YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

20 Eylül 2023 Çarşamba

DİKİLİTAŞ...

- 22 Mayıs 2023, Sultanahmet-İstanbul -


"18. sülaleden Yukarı ve Aşağı Mısır’ın sahibi 3. Thutmosis, Tanrı Amon’a kurbanını sunduktan sonra Horus’un yardımıyla bütün denizleri ve nehirleri hükmü altına alarak hükümdarlığının otuzuncu yılı bayramında bu sütunu daha nice zamanların getireceği bayramlar için yaptırdı ve dikti. Gizli ve kutsal ismin her tecellisine mazhar olan tanrı Amon’a kurbanını büyük bir acz içinde sunduktan sonra, ondan yardımlar dilenerek güneyin dostu, dinin nuru Aşağı ve Yukarı Mısırın sahibi, kudretli hükümdar ülkesinin sınırlarını Mezopotamya’ya kadar götürmeye azmetti. Güneşin doğduğu sırada sahip olduğu altın renkleri dünyaya yayan Horus’un verdiği kuvveti, serveti, kuvvetli sevgi, saygıyı taşıyan ve Aşağı ve Yukarı Mısır’ın tacına sahip olan ve bizzat Güneş tarafından seçilmiş olan firavun, bu eseri babası Ra için yaptırdı. Tanrı Horus’un lütfuna mazhar olan ve Güneş’in oğlu unvanını taşıyan Aşağı ve Yukarı Mısır’ın hükümdarı olan firavun, kudret ve adaletle bütün ufuklara nur saçtı. Ordusunun önüne geçti. Akdeniz’de dolaştı, bütün dünyayı mağlup etti. Sınırlarını Naharin’e kadar yaydı. Mezopotamya’ya azimle gitti, büyük savaşlar yaptı".

Dikilitaş'ın dört köşesindeki yazıt, 
MÖ  1500
Sultanahmet-İstanbul
....................

İsmi Thutmosis.
Bazen Tuthmosis.
Bazen de Thutmose.
Olarak söyleniyor farklı şekillerde...

Değil sıradan bir insan.
Öncelikle bir Firavun.
Mısır'ın 18. Hanedanının.
Altıncı Firavunu...

Babası II. Thutmosis.
Dolayısı ile,
Anılıyor kendisi de.
III. Thutmosis ismiyle...

Babası II. Thutmosis.
Kraliçe Hatşepsut ile evliydi.
Hatşepsut da I. Thuthmosis'in kızıydı.
Ancak ondan bir erkek çocuk edinemedi.
Kocası başka bir eş edindi.
Ondan III. Thutmosis dünyaya geldi...

Bir süre sonra Baba Thutmosis öldü.
Oğlu III. Thutmmosis çok küçüktü.
Üvey anne Hatşepsut yönetimi ele aldı.
Yaman bir kadındı.
Kendisini Firavun yaptı.
III. Thutmosis'i naip olarak atadı...

Kadından Firavun olmaz idi.
Hatşepsut kendisini
Firavun ilan etmişti.
Firavun gibi gözükmek istedi.
Yapay sakal taktı, erkek giysisi giydi.
MÖ 1473-1458 arasında ülkeyi yönetti.
20 yıldan fazla görevdeydi.
Barışçıl bir idare gösterdi.
Sanata ve Sanat eserlerine önem verdi...

Tutmose III, 1479-1425 hüküm sürdü.
Başlangıçta, Firavun Hatşepsutu öldürttü.
Onun sevgilisi Veziri de katletti..
Çok savaşçı ve başarılı bir yöneticiydi.
Hitit, Babil, Asur ülkelerini yendi.
Mısır egemenliğini pekiştirdi.
Savaşlar sonunda dünyanın en zenginiydi...

Nil'in karşı kıyısında Kral Mezarlarının.
Bulunduğu Krallar Vadisi'ni geliştirdi.
Teb'deki Karnak tapınağını heykellerle süsledi.
Dikilitaş'larla bezedi...

Bu Dikilitaş'lardan birisi.
Günümüzden 3500 sene öncesi.
MÖ 15. yüzyılda.
III. Thutmosis Firavununca.
Güneş Tanrısı Amon Ra onuruna.
Dikilmişti Karnak Tapınağı'na...

İşte bu Dikilitaş tam tamına.
1850 yıl sonra, MS 357 yılında.
Tahta çıkışının 20. yılında.
Roma İmparatoru II. Konstantin döneminde.
Nil üzerinden getirildi İskenderiye'ye...

33 yıl sonra da, MS 390 yılında.
İmparator I. Theodosius zamanında.
Getirildi gemi ile İstanbul'a.
Ve dikildi o zaman Hipodrom alanına.
Günümüzde Sultanahmet Meydanı'na...

Dikilitaşın yapımındaki yüksekliği.
Tam 30 m ve ağırlığı 350 ton idi.
Uzun süren bir yolculuk geçirdi.
Nakliye sırasında alt bölümü yitirildi.
Günümüzde yüksekliği 19.50 m ye indi.

Bu Dikilitaşı hangi Firavun inşa ettirdi.
Hangi İmparator indirdi, getirtti.
Hangi İmparator tekrar dikti.
Hangi Tanrı onuruna dikilmişti.
Hiç birisi yok şimdi...

Bu dünya kimseye kalmasa da.
Üzerindeki yazılara bakıp, anlamasak da.
Dikilitaş hala durmakta.
Bize bir şeyler anlatmaya çalışmakta.
Sultanahmet Meydanında...


Dikilitaş Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipPT9J6USaILC3WYYEr2Vr2Pz_8qyaIxMlZbVAtLR-7hmn2sVs-Z0UEeoL7lOvuFGw/photo/AF1QipNHp7beFto5qvOQ8coymS9cOmkg8wLKshG0_glU?key=a0c0SmIwOVo2NzRXTGZBLWtSeHBxZFV0S3JBUnRB

.

4 yorum:

  1. Yine sayende, gördüğümüz amma pek bileği sahibi olmadığımız bir eser hakkında aydınlatıldık.
    Teşekkürler Dostum.

    YanıtlaSil
  2. Can yücelim tatlı tatlı bilgilerimizi ,görgülerimizi,ufkumuzu geliştiriyorsun sen varol can
    Aytaç

    YanıtlaSil
  3. HARİKASINIZ HOCAM DİKİLİ TAŞIN HİKAYESİNİDE SAYENİZDE ÖĞRENMİŞ OLDUK KOLAY GELSİN TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNARIZ CEMİL PİRDAL VE AİLESİ SAMSUN

    YanıtlaSil
  4. Emeğinize , gönlünüze sağlık değerli dostum.Bilgilendirme sayfaları da dahil herşey çok güzel . Selam ve sevgiler..
    E.Şaşmaz

    YanıtlaSil