HAVA GÖSTERİSİ...

 

- 9-10 Eylül 2022, İzmir -

Her sene 9 Eylül'de.

İzmir'in kurtuluş gününde.

Türk Yıldızları gelir İzmir'e.

Coşturur bizleri gösterileriyle...

2022 yılının 9 Eylül'ü.

Kurtuluşunun 100. yıldönümü.

Program geniş bu nedenle.

Ve yayılmış iki güne...

I. Kordon alanı tümüyle.

Kordon altında Polislerle.

Kalabalık çok tahmine göre.

Gündoğdu Anıtı çevresinde.

Tarkan Konseri var bir de...

Öğlende girdim içeriye.

Güneş altında ısı 35 derece.

Her ne demekse.

"Air Show" isminde.

Kapsamlı bir Program gündemde...

Gösteri öncesinde.

Başlıyorum Stand ziyaretlerine.

Türk Yıldızları.

F-16 tanıtım alanı.

Aselsan, Hürkuş, Ayjet ile

Havacılık Uzay Sanayii.

Ve Gyrocopter Sergileri...

Hepsi göz alıcı.

Gurur okşayıcı.

Yerli ve millî yapımlı.

Birçok sanayi başarısı...

Önce Sahil Güvenlik geçişi.

Sonra Helikopter gösterileri.

Jandarma'nın Çelik Kanatlar'ı.

Harmandalı müziğiyle oynamaları...

Sahil Güvenlik birimi.

Denize düşmüş bir kazazedeye.

Helikopterle müdahelesi.

Ve yukarıya çekişi...

Gyrocopter geçişleri.

Ve Polis Helikopterleri.

Müthiş gösterisi.

"Üzüm Salkımı" geçişi...

Ardından denizde.

Flyboard ile su üstü gösterisi.

F-5 Türkyıldızları ekibi.

Ve T-38 Jetlerinin.

Üçerli kol geçişi...

Türkyıldızları.

Her yıl yaptıkları.

Takım gösterilerini.

Bu yıl sergilemedi.

F-16 SoloTürk'ün becerileri.

Hayranlık ve beğeni ile izlendi...

Daha sonra sıra. 

Tek motorlu pervaneli uçaklarla.

Yeni HÜRKUŞ uçağımızla.

Mustang P-51 ve T-6 Texan'la.

Akrobasi uçuşları semada...

Sıra, Semin Ö. Şener'de.

Türkiye'mizde.

İlk kadın Akrobasi Pilotuyla.

Çift kanatlı Semin adlı uçağıyla.

Müthiş performansıyla havada...

O sıcakta kalabalık arasında.

Boğuşurken hem susuzlukla.

Ve hem de açlıkla.

Yavaş yavaş akşam olmakta...

Gündoğdu alanına.

Müthiş bir insan akını olmakta.

Gece Tarkan Konseri var ama.

Bizde duracak hâl kalmadı ayakta...

Kutlu olsun.

İzmir'imizin yüzüncü.

Kurtuluş yıldönümü...

Hava gösterileri Fotoğraflarım:

https://photos.google.com/share/AF1QipO3KdeHDWl0ACsECYb0452ecJmM1arUIKw7F7U3y7YT2tdl2wNd8K5rtkbLr8wy5g/photo/AF1QipPdOSsr9spzpa2Ruiol8nbSluX77tLCUn_XA7Wk?key=X0lQbTZrN1QyOWtmRXUzeDFhMFRJcnNia3dkVHBR

ADALA KANYONU...

 

- 21 Eylül 2022 Salihli-Manisa -

Salihli-Kula dedik.

Kula'dan bol bol bahsettik.

Kula'nın Divlitlerini anlattık.

https://yucel-tanyeri.blogspot.com/2023/01/kula-jeoparki.html

Ama Salihli'ye. 

Değinmedik bir kez bile.

Jeopark'ın büyük bölümü de.

Aslında Salihli'de...

Gediz nehri zaten varmış.

Antik adı Hermos'muş.

Kula'daki Volkanlar patlamış.

Gediz'in önünü kapatmış...

Gediz de durmamış.

Volkanik alanı yarmış.

Büyük bir Kanyon yaratmış.

Yıllar yılları kovalamış...

Bu kez DSİ gelmiş.

Gediz'e bir Baraj yapmış.

Demirköprü Barajı oluşmuş...

Su, borularla indirilmiş.

Bir HES elde edilmiş...

Bu Baraj işte.

Adala Kanyonu ile iç içe.

Gediz nehri üzerinde. 

Kız Köprüsüyle başlıyoruz geziye...

Kız Köprüsü.

Adala bölgesinin önemli.

Eserlerinden birisi.

Köprü, 6 kemerli...

Köprü, 113 m uzunlukta.

12 m yükseklikte.

3.5 m genişlikte.

Yapılmış Osmanlı döneminde...

Buradan 1 kilometre.

Çam ormanı içinde yürüdüğünüzde.

Geliyorsunuz yeşillikler içinde.

Bir su birikintisine.

Ölü Canlar Gölü'ne...

2 km ileriye gittiğinizde.

Volkanik kalıntılar içinde.

İnişli-çıkışlı bir arazide.

Ulaşırsınız Suuçtu Şelalesi'ne...

Lavlarının son bulduğu düzlükte.

Ve dik bir eğimle.

Düşüşe geçtiği yerde.

Su Uçtu çok güzel bir Şelale...

Su Uçtu, 25 m yüksekliğiyle.

Bembeyaz rengiyle.

Gürültülü sesiyle.

Gelin teli gibi dökülüyor zemine...

Adala Kanyonu'nu gezmek içinse.

Gitmek gerekiyor önce.

Salihli'ye.

Oradan da Adala Beldesi'ne...

Hermos antik adıyla.

Gediz nehrinin iki yanında.

Şirin ve güzel bir kasaba.

Adala...

Nehrin hangi yanında.

Başlarsanız tabanvayla.

5-6 km uzunlukta.

Volkanik bir kanyon Adala...

Adala Kanyonu'nda.

Yeşillikler arasında.

Dik bir duvar karşınızda.

9-10 m yüksekliğinde...

Güzel manzaralar eşliğinde.

Bazalt ve simsiyah renkte.

Volkanik bir arazide.

Trekking yapıyorsunuz keyifle...

Adala Kanyonu Fotoğraflarım:

https://photos.google.com/share/AF1QipMUeyglbERqOC2XFFEcRUhIqm_O-KRfWQBNnTk20ErTuKsIUj39G_GHDQ0iYZrnEw/photo/AF1QipOjQ-IDAxwkfxNkSZRutpo1jd2opP6gGMvfXG0p?key=RzRvUGZFd1lKaEt0ejlxSlVSVS1pNHZDUlR0RVR3

Jeopark Belediyeler Birliği Videosu ADALA:

.

YENİCE SİGARASI...

 

Bulgarca söylenişi Enidje.

Almanca söylenişi Yenidze.

Yunanca söylenişi Yanniça.

Osmanlıca, Yenice-i Vardar.

Türkçesi de Yenice...

Şimdi Yunanistan'daki Yenice.

1387 senesinde.

I. Sultan Murat döneminde.

Katılmış Osmanlı Devletine...

Burası 1912 yılında.

Balkan Savaşı sırasında.

Elden çıkmış.

Ama tam 525 yıl bizde kalmış...

Osmanlı Döneminde.

Yenice.

Bağlıydı Selanik Vilayetine.

Ve de ünlüydü Tütün'üyle...

1900 yılı başlarında.

O zamanlar Almanya'da.

Dresden şehrinin  merkezinde.

Ve Elbe nehri sahilinde.

Başlanır bir Fabrika projesine.

Fabrika Mimarı, düzenleyicisi. 

Martin Hammitzsch idi.

Ve Adolf Hitler'in kız kardeşi.

Angela Hitler ile evliydi...

Fabrika yapımı 1909'da bitti.

Bir Cami gibi inşa edilmişti.

On katlı ve tek minareliydi.

Kubbe yüksekliği 20 metreydi.

Ve 600 pencereliydi...

Bu yapı.

Almanya'nın ilk 10 katlı.

Binasıydı ve Mimarı,

Bu yapı Cami'yi anımsattığı.

İçin Nazi Almanyası.

Döneminde Mimarlar Odası.

Kararıyla meslekten atıldı...

Almanya 1899 senesinde.

Fabrikada çalıştırılmak üzere.

Osmanlı'dan Sigara uzmanları istemişti.

Ve 7 Uzman Almanya'ya gelmişti...

Böylece, bu 7 kişi.

Tarihte Almanya'ya gelen.

İlk Türk işçileriydi ve hepsi.

Oldukça önemli eğitimler verdi...

Tütün, Osmanlı'dan alınıyordu.

Dresden'de bu Fabrikaya geliyordu.

Burada 7 Türk Uzmanı gözetiminde.

Sigara imal ediliyordu...

Fabrika Kubbesinin etrafında.

"YENİDZE"(Yenice) yazısı vardı.

Çatısında da.

"Salem Aleikum" yazardı...

Bu Fabrikada.

"Salem Aleikum" ve "Salem Gold".

Sigaraları üretilirdi.

Güzel kutularda satışa verilirdi...

Bu sigaralar Osmanlı döneminde.

YENİDJE ismiyle.

Sonrasında Türkiye Cumhuriyeti'nde.

İnhisarlar İdaresi'nce.

YENİCE adıyla üretildi ve tüketildi...

Dresden'deki Fabrika.

II. Dünya Savaşında.

Bombalandı, hasar aldı, onarıldı.

Ancak 1954'e kadar üretim yaptı.

Sonrasında da kapandı.

Günümüzde burası.
Bir genel Büro binası.

Cam kubbeli kısmı Restoran.

Rengarenk kubbesi ışıklı.

Ve Dresden'in alamet-i farikası...

Dresden eski sigara Fabrikası.

İsim hakkını ABD satın aldı.

Ve meşhur SALEM sigarasını.

Üretti ve uzun yıllar çok sattı...

Kare biçimli, karton kutulu.

Tekel'in YENİCE sigarası.

Uzun yıllar beğeni ile kullanıldı.

1960'lardan sonra satışı azaldı.

Tiryakiler de Yenice'yi bırakmıştı.

Çoktan SALEM'e alışmıştı...

Yunanistan Yenice'sindeki Türkler.

1924'de Türkiye'ye göç ettiler.

Samsun-Alaçam'da bir köye yerleştiler.

Bu köye de Yenice adını verdiler...

Uzun yıllar tütün ürettiler.

Üretimlerini Tekel İdaresine verdiler.

Köprünün altından nice sular aktı.

Sonunda ne SAMSUN sigarası.

Ne Bafra ve ne de YENİCE kaldı...

Yenice ile ilgili Fotoğraflar:

(Tümü internetten alınmıştır)

https://photos.google.com/u/1/share/AF1QipOKacNr9bKtiSqM1l1kUxMU2LCDlB8FmL8Zk1vqSMBuiUjid-1EtqDkt2aOJrzCYA/photo/AF1QipP4kMGPcK7EJCACfaMgwuIlFvRmbO1jCnJo4Vjr?key=Ynk3WHpOdGl0cExidU01Z1VPZGliZ2Y0dkx3Vzh3

.

NAZIM HİKMET 121...

- 15 Ocak 2023 AAS/SM-İzmir -

Özgürlük ki adlarından biridir senin

O senin en güzel adın

Merhaba Nâzım...

Yannis Ritsos 1909-1990, Yunan Şair

Nazım Hikmet

15 Ocak 1902'de.

Doğmuştu Selanik'te.

Bu sene de.

121. Doğum gününde.

Anılacaktı İzmir'de...

Meslektaşım KBB Hekimi.

Dr. Naci Hasanefendi.

Telefon etti.

Beni gösteriye davet etti...

Sevgili Naci.

Bu projenin Küratörüydü.

Hem şiirleri söyledi.

Hem de gösteriyi yönetti...

Türkler için Nazım neyse.

Yunanlılar için de.

Yannis Ritsos da işte.

Aynen öyle.

Bir Barış Şairi tüm yüreğiyle...

Programın açılışını.

İzmir BŞB Başkanı.

Tunç Soyer yaptı.

Nazım ve Ritsos'u tanıttı...

İlk bölümde Nazım Hikmet vardı.

Yunan ve Türk sanatçıları.

Piyano eşliğinde.

Nazım'ın 7 şiirini yorumlandı...

Ayrıca Yannis Ritsos'un.

"Barış" başlıklı başyapıtı.

Mazlum Çimen arkadaşları.

Ve Rutkay Aziz ile taçlandırıldı...

İkinci Bölüm'de.

Mektuplar ve Şiirler'ine.

Yer verilmişti yazılan hapishanede. 

Nazım Hikmet'in 6 şiirine.

Ve Yannis Ritsos'un çevirilerine...

Tomris Çetinel.

Yasemin Şimşek Tüzün.

Soprano Theodora Zikou.

Stathis Ülkeroğlu.

Piyanist Fotini Triandafillou.

Bu bölümün sanatçıları oldu...

Ege'nin iki yakasından.

İki yürekli Barış Ozanından.

Ve Nazım ile Ritsos'dan.

Türk ve Yunan sanatçıları.

Nazım'ın doğum günü için

Ele ele vermişti.

Barış ve Dostluk sergilenmişti.

Güzel bir gösteri izlenmişti...

Politikacılar ne derse desindi.

Ozanlar birlikte idi.

Sanatçı ve izleyici gönül gönüleydi.

Barış ve Dostluk önemliydi.

Nazım ve Ritsos da bunun simgesiydi.

Nazım-Ritsos Buluşması Fotoğraflarım:

https://photos.google.com/share/AF1QipPFpHQ9ENYARYSm1A7vb3smTcth_eaXbR0h6zIQCa3-4-xSEdwMuDULvsGP7SbA-Q/photo/AF1QipOWMGGkiAiUOik0eCSgt31hvZxRBtPHQo8RAz14?key=Q0M0MkVwZFV0NzdKcEhPQzJ0VDNCNnB4YTZ2RUN3

Nazım-Ritsos Buluşması Video klibi:

.

BİR HAVAALANI...

 

Geçenlerde Sosyal Medyada.

Karşılaştım bir soruyla.

Bir Havaalanı resmi koymuşlardı.

Nerede olduğunu soruyorlardı...

Fotoğraf ilginçti.

Havadan çekilmişti.

İki pist kesişiyordu.

Bu çok fazla olmazdı...

Bilmiyordum, merak ettim.

İnternete girdim.

Araştırdım.

Hemen sonuca ulaştım...

Madagaskar adası açıklarında.

Reunion adında.

Küçücük bir adaydı burası.

Havaalanının da adı.

Roland Garros Havaalanı'ydı...

Bu ad değildi bana yabancı.

Roland Garros, Tenis Turnuvaları.

Paris'te yapılırdı.

Bir Tenisci adına  havaalanı olmazdı.

Genişlettim araştırmayı.

Burası bir Fransa toprağıydı.

Roland Garros buralıydı.

1888, Saint-Denis doğumluydu...

R. Garros iyi bir Askerdi.

Ama Tenis sporcusu değildi.

1909'da Pilot olmuştu.

1913'de Fransa-Tunus arasında.

Akdeniz'i geçen ilk Pilot'tu...

I. Dünya Savaşı'na katılmıştı.

Savaşta büyük işler başarmıştı.

Almanlara esir düşmüştü.

Esir Kampından kaçmıştı.

Tekrar Orduya katılmıştı....

Savaş bitiminden kısa süre önce.

Almanların uçağını düşürmesiyle.

Gitmişti ölüme 5 Ekim 1918'de.

Bir Fransız kahramanıydı.

Legion d'honneur sahibiydi...

Bizim de bunun gibi Havacı.

Üç Kahramanımız vardı.

Ayni yıllarda yaşamışlardı.

1914'de İstanbul-Kahire arası.

Yola çıkmışlardı.

Şimdi mezarları Şam'daydı...

https://yucel-tanyeri.blogspot.com/2008/12/amda-kahraman.html

Fransızlar ise bu Havacısına.

Fransız kalmamıştı.

Paris'te onun adına.

Muhteşem bir Tenis Kortu.

Yapmış turnuvalar oynanıyordu...

Her sene buraya on binler geliyor.

Federer'ler, Nadal'lar.

Agassi'ler,  Borg'lar burada oynuyor.

Milyonlar TV'larda seyrediyor.

Ve Roland Garros anılıyordu...

Ayrıca Fransa.

Koca Hint Okyanusunda.

Madagaskar'a 600 km.

Afrika sahiline 1500 km.

Paris'e 8000 km uzaklıkta.

Havaalanı yapıyor R. Garros adına.

Onun doğduğu Reunion adasında...

Bizler ise.

İlk Hava Şehitlerimize.

Yer veriyorduk Suriye'de.

Kimsenin göremeyeceği bir yerde...

Dahası.

Yeni bir Vatan yaratıcısı.

Atatürk Havaalanı'nı.

Kapatıp, siliyorduk.

Bir başka Kahramanımızın adını...

İlgili Fotoğraflar (internetten):

https://photos.google.com/share/AF1QipPP70sLTeFx-W-5enQWcUepf4WyluS1BoIzoHVCCd36CGiBz2gl2I3m-_9SnpCahA/photo/AF1QipP5S0qMoJREBztFYybYubIZ2MffcFnrKgNUVzPH?key=LXNuek1sUWp0Z25tcEZ1SmdHaFV4ZExNaHB0ZW1n

.

KULA JEOPARKI...

 

- 20 Eylül 2022, Kula-Manisa -

En son Blog yazımdı.

Divlit Volkanı.

Burası, Salihli-Kula Jeoparkı'nın.

Küçük bir parçasıydı:

https://yucel-tanyeri.blogspot.com/2023/01/divlit-volkani.html

Divlit Vokanı'ndan sonra.

Kula'ya doğru yol aldığınızda.

Kula'dan 17 km sonra.

Bir Jeopark var solunuzda...

Salihli-Kula Jeoparkı.

Olarak belirlenmiş adı.

Oldukça büyük burası.

887 km2 toplam alanı...

MÖ 64 Amasya doğumlu.

Strabon, ünlü Coğrafyacı.

Ve ilk Coğrafya kitabı yazarı.

Buranın siyah bazalt taşları.

Nedeniyle Catacecaumene.

Yani "Yanık Ülke".

Adını vermiş bu bölgeye...

Salihli-Kula Jeopark alanı.

Oluşumu geçiyor 200 milyon yılı.

Burası. 

Türkiye'nin en genç volkanik alanı.

10 yıl önce 2013'de.

UNESCO Jeoparklar denetimiyle.

İlk ve tek, ülkemizde..

Jeoparkı seçildi oybirliğiyle...

Yönlendirmeler çok iyi olmasa da.

Önce çağdaş mimari bir yapıyla.

Karşılaşıyorsunuz daha.

Giriş kapısına ulaştığınızda...

Güzel, temiz bir yolla.

Başlıyorsunuz dolaşmaya.

İşte bundan sonra başlıyor.

200 milyon yıllık kalıntılar...

Artık birliktesiniz farklı renklerle.

Küçüklü-büyüklü tepelerle.

Kömür karası volkanik cüruflarla.

Ve lav kalıntılarıyla bir arada...

Oldukça uzun bir yolunuz var.

En azından 6 km kadar.

Yer yer uzun ahşap köprüler.

Çevreyi seyir için kameriyeler...

Oluşan milyonlarca yılda.

Jeolojik kalıntılar arasında.

Geziniyorsunuz rahatça.

Türkiye'nin ilk ve tek.

Jeolojik Parkında...

Salihli-Kula Jeoparkı Fotoğraflarım:

https://photos.google.com/share/AF1QipO2eHZR5erDgmoAYRiaY-LaalW2gi7hRLOIsl4oyNYWVsHxOcnPHg2Om55VYJZnZA/photo/AF1QipMoHdw0OXpfFP97LNYjDEBlM7fVv8nOyg8P2Rd7?key=Zklab0lLcHk2OGNRQ3k4QmdvVmRyY3F0REJmeWlR

.

DİVLİT VOLKANI...

 

- 21 Eylül 2022, Kula-Manisa -

"…Katakekaumene diyarına varılır. Bu memlekette, en kaliteli şaraplardan hiçbir eksiği olmayan "Katakekaumenit" şaraplarının üretildiği asmalardan başka tek bir ağaç bile yoktur. Toprağın yüzeyi bir tür külle kaplı olup, dağ taş her yer ateşte yanmışçasına simsiyahtır. Sahada; "Physse" başka bir deyişle "nefes alan delikler" olarak bilinen üç tane çukur vardır. Bunların üzerinde yer alan dik tepeler makul suretle yerin içinden püsküren kızgın kütlelerin birikmesi sonucu oluşmuşlardır"

Strabon (MÖ 64 - MS 24)

....................

Yol alırken karayolunda.

İzmir-Ankara arasında.

Kula yakınlarında.

Rastlarsınız bir Volkan'a...

Yaklaşık 200 m yüksekliğinde.

Ve Koni biçimiyle.

Çok da güzel görünümüyle.

İlginizi çeker birdenbire...

Gidişte, daha 450 km yol vardır.

Dönüşte ise 150 km kalmıştır.

Durup, gezmek istersiniz.

Gezseniz yol bitmeyecektir...

Başka zaman görürüm dersiniz.

Ertelersiniz.

Pas geçersiniz.

O zaman gelir mi bilemezsiniz...

Divlit Yanardağı.

Bu dağın adı.

Genç volkan konilerine.

Divlit deniliyor bu yörede...

Tek Divlit bu değil Kula'da.

68'e yakın Divlit var burada.

Yörede küçük-büyük boyutta.

Onlarca Volkan bulunmakta...

Volkanik bir arazi burası.

Salihli-Kula Jeoparkı.

Divlit Volkanı.

Alanının küçük bir parçası...

Divlit Volkan konisi.

Genç bir volkan, bilgilere göre.

Yaklaşık 12 bin yıl önce.

Aktifmiş bu bölgede...

Bu özelliğiyle.

Ünlü Coğrafyacı Strabon bile.

Catacecaumene.

Yani "Yanık Ülke".

Adını vermiş bu bölgeye...

10 sene önce 2012 yılında.

Strabon gezi grubu'muzla.

Bir gezi yapmıştık buraya.

Ve yazmıştım Bloğumda:

https://yucel-tanyeri.blogspot.com/2012/11/villa-estet.html

Ankara dönüşümde 2022'de.

Sabahın erinde.

Tek başıma uğradım Divlit'e.

Ve tırmandım zirvesine...

Kula'ya 22 km mesafede.

Ulaşıyorsunuz Sandal köyüne.

Sonra da biraz yürümeyle.

Varıyorsunuz Divlit eteğine...

Bundan sonra ahşap merdivenlerle.

Çıkıyorsunuz zirveye.

Çam ağaçları içerisinde.

Büyük bir keyifle...

Tur atıyorsunuz Volkanın ağzında.

Çevrenizdeki lavlarla.

Volkanik mağaralarla.

Ve yanık izlenimli topraklarla...

Divlit Volkanı Fotoğraflarım:

https://photos.google.com/share/AF1QipNKbM_Ol5p66DQoYTbDGxOjHkRRahgWaufhT-9Xi_zQMrQRokxgHallADhSoMKZVw/photo/AF1QipOfiPAoJT9sPBej3oUx99SYnX4hvlQZgSXtj2rc?key=TXIxOVZ3TW1meVRpUjRiZ3JQRzRlU3pyazNWS0tR

.

TT 34 MEZARI...

 

-15 Kasım 2022, Krallar Vadisi-Luksor -

Şimdiki Mısır'da Luksor adıyla..
Ya da antik Mısır'da.
İsmi Thebes olan yerde.
Nil nehri'nin karşı sahilinde.
Krallar Vadisi'nde.
Firavun Mezarlarını görmüştük.
Hatşepsut Tapınağını gezmiştik...
https://yucel-tanyeri.blogspot.com/2017/12/krallar-vadisi.html

Otobüslerin beklediği alanda.
Buluşacaktık grupla.
5 yıl önce buraları gezmiştim.
Bu nedenle erken dönmüştüm...

Grubun dönmesini beklerken.
Antik bir kapı gördüm birden.
Hemen oraya yöneldim.
Nedir diye merak ettim...

Yoktu çevrede hiç kimse.
Uyuyan bir köpek sadece.
Gölgede.
Antik kemerli bir kapının önünde...

Ahşap parmaklıklı kapı.
Kapalıydı.
Uzun, meyilli bir merdiveni vardı.
Aşağılara doğru yol alıyordu...

Vakit vardı, merak ettim.
Çevresinde biraz gezindim.
Ortada büyük bir boşluk vardı.
Aşağıda da avlu bulunuyordu...

Derindeki avlunun çevresinde.
Antik sütunlar, pencereler.
Heykeller, merdivenler.
Vardı birçok gizemli objeler...

Çevresi kimsesizdi. 
Ama muhteşemliği belliydi.
Kerpiç yapılı kalın duvarları.
Ve kemerli dev kapıları vardı...

Ana kapının önündeki tabelada.
Montuemhat adında.
"TT 34" rumuzlu bir mezarla.
Birlikteydik bir arada...

Döndükten sonra.
Ulaştım kaynaklara.
TT 34 numaralı mezara.
Ve bilgilere ve burada yatana...

Montuemhat, yukarı Mısır'da.
Yaşamış MÖ 700-650 arasında.
25-26 Hanedanlık zamanında.
Yerel bir Yönetici aslında...

Montuemhat,
Amon-Ra'nın 3. Peygamberi.
Nespath'ın oğlu.
Hem Mısır'ın Firavun'u.

Ve hem de Tanrısı...

TT 34 rumuzlu bu Mezar.
Bölgenin en büyük mezarıymış.
İlk kazılar 1941'de başlamış.
1988'de ancak tanımlanmış.
İçindeki galerilerin boyu.
300 metreden fazlaymış.
Muhteşem rölyefleri varmış...

Neyse, kalan kısa sürede.
İçine hiç giremesem de.
Yukarıdan ziyaret etmesi bile.
İlginç bir anı olarak kaldı bende.

TT 34 Mezarı fotoğraflarım:

https://photos.google.com/share/AF1QipMub4XzWOkiQo_5JCUOXwCGUw3Br869weC-ofUrb3eJlaj44HHItk8w5KHaWHvGjw/photo/AF1QipMcwZZ8qKyTMTdL_oDErdxHcQz5NsHTHk9K2mfZ?key=c2lCUlFDYzdVU2Y5SWxQbG85NHItamY2MDZQelhB

.

HÜSEYİN CAMİSİ...

 

- 19 Kasım 2022, Kahire -

Kahire'de akşam üzeri.

Han el-Halili'ye gidilecekti.

Han el-Halili.

Bir Han değildi...

Bir Çarşıydı burası.

En az 600 yıllıktı.

1382'de Fatımi mezarlığı.

Üzerine yapılmıştı...

Daracık sokaklar.

Dükkanlar, antikacılar.

İncık-boncukçular.

Kokucular, baharatçılar.

Kafeler-Lokantalar.

Lüzumsuz kalabalıklar.

Hep buradaydılar...

Grup gezecekti Çarşıyı. 

Alış-veriş yapacaktı.

Ben seçtim yanındaki.

Hüseyin Camisi'ni görmeyi...

Han el-Halili yanındaki.

Seyyid el-Hüseyin Camisi.

Yapımı 1154 senesi.

Yani, 868 yıl eski...

Hz. Muhammed, 632 senesi.

Vefat etti.

25 sene geçmişti ki.

Hz. Osman da şehid edildi...

İslâmın dördüncü Halifesi.

Hz. Ali 661 yılında katledildi.

Muaviye Halifeliğini ilan etti.

Ve başladı Emeviler dönemi...

Muaviye 680'de vefat etti.

Sonrasında Yezid'e biat edildi.

Ancak Hz. Hüseyin.

Tanımadı Yezid'in Halifeliğini...

Kufe'liler Hz. Hüseyin'i.

Halife ilan edeceklerini.

Söyleyip onu Kufe'ye davet etti.

Yezid'e karşı savaşacaklarını bildirdi.

Hz. Hüseyin, Kufe'ye gelmekteydi.

Ubeydullah onun yolunu kestirdi.

680 senesi, Muharremin 10. günü idi.

Cuma günü, Hz. Hüseyin ve çevresi.

Birlikte Kerbelâ'da katledildi...

Hz. Hüseyin'in kesik başının.

Nerede defnedildiği tartışmalıdır.

Şam'da olduğuna söyleyenler vardır.

Taşındığına da inanılır Kahire'ye.

Tac'ül Hüseyin'e. 

Günümüzdeki Hüseyin Camiine... 

Hüseyin Camisi, Kahire'de.

Yapıldı 1154 senesinde.

Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da.

Katlinden 474 yıl sonra...

Şiiler için kutsal bir mekân.

Çoğunluğu Sunni olan.

Bu cami Mısırlılar için de.

Önemli bir alan...

Bulundurmakta içinde.

Hem Hz. Hüseyin'in Türbesini.

Ve hem de.

Kuran-ı Kerimin en eski.

Ve tam metnini havi bir örneğini...

Hüseyin Camisi Fotoğraflarım:

https://photos.google.com/share/AF1QipNgL1GyyruA3_gOVTv631r2j__m5nNr7v47c6Fgz8ov0ctDSjo1KPExWYlbA3YPQA/photo/AF1QipOSI60gR55LDjJypIi0t7K6TybMjlFi66HZG3qR?key=emFLNldhTHFJVkpxUkZSOEFUOThkMHRTOUxJekNB

.

ZİRAAT BANKASI MÜZESİ...

 

- 10 Aralık 2022, Ulus-Ankara -

Bugünkü Ziraat Bankası.

İlk yapılanması.

Pirot Kasabasında başladı..

Niş Valisi Mithat Paşa'yla.

Şimdiki Bulgaristan'da.

1863 yılında...

Tefecilik vardı.

Çiftçi borç para alıyordu.

Geriye çok para veriyordu.

Çiftçi haliyle mağdurdu...

1863 yılında Mithat Paşa.

Başvurdu Sadaret makamına.

Bir sistem oluşturdu.

Memleket Sandıkları'nı kurdu...

Kuruldu, ikisi Müslüman.

İkisi de gayrimüslim olan.

Dört kişi ve bir Sandıktan.

Bir de Kredi Sisteminden oluşan...

1867'de Nizamname yayınlandı.

1883 de Menafi Sandığı oldu.

1888 de Şube sayısı arttırıldı.

Ziraat Bankası adını aldı.

1916'da son düzenleme yapıldı...

Cumhuriyet'ten sonra.

1925 yılında.

Başlandı Ankara'da Ulus'ta.

G. Müdürlük Binası inşaatına...

Mimarı Giulio Mongeri idi.

1. Ulusal Mimarlık dönemi.

Önemli yapılarından birisiydi.

1929'da inşası bitirildi...

Gelindiğinde 1963 yılına.

Ziraat Bankası.

Kuruluşunun 100. yılı.

Kutlandı bu Binada...

1981 yılına gelindiğinde.

Atamızın 100. doğum senesinde.

İlk Banka Müzesi, Türkiye'de.

Açıldı bu tarihi Bina içinde...

2017 yılında.

Yapılan restorasyon sonrasında.

Bodrum katının da katılmasıyla.

Açıldı tekrar çağdaş boyutuyla...

Daha ilk girişte.

Ait olan 1863 senesine.

Orijinal biçimiyle.

Memleket Sandığı sergilenmekte...

Mithat Paşa'nın Dersaadet'e.

Gönderdiği Mektupla birlikte.

Ait olan 1899 senesine.

Yevmiye ve Kasa defterleriyle.

Başlanıyor Müzenin gezilmesine...

Defterler, mühürler, resimler.

Belgeler, kimlikler, dergiler.

Cüzdanlar, pullar, levhalar.

Daktilolar, ilânlar buradalar...

Alt kata inildiğinde.

Kiralık Kasalar bölümünde.

Karşılaşıyorsunuz Çelik kasalarla.

Şimdilerde boşaltılmış olsa da...

Kasa bölümü hapishane benzeri.

Geniş bir mekân oldukça gizemli.

Kim bilir geçmiş zamanlarda.

Ne zenginlikler yatmaktaydı burada.

Atatürk'ün 1 ve 2 no'lu Kasaları da.

Burada bulunmakta.

Ancak içindeki 35 parça.

Teslim edilmiş Genelkurmay'a.

1964 yılında...

Şimdilerde yalnızca.

Bakan Hasan Polatkan'a.

Ve Başbakan Adnan Menderes'e. 

Ait birkaç obje sergilenmekte...

Ziraat Bankası, 1863 senesinde.

Kuruldu Osmanlı döneminde.

2023 senesi.

Kuruluşunun 160. seneyi devriyesi.

Bu yıl bu Müze muhakkak gezilmeli...

Gerçekten burası.

Bir Bankadan daha fazlası...

Ziraat Bankası Müzesi Fotoğraflarım:

https://photos.google.com/share/AF1QipMWUPtWylRr_BquCkFLdzCzk5uGJchAaxj0yUS0U2fxXKRA4H5KFIEVVUv_8RV0fA/photo/AF1QipMa-svoAQOT0l3lOOp-kwyafK5MDVrLoCp8JDfL?key=bW1obmViQmxoaDNHREgzLVlCWWRHRXlYZWZ6S0dR

Ziraat Bankası reklam Videosu:

https://www.youtube.com/watch?v=OvAdTLSEAaU

.