunOgqHjqRw8HZrjpAVtYDyx5ae7i?key=TzljZGNEMlV1ZVpzcEtuYWM3bnhmWnhoZVV6NnhR

Eşrefoğlu Camisi Videosu (Ömür Akkor'dan):
https://www.youtube.com/watch?t=47&v=4a-LmIVUQ1A

.

15 Temmuz 2020 Çarşamba

SONSUZ ŞÜKRAN KÖYÜ...


- 5 Temmuz 2020, Sonsuz Şükran Köyü, Beyşehir-Konya -

Akşehir'den ayrılıyoruz.
Beyşehir yoluna koyuluyoruz.
Sultan dağlarına tırmanıyoruz.
80 km yol alıyoruz...

Geliyoruz Hüyük yakınlarına.
Çavuş kasabasına. 
Çavuş'a komşu, yeni bir köy var burada.
Sonsuz Şükran Köyü adında...

Köy, 10 yıl kadar önce.
Sanatçı ve Kültür insanlarının.
Yaşaması, yaratması için.
İstanbul Fransız Sokağı yapımcısı.
Mehmet Taşdiken'in planlaması...

Kerpiç'ten yapılmış, tek veya iki katlı.
Düz damlı, düzgün planlı.
30 köy evi yapılmış.
Ve Sanatçıların yerleşimine açılmış...

Köy meydanı ve Çeşme'siyle.
Beyşehir gölünü uzaktan görmesiyle.
Küçük, doğal bir de göletiyle.
Yaşanılası bir yer kerpiç evleriyle...

Bir turizm alanı değil burası.
Bir rant alanı hiç değil köy alanı.
Sanatçıların yaratma ve yaşam yeri.
Fikirlerini özgürce üretme bölgesi...

Düz damlı Kerpiç Evleri.
Köy Odası, Kültür Merkezi.
Köy Çeşmesi, Heykelleri, Sanat Atölyesi.
Sonsuz Şükran Köyü'nde bunların hepsi...

Burada resimler, heykeller yapılıyor.
Makaleler, hikayeler, kitaplar yazılıyor.
Edebiyat söyleşileri, sohbetler ediliyor.
Oyunlar oynanıyor, konserler veriliyor...

Köyün girişinde daha.
Yer verilmiş bir Manifesto'ya:

Kültür ve Sanat adamları
"Sonsuz Şükran Köyü"ne
Köylü gibi olmaya geliyor.
Kültür getirmeye değil,
Anadolu'nun derin kültürüne
Sığınmaya geliyor.
Öğretmeye değil,
Öğrenmeye geliyor.
Kurtarıcı olmaya değil,
Kurtulmaya geliyor.
Almaya değil,
Kendini bulmaya,
Kendini yenilemeye,
Birikimleriyle yeniden yaratmaya,
Borcunu ödemeye geliyor.
Toprağıyla bereketlenmeye,
Suyuyla arınmaya,
Havasıyla can bulmaya,
İnsanıyla bilgeleşmeye geliyor.
Üreten, yaratan
Bin yıllık maceramızın 
Ve binlerce yıllık uygarlıkların
Diyarı Anadolu'ya
Sonsuz Şükran'a geliyor...


Sonsuz Şükran Köyü Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipMmTqPSzPiWuXoc0Cdv1qDl_17O3EGuyzpZEW1PUFOkQYmYFgPDrsdzgh6Bs4FR_A/photo/AF1QipOcnu4EcnNx_rDMEVjlg9Xrgh97NM5t6hcZ-OhC?key=dmFWY21ISlVEeHRqb2RNMElTektKWWpNVEtQOHV3

.

10 Temmuz 2020 Cuma

AKŞEHİR...


- 5 Temmuz 2020 Akşehir-Konya -


Ve on beşlik şarapnelin çeliğinde
İnce boyunlu çocuklar uyuyordu
Ve ayın altında kağnılar
Yürüyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru

Nazım Hikmet
....................

Kurtuluş Savaşı'mızda.
Ve Savaşın son aşamasında.
Çok önemli bir kent aslında.
Akşehir1921-1922 yılları arasında...

Sakarya Meydan Muharebesi bitmiştir.
18 Kasım 1921'e gelinmiştir.
Garp Cephesi Karargâhı Akşehir'e nakledilir.
9 ay on gün sürecek olan.
Taarruz hazırlıkları buradan yönetilecektir...

Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa'dır.
Tüm planlamalar burada yapılır.
Gazi M. Kemal Paşa da buradadır.
28 Temmuz 1922'de toplanılır...

Plânlamalar tamamlanır.
24 Ağustos 1922 sabahı olur.
Akşehir'de sabah namazı kılınır.
Ordu, dualarla cepheye uğurlanır...

Akşehir'den yola çıkılır.
9 Eylül'de İzmir'e ulaşılır.
Ülke artık kurtarılmıştır.
Yeni bir Vatan kurulacaktır...

Akşehir doğumlu yazar Tarık Buğra.
Küçük Ağa romanında.
Anlatır o günlerin Akşehir'ini.
Ve Hoca M. Reşit Efendi'nin değişimini...

Akşehir'in en meşhur Hocası.
Hepimizin bildiği, tanıdığı.
Nasreddin Hoca, 1200'lü yıllarda.
Yaşamış bu kasabada...

Türbesi Akşehir'de bulunmakta.
Selçuklu mezarlığında.
6 sütunlu bir yapı altında.
Hoca neş'eyle uyumakta...

Akşehir sarılmış Hoca'sına.
Her yıl 5-10 Temmuz arasında.
61 yıldan beri O'nu anmakta.
Şenliklerle, kutlamalarla...

Şenliklerin açılışı yapılırmış her sene.
Maya çalınmasıyla Akşehir gölüne.
Nasreddin Hoca'yla.
"Ya tutarsa" umuduyla...

Bu rituel günümüzde.
Şehrin ortasından geçmekte.
Olan Akşehir deresi'nde.
Yapıldı, bir platform üzerinde...

Bu sene Hoca Efendi.
Açtı Nasreddin Hoca Şenliği'ni.
Covid-19 salgını nedeniyle.
"Aşının tarifesi bende" söylemiyle...

Akşehir, Nasrettin Hoca ile iç içe.
Resimleri, heykelleri her yerde.
Sözleri, fıkraları posterlerde.
Ve Hoca hep gönüllerde...

Akşehirliler bir Gülmece Parkı yapmış.
Mizah sanatçılarımızı unutmamış.
Tiyatro, Film Yıldızları, Karikatüristlerin.
Heykellerini, masklarını koymuşlar...

250 km Akşehir, Ankara'ya.
135 km Konya'ya.
95 km de Afyon'a.
Uzaklıkta....

Fark etmez ister Ankara, ister Moskova.
Akşehir, dünyanın tam ortasında.
İnanmayan olursa da.
Ölçsün işte  arşın, işte metre burada...


Akşehir Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipNwAAJnTea5zqA2UprHNTPFy0TtI_FVZNqrBCDx_1Gpb4wkElQSBDnzd8NjP81LZA/photo/AF1QipNqa3A67vY9AvYCYLcvLwW_9l-DbIN6bjYw4LK0?key=WUptb1VBRFBWVmxCSk1HNTVJOFB3aXI3SkV1US13
.

7 Temmuz 2020 Salı

EVİN RENKLERİ...



Muhammed Yalçın, gecekonduda yaşıyor.
Hiç önemli değil.
Muhammed Yalçın'ın eğitimi yarıda kalmış.
Hiç önemli değil...

Ama,  Muhammed Yalçın, 35 yaşında. 
O da önemli değil.
Fakat Muhammed Yalçın  zihinsel engelli.
Emin ol o da önemli değil...

Muhammed Yalçın'ın evi.
Yeşil, kırmızı, turuncu, mavi.
Öylesine canlı, öylesine renkli.
Ve orada öyle bir dünyası var ki...

Muhammed YalçınAnkara'nın ortasında.
Bir gecekondu'da.
Oturmakta.
Ve Muhammed Yalçın tam 35 yaşında...

Muhammed Yalçın erken yaşta.
Elveda demek zorunda kaldı okuluna.
Yazıldı bir Resim Kursu'na.
Hocası ressam Harun Antakyalı'yla...

Harun Bey, kısa zamanda Muhammed'i anladı.  
Muhammed'in resme ilgisi vardı.
Bir yıl onunla birlikte çalıştı.
Ve Muhammed resimler çizmeye başladı...

Resim yapmak isteyen birine.
Gerek vardı fırça, boya ve tuval'e.
Ama maddi imkânsızlıklar nedeniyle.
Yalçın ailesi ulaşamıyordu tuval'e...

Ama Muhammed çaresini buldu.
Önce evinin dış duvarlarını kullandı.
Boyalar aldı, duvarları boyadı.
Dış duvarlar bitti, iç duvarlara başladı...

Geçen zaman içinde.
Muhammed'in evinin dışı da, içi de.
Doldu çeşitli renklerle.
Resimlerle ve figürlerle...

"Art Brut" ya da "Ham Sanat".
Deniliyordu bu akıma.
Eğitimli sanatçıların dışında.
Kalanların yaptığı çalışmalara...

Sıradan insanların eserleri.
Hür ve bağımsız doğaları nedeniyleydi.
Ham Sanat'ın güzelliği.
O kişinin dizginsiz gücü idi...



Muhammed Yalçın'ın evinden Resimler:
.

3 Temmuz 2020 Cuma

MİLTON GLASER...



Milton Glaser, 26 Haziran 1929'da.
Doğdu New York'da.
Ve öldü yine ayni tarihte 2020 yılında.
New York'ta tam 91 yaşında...

Yaşamı boyunca.
Yaşadı hep New York'da.
Bir efsaneydi Grafik alanında.
Tüm dünyada...

Manhattan'da 1954 yılında.
Cooper Union Sanat Okulunda.
Mezun olduktan sonra.
İtalya Bologna'da.
Güzel Sanatlar Akademisi'ni.
Bitirdi...

1957 yılında New York'da..
Push Pin Stüdyosu'nu kurdu.
Push Pin Grafik dergisini çıkarttı.
Designer ve İllustratör olarak ün kazandı...

1968 senesinde.
Ünlü "New York" dergisinde.
Getirildi Tasarım Direktörlüğü'ne.
9 yıl da kaldı bu görevde...

1966 yılında ilk Poster'ini yaptı.
Psychedelik pop sanatçısı Bob Dylan'ı.
Tüm dünyaya tanıttı.
Poster 6 milyon üzerinde satıldı...

En tanınmış logo'sunu 1977'de yaptı.
"I Love NY" çizimi ile çok tanındı.
3 bin'den fazla obje üzerinde kullanıldı.
NY eyaletine her yıl 30 milyon dolar kazandırdı.
Bir de en çok taklit edilen logo ünvanını aldı...

11 Eylül NY saldırısından sonra.
Glaser tasarladı yeni bir çizim daha.
"I love NY More Than Ever" başlığıyla.
Yaralı bir kalbin yer aldığı logoyla...

Milton Glaser bir grafik sanatçısıydı.
400'ün üzerinde kişisel poster yaptı.
Ve bunlar dünyanın en önemli.
Sanat Müzeleri'nde sergilendi...

Milton Glaser, 2004 senesinde.
Lâyık görüldü Ulusal Tasarım Ödülü'ne.
2009 yılında da Barack Obama.
Beyaz Saray'da.
Ulusal Sanat Madalyası'nı taktı ona...

Milton Glaser renkli bir sanatçıydı.
91 yıl yaşadı.
Doğduğu gün, aramızdan ayrıldı.
Bundan sonra çizimleriyle hep aramızda olacaktı...


Milton Glaser tasarımları:
.