YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

7 Aralık 2010 Salı

İGUAÇU...


Brezilyalılar Portekizce “İguaçu” diyorlar.
Arjantinliler ise İspanyolca “İguazu”...
Kelime aslında Guarani yerlilerinin dilinden geliyor.
Ygua-su diye okunuyor, yani “büyük su”…

Aslında bu, 1320 km. uzunluğunda bir nehir.
Parana nehrine dökülüyor.
Güney Amerika’nın ikinci büyük nehrine.
Amazondan sonraki…

Büyük bir şelale oluşturuyor.
Parana nehrine dökülmeden önce.
Paraguay-Arjantin-Brezilya sınırında.
Görülesi, yaşanası bir şelaleler dizisi…

Uçakla ulaştık buraya.
Buenos Aires’ten 2 saatlik bir yolculukla.
Büyük bir kavis çizdi koca uçak.
Kanadını eğerek şelaleler üstüne geldiğimizde…

İnişe geçmiştik, pist başına çok az kalmıştı.
Keyifle izliyorduk görüntüyü.
Ben dahil solda oturanlar.
Kemerleri açıp görüntüye ortak oldu sağda kalanlar.

Brezilya tarafına geçiyoruz.
Şelaleleri görmek için
Kısa zamanda.
Otobüsle…

Sınırda hoş bir sürprizle karşılaşıyoruz.
Brezilyalılar vize istemiyorlar Türk'lerden.
Elimizi kolumuzu sallayarak geçiyoruz sınır ötesine.
Amerika'lılar, Avustralya'lılar, Alman'lar vize beklerken…

Büyük bir Mili Park içerisinde şelaleler.
Dünya Mirası” listesinde buralar.
1984’ten beri.
Unesco tarafından…

Tek bir şelale değil İguaçu.
275 tane farklı şelale varmış.
Bu sistemde.
Kim oturup, nasıl saydıysa…

60-80 m. yükseklikten düşüyor.
Bu şelaleler.
Bizim boğaz köprüsü yüksekliğinden.
Benzetmek gerekirse…

2.5 kilometreden fazla.
Şelale sisteminin uzunluğu.
Saniyede 7000 metreküp su dökülüyormuş.
Bu sistemden.

500 bin tona yakın su.
Sadece bir dakikada.
Müthiş bir debi.
Dile kolay…

Bir gezi parkuru oluşturulmuş.
Şelalelerin içerisinde dolanıyorsunuz.
Nemi yoğunluğuna yaşayıp.
Doyasıya ıslanıyorsunuz…

Doğal bir parktasınız.
Gürültülü bir ortamda.
Ilıman bir havada.
Yeşil bir yağmur ormanında...

Çevrenizde binlerce kelebek.
Quati denilen sırnaşık yaratıklar.
Timsah benzeri sürüngenler.
Ve yüzlerce renkli kuş

Keyifli bir panoramada geziyorsunuz.
Onlarca şelalenin içine giriyorsunuz.
Altından geçiyorsunuz birçoğunun.
Ve iliklerinize kadar ıslanıyorsunuz.

Tek boyutlu fotoğraflarından farklı burası.
Üç boyutlu yaşıyorsunuz olayı.
Birden beş boyuta çıkıyor durum.
Islaklık ve gürültü de işin içine girince…

Günün bitiminde bir helikoptere biniyoruz.
Şelalelere yukarıdan bakıyoruz.
Biraz önce içinde dolandığımız.
Altında ıslandığımız “büyük su”ya…

İguaçu fotoğrafları için:

https://photos.google.com/share/AF1QipNbSIC-iEOlbQBo3wo5AWEz_K2IvFAsuImHacfFB2033iOISlfEh8M_Ved1twPA4Q/photo/AF1QipMdFSoYPvfqymiNukDZ1jKoLyAUZLb7bbjO7KSO?key=SXp4eU9OeWtJTFNpbV9kbDlXdEdtNEprRlBFS3FR

Helikopterden (Rehahn'dan) : https://www.facebook.com/video.php?v=4216559694425&set=vb.179458868757461&type=2&theater 



.