YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

6 Haziran 2011 Pazartesi

REŞAT ÖNAT...

Piknik’in kurucusuydu. Reşat Önat. Ankara'ya gitmeniz gerekir. Taa 60 yıl öncesine. "Piknik neydi" derseniz… Büyük Sinema'nın yanındaydı. Piknik. Bir Restorandı. Ama bir Restoran’dan daha fazlasıydı… Dün aramızdan ayrıldı. Sahibi ve kurucusu. Reşat Önat. İşte o Piknik’in… Kuzu şişler. Arjantin Bira’lar. Kızarmış patatesler. Tavuklu, mayonezli sandviçler… Yeme ve içme kültürü aşılamıştı. Reşat Önat. En kalitelisinden. En güzelinden bir dönemin gençliğine. Ankara'nın... Hiç unutmayacaklardır. Onu ve Piknik'ini. Bir dönemin gençliği. Ve o gençliğin babaları ve anaları… Düşhekimi Yalçın Ergir’in Piknik yazıları: 
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder