YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

27 Ağustos 2021 Cuma

BÜYÜK MİLAS SOYGUNU...

 

- 8 Ağustos 2021, Milas-Muğla -


Dünyanın 8 harikasından birisidir.
Yerinin Bodrum'da olduğu bilinir.
Şu an yerinde yeller esmektedir.
İsmi de Mausoleum'dir...

Maussolos, Karya Kralı'dır.
MÖ 352'de ölmüştür.
Mausoleum  (Anıt Mezar) onun adından gelir.
Bizdeki Mozele kelimesinin kökenidir...

Halikarnas Mausoleum'u.
Ya da Bodrum Mozeleum'u.
Yani Maussolos'un Anıt Mezarı.
Dünyanın 7. harikasıdır. 
Ve Maussolos'un adını taşır...

Maussolos.
Hekatomnos'un en büyük oğludur.
Yani babası Hekatomnos'tur.
Ve HekatomnosMilas'lıdır...

Karya Kralı Hekatomnos.
Karya bölgesini yönetmektedir.
Milas yani Mylasa Başkenttir.
Hekatomnos MÖ 377'de ölür...

Babası dünyadan ayrılınca.
Başlar oğlu Maussolos da.
Büyük bir Anıt Mezar yaptırmaya.
Şimdiki Milas da...

Müthiş görkemli bir mezar olacaktır.
Görenler parmaklarını ısıracaktır.
Ancak aradan 10 yıl geçer.
MÖ 367'ye gelinir. 
Karya Başkenti değişir. 
Halikarnasos (Bodrum) olur.
Oğlu Maussolos da oraya taşınır...

Babasının mezar yapımı yarım kalır.
Gerçi 10 yılda bir mezar yapılmıştır.
Üzeri kalın mermer bloklarla örtülür.
Düz bir teras haline dönüştürülür.
Öylece bırakılır ve terkedilir...

Aradan 2000 yıl geçer.
Arkeoloji ilmi yavaş yavaş gelişir.
Milas'daki bu alan incelenir.
Burası bir Tapınak'dır denilir... 

Zaten Osmanlı döneminde.
Bu Ören yeri üzerine.
Birçok ev yapılmıştır.
Ve canlı bir yaşam başlamıştır...

İlk kez 1995 senesinde.
Bir Alman Arkeoloji Profesörünce.
Buranın bir Anıt Mezar olabileceği.
Görüşünü getirir gündeme...

Aradan birkaç sene geçtiğinde.
2000'li yıllara gelindiğinde.
Podyum üzerindeki bir evi.
Kiralar birkaç karanlık kişi...

Evin mermer bir tabanı vardır.
Kalın mermeri gizli gizli kazarlar.
İki seneden fazla uğraşırlar.
Tabana koca bir delik açarlar.

Sonunda Kral odasına girerler...

Tüm taşınabilecek objeleri alırlar.
Tüm mezar odaları boşaltılır.
Yalnızca Kral Lahti kalır geriye. 
Duvardaki renkli Freskler bir de...

Hangi değerli objeler.
Ne miktarda ve neler.
Dışarıya çıkartıldı ve nereye gitti.
Soygunu kimler yaptı, finanse etti.
Birkaç bilinmeyenli denklemdi...

Soygundan sonra mezara girilir.
Hekatomnos Mezarı olduğu kesinleşir. 
Freskler nemden ve havadan etkilenir.
Renkleri de zamanla değişir...

Anıt Mezar 110 metre boyunda.
91 metre enindedir ve bu da.
Dünyanın 7 harikasıyla.
Halikarnas Moseleum'uyla 
Ayni dönem ve boyutlardadır...

Muhtemelen Kral Maussolos.
Babası anısına. 
Muhteşem bir Mezar planlamıştı.
Ancak bu yapı yarım kalmıştı...

Maussolos'un kardeşi ve eşi.
ArtemisiaMausolos için ayni.
Mezarı Bodrum'da yaptırdı.
Ve bu dünyanın 7. harikasıydı...

Zamanla, depremler ve yağmalamayla.
Bu muhteşem Moseleum'dan arta.
Hiç bir şey kalmadı ortada.
Belirlenen şeklinden başka...

Babasının mezarı ise natamamdı.
Orası kimsenin umurunda olmadı.
Uzun zaman kimse oraya dokunmadı. 
Oranın içini de soyguncular boşalttı...


Milas, Hekatomneion alanı Fotoğraflarım:
.

21 Ağustos 2021 Cumartesi

HACETTEPE...

 



Bir Proje.
Kulübü idi Hacettepe.
1940'lı senelerde.
Hacettepe mahallesinde...

Hacettepe'nin gençleri ataktı.
Hemen hepsi kavgacıydı.
Kabadayılarının namı.
Tüm Ankara'yı sarmıştı...

Ankara Valiliği.
Ve Ankara Emniyeti.
Kavga ve yaralamalardan bıkmıştı.
Bu gençlere sahip çıkılmalıydı...

Vali Nevzat Tandoğan'dı.
Kolları sıvadı, ilk adımı attı.
Kabadayıları topladı.
Onlara planını anlattı...

Gençler spora yöneltilecekti.
Cebeci Çayırı'na gidilecekti.
Gençlere futbol sevdirilecekti.
Bir takım teşkil edilecekti.
Hacettepe gençleri düzelecekti...

Önce renkler seçildi.
Yeşil-Beyaz belirlendi..
Daha sonra değiştirildi.
Parkın Mor Menekşeleri çok güzeldi.
Mor-Beyaz'a karar verildi...

Kabadayı Fahri ve Sarı Veli.
Karagöz Kemal güçlerini birleştirdi.
İhsan Orbey de zaten kaleciydi.
Gençlerin fitili ateşlendi...

Hummalı bir faaliyet başladı.
Takım yavaş yavaş toparlandı.
Hevesli gençlerle idmana çıkıldı.
Semt takımlarıyla maçlar yapıldı...

İşler iyi gidiyordu.
Epey mesafe alınmıştı.
28 Temmuz 1945 tarihinde.
Resmen kuruldu Hacettepe...

1946-1947 senesinde.
Ankara Mahalli Lig'inde.
Maçlarına başladı Hacettepe.
Ve bitirdi Ligi ikincilikle...

1953-1954 ve 1954-1955'de.
Ve 1957-1958 senelerinde.
3 kez Ankara Şampiyonu oldu.
Ve kupalara el koydu...

O senelerde.
Takımdaki 11 futbolcunun 7'si de.
Devam ediyorlardı Üniversite'ye.
Ve 4 tanesi de talebeydi Tıbbiye'de...

Ankara Tıp Fakültesi öğrencileri.
Alaattin Yolaç, Vacit Tanyeri.
Korkut Akan ve Nihat Bakırcı.
Takıma bir efendilik getirmişlerdi...

Alaaddin Yolaç, sağ bek oynardı.
Gelir gelmez onu kaptan yapmışlardı.
Vacit Tanyeri ile birlikte daha sonra.
Ünlü birer Radyolog olacaklardı Ankara'da...

Korkut Akan kaleciydi.
Nihat Bakırcı ile birlikte.
Tıp Fakültesini bitirip gittiler ABD'ne.
Onlar da ünlenmişti Detroit'de...

Daha amatör Lig'de iken.
Deplasmanlara seyirci götüren.
Hacettepe ilk takım oldu.
Seyircisi otobüsler dolusuydu...

1959'da başlayan Milli Lig'e.
Ankara'dan katılan 4 takımdan biriydi.
Hacettepe ilk yıl Lig6. sırada bitirdi.
İkinci yılda düştü ve Lig'e veda etti...

1962'de 1. Lig'e tekrar döndü.
6 sezon Milli Lig'e renk verdi.
İyi ve genç futbolcular yetiştirdi.
Milli takıma oyuncular verdi...

Hacettepe Hastanesi.
Semt takımına destekler verdi.
1967 yılında.
Doç. Dr. Muvaffak Akman Hoca.
Getirildi İkinci Başkanlığa...

O dönemde Hatay Senatörü.
Mustafa Deliveli, Başkandı.
Büyük parasal sorunlar vardı.
Borç ve temliklerle boğuşuluyordu.
Oyunculara ödeme yapılamıyordu...

Mali sorunlar bir türlü sonlanamadı.
Futbolcuların çoğu takımdan ayrıldı.
1968-69 sezonunda takım küme düştü.
Bu sonun başlangıcının habercisiydi...

İ. Melih Gökçek.
Keçiören Belediye Başkanı'ydı.
Hacettepe'yi aldı.
İsminin değiştirilmemesi kayıtlıydı...

İlk işi Kulübün ismini değiştirdi. 
Adını Keçiörengücü yaptı..
Sonra Keçiörengücü Belediyespor.
Daha sonra Ankaraspor oldu...

Bir ara Camuzoğlu Hacettepe'yi adı.
Sonra Gençlerbirliği Oftaş'dı.
Amatör Lig'e kadar düştü.
2017'de Hacettepe Spor oldu...

Zamanında "Hacettepe" idi.
Önceleri amatör bir semt takımıydı.
Sonra anlı şanlı bir futbol takımı oldu.
Köprünün altından çok sular aktı...

Hacettepe eski futbol takımı.
Günümüzde Üniversiteli gençlerin.
Kaplanlar (Tigers) lakaplı.
Hacettepe Rugby takımı...


HACETTEPE Futbol Kulübü Fotoğrafları:

HACETTEPE Belgeseli:
.

17 Ağustos 2021 Salı

NAZARKÖY...

 

- 14 Ağustos 2021, Kemalpaşa-İzmir -

"Nazar etme n'olur,
 çalış senin de olur..."
....................

İsabet-i ayn eski söylemiyle.
Veya Göz değmesi yeni biçimiyle.
Kem nazarların (kötü bakışların).
İnsana veya nesneye zarar veren.
Sonucudur geleneksel bir inancın...

Nazar değmesi eski bir inancıdır.
Hemen hemen her topluluğun.
Bu amaçla sarımsak, at nalı.
Çörek otu, kaplumbağa kabuğu.
Gibi objeler kullanılmış yıllar boyu...

Özellikle bizim toplumumuzda.
Çok inanılır kötü nazar'a.
Onun kötü sonuçlarına.
Ve verebileceği zararlara...

Kurudereİzmir'de.
İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde.
Eski bir Türkmen köyü.
Nif dağı eteklerinde...

Kurudere köylüleri.
Uzun süre sağlarlar geçimini.
Tarım ve meyvecilikle.
Hayvancılık ve zeytincilikle...

80 yıl önce.
1942 senesinde. 
Selim Usta gelir buraya.
Arap Selim lâkabıyla...

Köyden Bekir ve Ahmet Arabalı.
Öğrenirler Boncuk Ustalığını.
Arap Selim'in boncuk yapımıyla.
Ve onun güzel anlatımlarıyla...

Zamanla boncuk yapımına.
Heves artar burada.
10-12 ocak kurulur zamanla.
Başlarlar nazar boncuğu imalatına...

Bu iş kolu burada.
O kadar gelişir ki zamanla.
Sonunda 2007 senesinde.
Kurudere köyünün adı da.
Değiştirilir Bakanlar Kurulu kararıyla.
"Nazarköy" konulan yeni adıyla...

Çok yakın geçmişte.
Tam 12 tane. 
Boncuk Atölyesi varmış bölgede.
350 nüfuslu Nazarköy'de...

Cam ustaları burada.
1000 derece ısı karşısında.
Çok zor şartlar altında.
Yoğun emek çalışıyor Ocaklarda...

Yaptıkları iş oldukça zorlu.
Küçücük erimiş cam parçalarını.
Oluşturuyorlar bir bir ve boyutları farklı.
Rengarenk ve sevimli Boncukları...

İş yoğun ve gerçekten yorucu.
Alıcı bulmak zorlu.
Ocakların çoğu kapanmış.
Geriye çalışan 5 Ocak kalmış...

Ziyaretçiler geliyorlar.
Köyün sokaklarında dolaşıyorlar.
Belki bir iki anı boncuğu alıyorlar.
Sonra da köyün aşevlerine dalıyorlar.
Bir güzel karınlarını doyuruyorlar...

Dilerim bu renkli Nazarköy'e.
Kimsenin nazarı değmesin.
Aşırı yağmurlar yağmasın.
Kurudere'nin yatağı taşmasın.
Nazarköy'ü seller almasın...


Nazarköy fotoğraflarım:
.

12 Ağustos 2021 Perşembe

ÇOMAKDAĞ'IN KADINLARI...

 

(kapak fotoğrafı sınıf arkadaşım Dr. Armağan Başlı tarafından
Bodrum Yalıkavak Pazarında çekilmiştir)


Son yazımda, Milas'ın Çomakdağ'ını.
Oranın taş yapılarını.
Türkmen köyünün güzelliğini.
Ve anlatmıştım güzelim evlerini...

Bu yazımızda.
Değineceğiz kadınlarına.
Onların giysilerine.
Ve de düğünlerine.
Dilimizin döndüğünce...

Çomakdağ'ın kadınları.
Gündelik yaşamları.
Basma ve Pazenden yapılı elbise ve
Topdon dedikleri Şalvar'la geçmekte...

Onlar, Bayram ve Düğünlerde.
Ve Özel kutlama günlerinde.
Dönüyorlar keyifle.
Yöresel ve geleneksel kıyafetlerine...

Elbise yerine kadınlarda.
Üç Etek kullanılmakta.
Bu özel bir kumaştan yapılmakta.
Usta bir el ile dokunmakta.
Nazar boncukları ile donatılmakta...

Üç eteğin üzerine.
İpek gömlek (göynek) giyilmekte.
İpek, köyde üretilmekte.
Köyde dokunmakta.
Köyün kadınlarınca dikilmekte.
Ve yapımı 6 ay kadar sürmekte...

Gömlek kolları köyde.
"Yen" olarak isimlendirilmekte.
Yen ve Üç Etek birlikte.
Oya ve pullarla işlenmekte...

Bu kıyafetlerin altında ise.
Yöresel ismiyle.
"Topdon" adıyla.
Bir Şalvar bulunmakta...

Topdon'un yan tarafında olan.
Nakışla işlenen, "Yanes" denilen..
İşlemeleri boyamak için.
Kadınlar, yöredeki bitkilerden.
Elde edilen boyaları kullanmakta...

Çomakdağı kadınları başlarına.
"Takke" adında bir başlık takmakta.
"Sakındırak" denilen işlemeli bağla.
Bu da çene altında bağlanmakta.
Ve bu Takke hiç çıkartılmamakta...

Köy kadınları bu başlıklarını.
Çok renkli, güzel kokulu.
Bitki ve çiçeklerle donatmakta..
Bunlar da mis gibi güzel kokmakta...

Bu çiçeklerin altında bizim Yemeni.
Onların, Çemperi dedikleri.
Ve renkli boncuklarla özel işlemeli.
Baş örtüleri de hayli renkli...

"Takke"lerine ekledikleri.
Ve "Tuğra" adını verdikleri.
31 küçük altının peş peşe dizildiği.
Bulunmakta bir altın dizisi....

Tuğra dizisinin hemen üstündeki.
"Askı" ismindeki.
Boncuklu 15 altın dizesi.
Kadınların evliliklerinin bir simgesi...

Bu "Tuğra"nın önemi.
Ve "Askı"nın birlikte özelliği.
Bunların, evliliklerinin süresi.
Hakkında bir bilgi vermesi.
Kabaca karşıyı bilgilendirmesi...

Boyunlarına renkli boncuklar.
Kolyeler muhakkak takıyorlar.
İpek iç gömlek "V" yakasını. 
Ve onun iki yanını.
Süslüyorlar beyaz papatyalarla...

El işi, göz nuru Üç Etekler.
Başa takılan Takke ve Çemperiler.
Bu geleneksel giysiler.
500 seneden beridir.
Düğünlerde muhakkak giyilmekteler...

Çomakdağ'ın düğünleri.
Çok önemli ve de görkemli.
Önce Okuntu gönderiliyor.
Düğüne davet yapılıyor...

Düğünler Damadın evine.
Başlıyor Bayrak dikilmesiyle.
Eskiden sürüyormuş bu düğünler.
Beş gün, beş gece...

Günümüzde o kadar değilse de.
Düğünler kutlanıyor geleneklere.
Ve törelerine göre.
Çomakdağ köyü'nde...

Bakır kazanlarda yemek pişiyor.
Yedi çeşit yemek yapılıyor.
Dibekte buğday dövülüyor.
Keşkek olarak önünüze geliyor...

Oğlan Dolandırması, Çeyiz Serme.
Kına Yakma, Gelin Giydirme.
Şeker Kırma, Duvak Eğlencesi.
Güreş TutmaHamam Gezmesi.
Düğünün diğer bölümleri...

Düğün yemekleri yeniyor.
Davul-Zurnacılar geliyor.
Hava yavaş yavaş kararıyor.
Erkek ve Kadınlar ayrılıyor...

Erkekler ayrı bir köşede.
Davul Zurna eşliğinde.
Tatlı tatlı sohbet ediyor.
İçkilerini yudumluyor...

Kadınlar renkli giysilerini giyiyor. 
Köy meydanında toplanıyor.
Damat ve Gelin geliyor.
Müzik ve yöresel oyunlar başlıyor...

Kesin bir kadın-erkek.
Yer ayrımı yok.
Dileyen dilediği bölgede.
Oturup, gezebiliyor istediğince...

Çomakdağ kadınlarını sırasıyla.
Başlıyorlar Muğla yöresi oyunları oynamaya.
Oynayanları davet eden görevliye, çim alana.
"Yenge" deniliyor burada...

"Yenge" işini büyük bir özenle.
Dikkatle ve beceriyle yapıyor.
Hiyerarşiye özen gösteriyor.
Kadınları sırayla oyuna kaldırıyor...

Çomakdağlı kadınlar.
Çıkıyorlar ve düzenle oynuyorlar.
Sırayla 3'er, 5'er gruplarla.
Muğla Zeybeği ve 
Harmandalı Zeybeği ile... 

Gecenin geç saatlerinde.
Düğün sona eriyor neş'eyle.
Gelin-Damat eriyor muratlarına.
Bize kalıyor kerevetine çıkmaya... 

Kim ne derse desin.
Çomakdağ'daki düğünlerin.
En güzel ve renkli yanı.
Çomakdağ'ın kadınları...


Çomakdağ kadın ve düğün fotoğraflarım:

.

9 Ağustos 2021 Pazartesi

ÇOMAKDAĞ'IN EVLERİ...

- 17 Temmuz 2021, Çomakdağ-Milas -

Evliya Çelebi gezginimizin.
"Dağlarından yağ,
Ormanlarından bal akar".
Dediği Ege bölgemizin...

Muğla'nın.
Milas ilçesinden.
Bir dağ köyü.
Çomakdağ...

Ama ne balıyla.
Ne de yağıyla.
Değil de taş binalarıyla.
Kavuşmuş şanına...

Zeytin ve Çam ağaçlarıyla.
Güzel manzarasıyla.
Oldukça yüksek bir rakımda.
Bulunuyor Beşparmak dağlarında...

300 haneli.
Yaklaşık 1000 kişi yerleşimli.
500 seneden eski.
Bir Yörük yerleşimi...

Oğuz Türkleri'nden.
Onların da On oklar boyundan.
Gelenekleri, görenekleri.
Halâ geçerli...

Köylüler Zeytin topluyorlar.
Tarım ve Hayvancılıkla uğraşıyorlar.
İpekböcekçiliği yapıyorlar.
Ve İpek dokuyorlar...

Köyde, Okuma-Yazma oranı fazla.
% 98'ler dolaylarında.
Bu köyün çoğu Üniversite bitirmiş.
3 tane de Muğla Milletvekili çıkartmış... 

Köyün önemli özelliği.
Taş evleri.
Ve kadınların renkli giysileri.
Giysileri sonraya erteleyelim.
Önce köyün Evlerini anlatalım...

Köy, tümüyle.
Granit bir zemine.
Oturmuş vaziyette.
Yani, granit çok bol bu yörede...

Ev yapımında bu köyde.
Granit kullanılmış büyük ölçüde.
Granit çok ve bedava bu yörede.
Ama işlemesi de zor haliyle...

Taş Ustaları bu zorluğu aşmışlar.
Ev yapımında hep granit kullanmışlar.
Büyük büyük granit bloklar kesmişler.
Kalın taşları yan yana getirmişler.
Bunları Şamot Harcı ile tutturmuşlar.
Evleri bunlarla ortaya çıkartmışlar...

Hepsinin yapılandırılması.
Görünüşleri farklı.
Evler taş gibi, sağlam yapılı.
Baca yapıları da farklı....

Evlerin önemli özelliği.
Yazın serin olması.
Kışın ısıyı iyi tutması.
Rahat bir yaşam alanı sunması...

Evlerin dış görünümü kadar.
İçeride de farklı yapılanma var. 
Süslü ve renkli ahşap kapılar.
Dolaplar ve oyma tavanlar...

Evde, Almalık (tabak rafları
Çanaklık (tabaklık)
Yüklük (yatak ve döşekler).
Ve Gusulhane (banyoluk) var...

Bunlar en azından.
Yapılmış 200 yıl öncesinden.
En son yapılanı 1970 yılında.
Yapılmamış ondan sonra bir daha...

Taş ustası artık kalmamış.
Yeni malzemeler ortaya çıkmış.
Kısa zamanda, kolay evler yapılmış.
Köyde betonarme evler çoğalmış...

Kadınlar, her şeye rağmen.
Hem de yürekten.
Sürdürüyorlar Yörük geleneğini.
Giyerek renkli, çiçekli giysilerini...

O yazımız da.
Bundan sonra...



Çomakdağ Köyü Evleri fotoğraflarım:
.

5 Ağustos 2021 Perşembe

HACETTEPE'NİN KABADAYILARI...

 



Hacettepe ya da Hacı Tepe.
Üzerinde yapılan duanın.
Kabul olunacağına inanılan.
Kaynaklanıyor bir tepeden... 

Hacettepe.
Ankara'nın göbeğinde.
Ve yüksek bir tepe üzerinde.
Kurulmuş eski bir mahalle...

Haritalarda Cumhuriyet öncesinde.
Hacettepe.
Erzurum mahallesi ile birlikte.
Ankara'nın en dışında gözükmekte...

Ankara, o dönemde Kale yakını.
Ulus, Ulucanlar, Samanpazarı.
Hamamönü, Cebeci çayırı.
Altındağ, Bentderesi, Dışkapı.
En kenarda da Hacettepe semti...

O zamanlar Kızılay, Sıhhiye.
Yenişehir, Çankaya, Maltepe.
Kocatepe, Kavaklıdere.
Haritalarda bile görülmemekte...

O dönemlerde Hacettepe'de.
Ankara'nın yerlileri ikamet etmekte.
Daracık sokakları, bitişik evleriyle.
Eski Camileri ve Havuzlu Parkı ile...

1940'lı yıllarda Hacettepe.
Başlar yapısını değiştirmeye.
Diğer şehirlerden gelen göçlerle.
Ailelerle ve onların bebeleriyle...

Gençler yepyeni bir şehirde.
Büyürler Hacettepe mahallesinde.
Mücadeleyle ve yakın ilişkilerle.
Yiğitlerin harman olduğu bu yerde...

Hacettepe gençleri ataktı.
Aralarında iyi bir dayanışma vardı.
Parka gelenlerle kavga ederlerdi.
Dövülenler de bir daha gelemezdi...

Hacettepe'nin maçlarına giderlerdi.
Çoğu kez tribünde kavga ederlerdi.
Parkın mor menekşe renkli.
Mor-Beyaz formasını çok severlerdi...

Yavaş yavaş Kabadayılar çıktı ortama.
Bunlar okumuş değildi çoğunlukla.
Kırsaldan şehre göçmüşlerdi.
Hepsi Ankara Boks İhtisas üyeleriydi.
İyi dövüşürlerdi.
Gözlerini de budaktan esirgemezlerdi...

Meşhurdu Kabadayılarıyla. 
Kasımpaşa, İstanbul'da.
İzmir'de de Eşrefpaşa.
Ve Hacettepe de Ankara'da...

Kabadayılar Ankara'da.
Toplanmışlardı çoğunlukla.
Hacettepe'de, Ulucanlar'da.
Bentderesi'nde ve Yenidoğan'da...

Kabadayılar, mahallede saygı gören.
Güçsüzü ve fakiri koruyan, kollayan.
Kavgadan ve bıçaktan çekinmeyen.
Oluşurdu özü ve sözü doğru kişilerden...

Bunlar, ceket giymez sırtlarına alırdı.
Bu, Kartal kanat atmış diye bilinirdi.
Bazen bellerine kuşak sararlardı.
Kuşak, bıçağı saklamak amaçlıydı.
Saldırıda karnı da iyi korurdu...

Yumurta topuk, sivri burunlu.
Ayakkabı giyerlerdi.
Ayakkabı topukları basık yürürlerdi.
Bazen ilikli yelek giyerlerdi.
Çoğu kez ellerinde tespih gezerlerdi...

"Kürt İsmail", Hacettepe'liydi.
Erzurum'dan gelmişti.
1.90 boylu, iri kıyım birisiydi.
Kara kaş, kara gözlüydü...

Çok fazla içki içerdi.
Bu nedenle Keş İsmail olarak bilinirdi. 
Bentderesi müdavimlerindendi.
Dövüldüğü, yaralandığı görülmemişti.
Ölüm nedeni Karaciğer Kanseri'ydi...

Hacettepe'de 1950 öncesi.
Kabadayı Mehmet, Sarı Veli.
Ve Karagöz Kemal üçlemesi.
Üç silahşörler olarak bilinirdi...

Beraber gezerlerdi.
Yedikleri-içtikleri ayrı gitmezdi.
Üçü de 1940-1963 arası.
Hacettepe'de yaşamışlardı.
Orada nam salmışlardı...

Üçü de Boks İhtisas sporcusuydular.
İyi yumruk atıyor, dövüşüyorlar.
1945'de Hacettepespor'u kuruyorlar.
Takımları için her şeyi yapıyorlar.

Bu üç Hacettepe sevdalısı.
Kabadayı Mehmet, matbaacı.
Sarı Veli, fotoğrafçı.
Ve Karagöz Kemal, taşımacıydı.

"Karagöz Kemal" isimli Hacettepe'li.
Karagöz-Hacivat oyunu dillendiricisi. 
Radyolarda efsane Hayali Küçük Ali.
Vardı ya, işte onun öz oğlu idi...

Güzel görünümlüydü.
Nispeten yumuşak huyluydu.
Yumruğunu bir yiyen.
Zaten başka bir şey yiyemiyordu...

"Sarı Veli" lâkaplı kabadayı.
Özelliği sarışın olmasıydı.
Hacettepe'de doğmuştu.
Dar sokaklarında büyümüştü...

Merhametliydi, arkadaş canlısıydı.
Büyüklere saygılıydı...
Sadece Hacettepe'nin değil.
Ankara'nın en ünlü kabadayısıydı...

"Kabadayı Mehmet" lâkaplı.
Kabadayının soyadı da Kabadayı'ydı.
Yıllar boyu ringlere çıkmıştı.
Çok cesurdu, sözüne güvenilirdi.
Güçlüydü, kuvvetliydi.
Ve vurduğunu devirirdi...

Bu üçü can arkadaşıydı 1952 yılıydı.
Hacettepe'de Erzurum Kahvesi'nde.
Kabadayı Mehmet, can arkadaşı.
Sarı Veli ile tartıştı ve onu silahla öldürdü.

Kabadayı Mehmet'i öldürülme korkusu aldı.
O da Kürt Cemali'ye sığındı.
Bentderesi'nde gece kumar oynanıyordu.
Tartışma çıktı, elektrikler karardı.
Tek el silah sesi duyuldu.
Kürt Cemali silahla vurulmuştu...

Kabadayı Mehmet'in yanında.
O sırada Dündar Kılıç bulunmakta.
İkisi de cinayetten tutuklanıyor.
Bir yıl sonra cezaevinden çıkıyor...

Dündar Kılıç, intikamdan korkuyor.
Gidip İstanbul'a yerleşiyor.
Kabadayı Mehmet ise bir yıl sonra.
Kürt Cemali'nin amca oğlunca..
Öldürülüyor 1965'de tabancayla...

Karagöz Kemal olanlara çok kızıyor.
Yaşama küsüyor, köşesine çekiliyor.
Çanakkale'ye gidip, bir köye yerleşiyor.
Evinde her şeyi mor-beyaz'a boyuyor.
Ve 2013'de orada eceliyle ölüyor...

"Hacettepeli Orley İhsan
Gelmiş Hacettepe'ye Kayaş tarafından.
Tutmuşlar bir ev  Hacettepe Parkı'nda.
Çocukluğu da geçmiş bu Parkta...

Yakışıklı, uzun boylu, güçlü, kuvvetli. 
Uzun boylu olduğu için seçmiş kaleciliği.
Hacettepe'de kaleci olarak oynamıştır.
Hırçındır, kavgacıdır, çoklukla sarhoştur... 

Hacettepe'nin 1962'de I. Lig'e.
Çıkmasında sahiptir önemli bir role.
Bursa'da maçta çıkardığı kavgayla.
Yarım saat ara verilmesine maça...

Gelindiğinde 1960'lı yılların başına.
Hacettepe'de yeni bir kişi çıktı ortaya.
Uzun boylu, iri kıyım yapısıyla.
Kabadayı filan değildi ama. 
İhsan Doğramacı adıyla. 
Ve Hocabey lâkabıyla...

Hacettepe mahallesini şöyle bir dolaştı.
Güler yüzü, tatlı sözüyle kabadayıları tavladı.
Hacettepe'yi  bir Arsenal yapacağım dedi.
Kavgaya hiç girmedi ama onları ikna etti...

Kısa süre içinde Hacettepe.
Döndü önce Çocuk Hastanesi'ne.
Sonra Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi'ne.
Ve 1967'de Hacettepe Üniversitesi'ne...

Her şey göz açıp kapayana kadar bitti.
Hacettepe'nin evleri, sokakları gitti.
Yerinde hızla koca binalar yükseldi.
Yüzlerce yeni Lise bitirmiş gençler geldi.
Ünlü Kabadayılara ne oldu. 
Kimsecikler bilemedi...

Günümüzde artık Hacettepe'de.
Kabadayılık yapılmakta sadece.
Üniversite Öğretim Üyelerince.
Yalnızca İlimde ve Bilimde...



Hacettepe Kabadayıları Fotoğrafları:

Mor Menekşeler TRT TV Dizisi tanıtımı:
(toplamda Hacettepe kabadayılarını anlatan 19 serilik dizi filmdir)

.

3 Ağustos 2021 Salı

TARİH ve SANAT MÜZESİ...

 

- 29 Temmuz 2021, Kültürpark-İzmir -


Son yazımda.
Bloğumda.
Yer vermiştim İzmir'de.
Arkeoloji Müzesi'ne:

İki Arkeoloji Müzesinin.
İzmirde olduğun değinmiştim.
İlkinin Konak'da olduğunu yazmıştım.
Orayı ayrıntıları ile anlatmıştım...

İlk yapılan Müze, 1931'de.
Yetmediği nedeniyle.
Taşınılmıştı 20 yıl sonra.
Taşınılmıştı 1951'de Kültürpark'a...

Geçen senelerde.
Orası da yetmeyince.
Yapılmıştı yeni bir Müze.
Konak'daki şimdiki yerine 1984'de...

Zaman geçtiğinde.
Orası da yetmez hale gelince.
İzmir Belediyesi ve
Kültür Bakanlığı işbirliği ile.
Yeni bir Müze daha yapıldı Fuar içine...

İşte bu ikinci Arkeolojik Müze.
Açıldı İzmir'de 2004 senesinde.
Fuarda Kültürpark içerisinde.
"Tarih ve Sanat Müzesi" ismiyle...

Müze Kültürpark'da.
10 dönüm açık sahada.
4 dönüm de kapalı alanda.
14 dönüm toplamda...

Müze.
İki ayrı bölümde gezilebilmekte.
Seramik Eserler Bölümü.
Ve Taş Eserler'iyle...

Seramik Eserler Bölümü'nde.
Smyrna Höyüğü ve
İzmir çevresi Prehistorik dönemden.
Bizans dönemine.
Seramik parçalar sergilenmekte...

İasos (Güllük), Phokaia (Foça).
Pitane (Çandarlı), Klazomenai (Urla), 
Erythrai (Ildırı)  ile Kyme (Aliağa).
Smyrna, Baklatepe, Limantepe.
Höyükleri Seramik eserler görülmekte...

Taş Eserler Bölümü ise.
Ayrılmış taş kabartmaları ve heykellere.
Muhteşem Arkaik, Klasik, Bizans.
Roma ve Helenistik dönem eserlerine...

Poseidon ve Demeter Heykeli.
Kore ve Kouros Heykelleri.
Nehir Tanrısı Kaistros Heykeli.
Homeros ve Afrodit Heykelleri.
Bu Müze'nin görmeğe değer eserleri...

İzmir'in 2 bin yıl önceki.
Görünümü ve halini.
Değerlendirmek için en iyisi.
Kültürpark'da bu Müze gezilmeli...
 


İzmir Tarih ve Sanat Müzesi fotoğraflarım:

.