YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

5 Ağustos 2021 Perşembe

HACETTEPE'NİN KABADAYILARI...

 



Hacettepe ya da Hacı Tepe.
Üzerinde yapılan duanın.
Kabul olunacağına inanılan.
Kaynaklanıyor bir tepeden... 

Hacettepe.
Ankara'nın göbeğinde.
Ve yüksek bir tepe üzerinde.
Kurulmuş eski bir mahalle...

Haritalarda Cumhuriyet öncesinde.
Hacettepe.
Erzurum mahallesi ile birlikte.
Ankara'nın en dışında gözükmekte...

Ankara, o dönemde Kale yakını.
Ulus, Ulucanlar, Samanpazarı.
Hamamönü, Cebeci çayırı.
Altındağ, Bentderesi, Dışkapı.
En kenarda da Hacettepe semti...

O zamanlar Kızılay, Sıhhiye.
Yenişehir, Çankaya, Maltepe.
Kocatepe, Kavaklıdere.
Haritalarda bile görülmemekte...

O dönemlerde Hacettepe'de.
Ankara'nın yerlileri ikamet etmekte.
Daracık sokakları, bitişik evleriyle.
Eski Camileri ve Havuzlu Parkı ile...

1940'lı yıllarda Hacettepe.
Başlar yapısını değiştirmeye.
Diğer şehirlerden gelen göçlerle.
Ailelerle ve onların bebeleriyle...

Gençler yepyeni bir şehirde.
Büyürler Hacettepe mahallesinde.
Mücadeleyle ve yakın ilişkilerle.
Yiğitlerin harman olduğu bu yerde...

Hacettepe gençleri ataktı.
Aralarında iyi bir dayanışma vardı.
Parka gelenlerle kavga ederlerdi.
Dövülenler de bir daha gelemezdi...

Hacettepe'nin maçlarına giderlerdi.
Çoğu kez tribünde kavga ederlerdi.
Parkın mor menekşe renkli.
Mor-Beyaz formasını çok severlerdi...

Yavaş yavaş Kabadayılar çıktı ortama.
Bunlar okumuş değildi çoğunlukla.
Kırsaldan şehre göçmüşlerdi.
Hepsi Ankara Boks İhtisas üyeleriydi.
İyi dövüşürlerdi.
Gözlerini de budaktan esirgemezlerdi...

Meşhurdu Kabadayılarıyla. 
Kasımpaşa, İstanbul'da.
İzmir'de de Eşrefpaşa.
Ve Hacettepe de Ankara'da...

Kabadayılar Ankara'da.
Toplanmışlardı çoğunlukla.
Hacettepe'de, Ulucanlar'da.
Bentderesi'nde ve Yenidoğan'da...

Kabadayılar, mahallede saygı gören.
Güçsüzü ve fakiri koruyan, kollayan.
Kavgadan ve bıçaktan çekinmeyen.
Oluşurdu özü ve sözü doğru kişilerden...

Bunlar, ceket giymez sırtlarına alırdı.
Bu, Kartal kanat atmış diye bilinirdi.
Bazen bellerine kuşak sararlardı.
Kuşak, bıçağı saklamak amaçlıydı.
Saldırıda karnı da iyi korurdu...

Yumurta topuk, sivri burunlu.
Ayakkabı giyerlerdi.
Ayakkabı topukları basık yürürlerdi.
Bazen ilikli yelek giyerlerdi.
Çoğu kez ellerinde tespih gezerlerdi...

"Kürt İsmail", Hacettepe'liydi.
Erzurum'dan gelmişti.
1.90 boylu, iri kıyım birisiydi.
Kara kaş, kara gözlüydü...

Çok fazla içki içerdi.
Bu nedenle Keş İsmail olarak bilinirdi. 
Bentderesi müdavimlerindendi.
Dövüldüğü, yaralandığı görülmemişti.
Ölüm nedeni Karaciğer Kanseri'ydi...

Hacettepe'de 1950 öncesi.
Kabadayı Mehmet, Sarı Veli.
Ve Karagöz Kemal üçlemesi.
Üç silahşörler olarak bilinirdi...

Beraber gezerlerdi.
Yedikleri-içtikleri ayrı gitmezdi.
Üçü de 1940-1963 arası.
Hacettepe'de yaşamışlardı.
Orada nam salmışlardı...

Üçü de Boks İhtisas sporcusuydular.
İyi yumruk atıyor, dövüşüyorlar.
1945'de Hacettepespor'u kuruyorlar.
Takımları için her şeyi yapıyorlar.

Bu üç Hacettepe sevdalısı.
Kabadayı Mehmet, matbaacı.
Sarı Veli, fotoğrafçı.
Ve Karagöz Kemal, taşımacıydı.

"Karagöz Kemal" isimli Hacettepe'li.
Karagöz-Hacivat oyunu dillendiricisi. 
Radyolarda efsane Hayali Küçük Ali.
Vardı ya, işte onun öz oğlu idi...

Güzel görünümlüydü.
Nispeten yumuşak huyluydu.
Yumruğunu bir yiyen.
Zaten başka bir şey yiyemiyordu...

"Sarı Veli" lâkaplı kabadayı.
Özelliği sarışın olmasıydı.
Hacettepe'de doğmuştu.
Dar sokaklarında büyümüştü...

Merhametliydi, arkadaş canlısıydı.
Büyüklere saygılıydı...
Sadece Hacettepe'nin değil.
Ankara'nın en ünlü kabadayısıydı...

"Kabadayı Mehmet" lâkaplı.
Kabadayının soyadı da Kabadayı'ydı.
Yıllar boyu ringlere çıkmıştı.
Çok cesurdu, sözüne güvenilirdi.
Güçlüydü, kuvvetliydi.
Ve vurduğunu devirirdi...

Bu üçü can arkadaşıydı 1952 yılıydı.
Hacettepe'de Erzurum Kahvesi'nde.
Kabadayı Mehmet, can arkadaşı.
Sarı Veli ile tartıştı ve onu silahla öldürdü.

Kabadayı Mehmet'i öldürülme korkusu aldı.
O da Kürt Cemali'ye sığındı.
Bentderesi'nde gece kumar oynanıyordu.
Tartışma çıktı, elektrikler karardı.
Tek el silah sesi duyuldu.
Kürt Cemali silahla vurulmuştu...

Kabadayı Mehmet'in yanında.
O sırada Dündar Kılıç bulunmakta.
İkisi de cinayetten tutuklanıyor.
Bir yıl sonra cezaevinden çıkıyor...

Dündar Kılıç, intikamdan korkuyor.
Gidip İstanbul'a yerleşiyor.
Kabadayı Mehmet ise bir yıl sonra.
Kürt Cemali'nin amca oğlunca..
Öldürülüyor 1965'de tabancayla...

Karagöz Kemal olanlara çok kızıyor.
Yaşama küsüyor, köşesine çekiliyor.
Çanakkale'ye gidip, bir köye yerleşiyor.
Evinde her şeyi mor-beyaz'a boyuyor.
Ve 2013'de orada eceliyle ölüyor...

"Hacettepeli Orley İhsan
Gelmiş Hacettepe'ye Kayaş tarafından.
Tutmuşlar bir ev  Hacettepe Parkı'nda.
Çocukluğu da geçmiş bu Parkta...

Yakışıklı, uzun boylu, güçlü, kuvvetli. 
Uzun boylu olduğu için seçmiş kaleciliği.
Hacettepe'de kaleci olarak oynamıştır.
Hırçındır, kavgacıdır, çoklukla sarhoştur... 

Hacettepe'nin 1962'de I. Lig'e.
Çıkmasında sahiptir önemli bir role.
Bursa'da maçta çıkardığı kavgayla.
Yarım saat ara verilmesine maça...

Gelindiğinde 1960'lı yılların başına.
Hacettepe'de yeni bir kişi çıktı ortaya.
Uzun boylu, iri kıyım yapısıyla.
Kabadayı filan değildi ama. 
İhsan Doğramacı adıyla. 
Ve Hocabey lâkabıyla...

Hacettepe mahallesini şöyle bir dolaştı.
Güler yüzü, tatlı sözüyle kabadayıları tavladı.
Hacettepe'yi  bir Arsenal yapacağım dedi.
Kavgaya hiç girmedi ama onları ikna etti...

Kısa süre içinde Hacettepe.
Döndü önce Çocuk Hastanesi'ne.
Sonra Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi'ne.
Ve 1967'de Hacettepe Üniversitesi'ne...

Her şey göz açıp kapayana kadar bitti.
Hacettepe'nin evleri, sokakları gitti.
Yerinde hızla koca binalar yükseldi.
Yüzlerce yeni Lise bitirmiş gençler geldi.
Ünlü Kabadayılara ne oldu. 
Kimsecikler bilemedi...

Günümüzde artık Hacettepe'de.
Kabadayılık yapılmakta sadece.
Üniversite Öğretim Üyelerince.
Yalnızca İlimde ve Bilimde...



Hacettepe Kabadayıları Fotoğrafları:

Mor Menekşeler TRT TV Dizisi tanıtımı:
(toplamda Hacettepe kabadayılarını anlatan 19 serilik dizi filmdir)

.

3 yorum:

  1. Sevgili Yücel, Hacettepeli bir bilim adamı olmanın yanında yetiştiğin okula ve o okulun doğduğu yöreye ancak bu kadar vefa gösterebilirdi. Her şeyinle özel bir insansın. kutluyorum. Sadi Subaşı

    YanıtlaSil
  2. Hacettepe Üniversitesi'nin en büyük değerlerindensin Yücel kardeşim..Tarihi canlandırıp yaşatıyorsun...

    YanıtlaSil