YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

26 Nisan 2024 Cuma

ROTUNDA...

 

- 25 Haziran 2017, Rotunda-Selanik -

"Bu nurlu camiin, yuvarlak bir duvar üzerinde 8 adet Kisra kemeri üzere konulmuş mavi kubbesinin kasesi İstanbul'da olan Büyük Ayasofya kubbesinden 5 ayak küçüktür diye hisar mimarları söylediler. Öyle yüksek bir kubbedir ki insan ibret gözüyle bakınca dili tutulup hayran olup gözbebekleri kamaşıp parmaklarını ağzına götürür".  

Evliya Çelebi Seyahatnamesi
....................

Latince, Rotundus.
İtalyanca, Rotonda.
Yunanca'da Rotunda.
Yuvarlak ya da.
Dairesel anlamında...

MS 4. yüzyılda.
Paganizmden Hristiyanlığa.
Geçiş aralığında.
Zeus Tapınağı olması niyetiyle.
İnşa edilmiş Selanik'te...

MS 306-337 yılıydı, bu yapıyı.
Roma İmparatoru Galerius yaptırdı. 
Roma'daki Pantheon benzeriydi.
Ve Selanik'in simgesiydi...

Bu mabet oktagonal planlı.
Kubbesi 24.5 metre iç çapı.
29.8 metre yüksekliği.
6.30 metre duvar kalınlığı.
Olan muhteşem bir yapı...

Bu Mabedin kubbesi.
İstanbul Ayasofya Camisi.
Kubbesinden beş ayak daha.
Küçük bulunmakta...

Bu Mabedin yapımı bittiğinde.
Ve üzerinden 250 sene geçtiğinde.
MS 395 senesinde.
Roma İmparatoru I. Konstantin'in emriyle.
Çevrilir Kilise'ye...

Batı cephesine Nartheks eklenmiş.
Güney bölümünde Şapeller yapılmış.
Kilise duvarları da çok güzel.
Fresklerle süslenmiş.  
Ve Mozaiklerle işlenmiştir...

Selanik'in Osmanlı egemenliğine.
Geçmesinin ertesinde.
1523 senesinde.
Ayasofya Kilisesi, Selanik'te.
Dönüştürülse de Cami'ye...

Rotunda Kilise mabedi.
Hristyanlara terkedildi.
Burası, Selanik Metropoliti.
Ve Psikoposluk Kilisesi.
Olarak 1590'a kadar devam etti...

Rotunda adlı bu Kilise'ye.
Minare, Minber ve Mihrap eklenmesiyle.
Dönüştürülür 1591'de bir Cami'ye.
Sinan Paşa'nın girişimiyle...

Sinan Paşa, Yemen Fatihidir.
Selanik idaresi kendisine verilmiştir.
Selanikin fethinin hemen ertesinde.
Hortaçlı Süleyman Efendi, Rotunda bahçesine.
Bir Zaviye yaptırmıştır...

Sinan Paşa bu nedenle.
Caminin ismini de.
Çevirmiştir kendi döneminde.
Sultan Hortaç Camisi'ne...

Yapı 1912 yılında.
Balkan Savaşı sonrasında.
Osmanlı'nın Selanik'i terketmesiyle.
Çevrildi tekrar Kilise'ye...

Aradan beş sene geçtiğinde.
1917 senesine gelindiğinde.
Venizelos'un kararnamesi ile.
Çevrildi Makedon Müzesi'ne...

Selanik'te 1912 senesi ertesi.
Şehirdeki tüm Camilerin minareleri.
Yıkılarak yok edildi.
Bir tek kaldı bu Caminin minaresi...

Mustafa Kemal'in pederi.
Ali Rıza Efendi'nin de defnedildiği.
Kabri de bu Caminin bahçesindeydi.
O da yok oldu gitti...


Rotunda Müzesi Fotoğraflarım:


20 Nisan 2024 Cumartesi

ATİNA AKADEMİSİ'NDE...

 

-Dr. Mehmet Haberal 14 Nisan 2024, Atina-

"Matematiksel olanı kavramamış olan
buraya girmesin".

Atina Akademisi girişindeki yazı
MÖ 387
....................

MÖ 387 senesiydi.
Bundan 2411 yıl öncesiydi.
"Atina Akademisi".
Bir Felsefe Okulunun ismiydi...

Atina Akademisi'ni.
Filozof Platon meydana getirmişti.
Platon'un öğretmeni.
Filozof Sokrates idi.
"Akademia" adı.
Günümüzde Üniversite'nin ilk adımıydı...

Akademia Okulu'nda.
Sonraki yıllarda.
Önemli Filozoflarla.
Matematiksel ve Akılcı bir tutumla.
Platon Felsefesi yayılacaktı tüm dünyaya...

Atina Akademisi orijinal binaları.
Haliyle kalmamış ortalarda.
Yapılmış yeni baştan 1859'da.
Neoklasik mimari tarzda Atina'da...

Bu yapıları gördüm ben de.
Atina'da 2017 senesinde.
Muhteşem üç bina halinde:
Üniversite, Milli Kütüphane.
Ve Akademi'den oluşan bir üçleme...

Kuruluşu MÖ 387 senesi.
Olan bu 2400 yıllık Akademi.
Başkent Üniversitesi.
Kurucu Rektörü Mehmet Haberal'ı.
Geçen hafta Yunanistan'ın başkentinde.
Ödüllendirdi Yüksek Şeref Ödülü ile.

Bu Ödül, Sokrates, Platon gibi.
Filozofların olduğu bu Akademi.
Yunanlı olmayan bir yabancı kişiyi.
Ödüllendirilmesi bir ilkti.
Ve karar oy birliğiyle verilmişti...

Prof. Dr. Mehmet Haberal.
Ödülü aldıktan sonra bir konuşma yaptı.
Ve kendisini yetiştiren ülkesine.
İçten teşekkürlerini dile getirdi...

Bu çalışkan ve verimli.
Atina Akademisi Ödülü sahibi.
Prof. Dr. Mehmet Haberal'a.
Biz ne yapmıştık acaba?...

Ergenekon Davası.
Diye bir şey uydurmuş.
12 yıl 6 ay hapse çarptırmış.
Silivri Akademisi'nde de.
4 yıl 3 ay 18 gün yatırmış.

Ve biz de onu Ödüllendirmiştik...


Atina Akademisi ve Haberal Fotoğraflarım:

Prof. Dr. Haberal Ödül Töreni Videosu:

Prof. Dr. Mehmet Haberal Özgeçmişi:


.

18 Nisan 2024 Perşembe

NEKROPOL MÜZESİ...

 

- 2 Nisan 2024, Muratpaşa-Antalya -

"Yaşamın bu kadar ağır olduğu
bir dönemde ölüm, insan için
aranan bir sığınak haline gelmiştir".

Heredotos, Mö 484-425
....................


Nekropol ya da Nekropolis.
Yunanca anlamı "Ölüler Şehri".
Nekros (ölü) ve Polis (şehir).
Kelimelerinin birleşimi...

Bizdeki anlamı.
Ölülerin toplu olarak bulundukları.
Mezarlık tam karşılığı...

Antalya kenti bildiğiniz gibi.
Traverten isimli.
İlginç bir jeolojik alan üzerine.
2400 yıl önce inşa edildi...

Bu alan, doğuda Aksu çayından.
Batıda Beydağlarına.
Kuzeyde Toros dağlarından.
Güneyde Akdeniz'e uzanan.
630 km2 bir alana yayılır.
Ve 35 m yükseklikte falezlerle sonlanır.

Ölü gömme adetleri.
Kültürden kültüre değişse de.
Toprağa kazılan yöntemle.
Genelde vücutlar yere gömülmekte...

Antalya'da da antik çağlarda.
Binlerce yıldır bu böyle olmakta.
Travertenler içine açılan.
Mezarlara ölüler bırakılmakta...

Tahmin edildiğine göre.
Bu Nekropol bölgesine.
Uzun yıllar önce gelen bir selle.
5 m toprağın altında.
Kaldı Nekropol denilen bu bölge...

Unutulup gitmişti.
Geçen zamanla şehrin bu bölgesi.
Büyük imar görmüştü.
Çok katlı binalar inşa edilmişti...

2005 yılına gelinmişti.
Halk Pazarı düzenleyelim denildi.
Şehir merkezinde bir yer seçildi.
Proje yarışması açıldı.
Kazılara başlandı.
Toprak katmanı aşıldı.
Travertenlere ulaşıldı.
Antik mezarlarla karşılaşıldı...

Bölge 1. derece arkeolojik sit alanı.
Olarak tescil edildi.
2008'de proje değiştirildi.
Travertenler içinde 865 mezar belirlendi.
1018 mezar objesi. 
Ve iki bin iskelet tespit edildi... 

2015 yılına gelindi.
Nekropol Müzesi.
Ve Kültür Merkezi.
Yapımı ihale edildi...

292 milyon TL harcandı.
1400 m2 kapalı alanlı.
Modern bir Müze yapıldı.
Düzenleme tamamlandı. 
4 Kasım 2023'te Müze açıldı...

Burası Türkiye'de.
Bir Nekropol alanı üzerinde.
Yapılan ilk Müze.
Ve de şehrin tam merkezinde...

Mezarlık alana girilmiyor.
Biraz yüksekten.
Köprüler üzerinden.
Binlerce mezar görülüyor...

Ardından Müze'ye geçiliyor.
Üç Salon peş peşe geziliyor.
Ölü gömme adetleri, mezar çeşitleri.
Mezarlardan çıkan objeleri.
Yakından izliyorsunuz.

Yaşadığınıza şükrediyorsunuz...


Nekropol Müzesi Fotoğraflarım:

.

15 Nisan 2024 Pazartesi

YİVLİ MİNARE CAMİSİ...

 

- 7 Temmuz 2023, Kaleiçi-Antalya -

Bu mübarek uğurlu yapıyı, 
Ulu Sultan, Dünya'nın ve Din'in Yücesi, 
karanın ve iki denizin Sultanı, 
     şehid Sultan Keyhüsrev oğlu
Keykubad resmetti. 
 
Yivli Minare Camisi Kitabesinden
1219-1238
....................
  
Yivli Minare Camisi.
Ve özellikle onun Minaresi.
Antalya'nın simgesi. 
Ve şehrin en güzel eseri...

Bir Selçuklu eseri.
Yapımı 1230 senesi.
800 yıllık bir cami.
Yapımı Alaaddin Keykubat dönemi.
Mimarı Balaban et-Tavaşî...

Asıl ismi Alaattin Camisi.
Ancak ilginç yivli Minaresi.
38 metre yüksekliği.
Tuğla ve Turkuaz çinileri.
90 basamaklı merdiveni.
Sekiz tane dik seyirli Yiv'i.
Nedeniyle adı Yivli Minare Cami...

Küçücük, minicik bir cami.
Altı tane küçük kiremit kubbeli.
12 devşirme sütun destekli.
Enine dikdörtgen planlı.
Tabanı cam korumalı su kanallı...

Bu Yivli Minare Camisi.
1972 senesi öncesi.
Antalya'nın antik eserlerine. 
Hizmet etmiş sergilenmesine.
Arkeoloji Müzesi kurulmadan önce...

Bu Caminin hemen çevresinde.
Çok sayıda Türbe ve Medrese.
Hamam ve Mevlevihane ile birlikte.
Bu bölge tam bir Külliye:



Yivli Minare Camisi Fotoğraflarım:

.

11 Nisan 2024 Perşembe

SUNA-İNAN KIRAÇ MÜZESİ...

 

- 24 Şubat 2024, Kaleiçi-Antalya -

Kaleiçi'ni.
Antalya'daki.
Anlatmıştım Bloğumda.
2023 yılı Ağustos ayında:

1991 senesinde.
İşte bu Kaleiçi'nde.
Suna Kıraç'ın doğum gününde.
Vehbi Koç'un kızı olan eşine.
İnan Kıraç, bir ev eder hediye...

1993-1995 senesi.
Suna ve İnan Kıraç ailesi
Bu Antalya Kaleiçi'ndeki evi.
Restore ederler özveriyle.
Ve çevrilir burası özel bir Müze'ye...

Bu ev Kaleiçi'ndeki.
Tipik bir Antalya evi.
İki katlı ve bahçeli.
19. yüzyıl tarihli...

O dönemdeki.
Antalya evlerindeki.
Tipik geleneksel adetlerle. 
Ev yaşantısı sergilenmekte... 

Antalya evi eşyalarıyla.
Ve yaşantısıyla anlatılmakta.
Damat tıraşı, Kına gecesi.
Kahve ikramı, Gelin elbiseleri.
Evin odalarında canlandırılmakta...

İkinci bölüm ise.
1863 tarihli bir Kilise.
Ortodoks Aya Yorgi Kilisesi.
160 yıldan eski...

1920 yılında mübadeleden sonra.
Kilisenin cemaati kalmayınca.
Boş kalıyor, depo olarak kullanılıyor.
1991 yılında satın alınıyor.
Suna-İnan Kıraç Vakfı Müze yapıyor...

İki katlı, düzenli bir yapı.
Giriş kapısı.
Üzerinde Karamanca yazılı.
Agios Georgios, 1863 yazıtlı...

Her iki katta da.
Değişken Sergilemeler olmakta.
Benim ziyaret ettiğim zamanda.
Bir Sergi, alt katta.
"Hayvanlar ve Paralar" konusunda.
Ve üst Gynekaion (kadınlar) katında.
"Satıcılar" başlığıyla... 

Bunların dışında.
İki Antalya Evi daha.
Var bu yapıların hemen karşısında.
AKMED adında...

Kıraç Vakfı'na bağlı o da.
"Akdeniz Medeniyetleri
Araştırma Merkezi" başlığıyla.
Önemli araştırmalar yapmakta...
 

Antalya, Kıraç Müzesi Fotoğraflarım:

.

27 Mart 2024 Çarşamba

SAMSUNLU KARİKATÜRİSTLER...

 

- çizim: Ali Erdal Yılmaz -

Osmanlı Döneminde ilk Mizah Dergimiz "Diyojen" idi. Ermeni kökenli Osmanlı vatandaşı Teodor Kasap derginin sahibiydi ve bundan 155 sene önce 1869 yılında yayına girmişti. Diyojen'den sonra çok sayıda Mizah Dergisi yayına girdiyse de çoğu uzun ömürlü olamadı. Bu dergilerde Samsun doğumlu karikatüristler çizerler miydi, fazla bilinmiyor.
 
Kurtuluş Savaşı sırasında, Yusuf Ziya Ortaç tarafından çıkartılan birkaç dergiden birisi olan "Akbaba" oldukça uzun ömürlü oldu ve 1977'de kapandı. Akbaba ve Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra çıkan dergi ve gazetelerde çok sayıda Samsun doğumlu önemli karikatür sanatçıları çizimler yaptılar. Sırasıyla bu sanatçılarımızı tanıyalım: 

....................


ŞADİ DİNÇÇAĞ
Bafra 1919-1983

Şadi Dinççağ, Atatürk'ün 1919 yılında Samsun'a çoktığı 19 Mayıs'tan tam 70 gün sonra 29 Temmuz 1919 tarihinde Bafra'da doğmuştu. 1944 senesinde de İTÜ'ni bitirip Y. Mühendis olmuştu. İlk karikatürü de Atatürk'ün öldüğü yıl olan 1938 yılında Sedat Simavi'nin dergisinde yayınlanmış ve sonra çok farklı dergilerde çizimlerine yer verilmiş ve çok sayıda uluslararası yarışmalara katılmış ve ödüller almıştı. 


BEDRİ KORAMAN
Bafra 1928-2015

Bedri Koraman 1928'de Bafra'da doğdu. İstanbul'da Güzel Sanatlar'da okudu. İyi bir Ressamdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde çizdi. Milliyet gazetesinde çok beğenilen siyasi karikatürler, spor sayfasında spor karikatürleri ve Pazar günleri de tam sayfa ve renkli konulu karikatürleri yayınlandı. Siyaset Arenası başlıklı Karikatür Albümü çok beğenildi. Bu renkli insan 2015 senesinde vefat etti.


İSMET LOKMAN
Bafra 1938

1938 yılında Bafra'da doğdu. 16 yaşında "Son Posta" gazetesinin çocuk sayfasında düzenlenen karikatür yarışmasında birinci oldu ve Bab-ı Ali'ye ilk adımını attı. Amacı çizgi roman çizeri veya İllüstratör olmaktı. Kısa zamanda çocuk sayfasının daimi elemanı oldu. Zaman zaman baş sayfaya politik karikatürler yaptı. Grafik ve resim dallarında da çalışan sanatçının eserleri çeşitli dergi ve yayın organlarında yer aldı. 1963'de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek İç Mimarlık Bölümünü bitirdi.
Karikatür dalında ulusal ve uluslararası yarışmalarda çok sayıda ödül aldı.


EROL ÖZDEMİR
Çarşamba 1942

1942 yılında Çarşamba'da doğdu. İlk Öğretmen Okulunu bitirdi. Çarşamba'da İlkokul Öğretmenliği yaptı. Karikatürle ilgilendi. Sağlam bir deseni vardı. İlk karikatürü Son Havadis gazetesinde yayınlandı. Yurt içi ve yurt dışında çok sayıda yarışmaya katıldı. Çeşitli yarışmalarda değişik ödüller aldı. 1975'te İtalya Tolentino'da Özel Ödül kazandı. Yapıtları Tolentino Mizah Müzesi'ne alındı. 2000 yılında Görü-Yorum isimli bir Karikatür kitabı yayınlandı.


MESUT YAVUZ
Bafra 1948-2014

O da 1948 yılında Bafra'da doğdu. Bedri Koraman'ın yeğeniydi. Bedri elinden tuttu, 1970 yılında Milliyet'e girdi. Bedri benzeri renkli ve çok güzel portre ve spor karikatürleri çizerdi. Milliyet spor sayfasının değişmez karikatüristiydi. Karikatürleriyle Bulgaristan ve Yugoslavyada ödüller aldı. 2024'te vefat etti. 


FEHMİ AKYÜZ
Samsun 1950

1960 yılında Samsun'da doğdu. 1975 yılında GIR GIR'ın Çiçeği Burnundakiler sayfasında ilk karikatürü yayınlandı. Sırasıyla Fırt, Çarşaf, GümGüm, Limon dergilerinde karikatürleri yayınlandı. 1978'de Karakedi dergisinde karikatürist Teknik Sekreter olarak çalıştı. 1990'da "En Evvelden En Bugüne" ve 1992 yılında da "Eski Eser ve İnsan" adlı Karikatür Albümleri yayınlandı. Çeşitli tarihlerde Boğaziçi Üniversitesi, Cumhuriyet Gazetesi, Burdur Müzesi ve Mimarlar Odası özel ödüllerini aldı.


SEMİH POROY
Samsun 1954

1954 Samsun doğumlu. İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İlk Karikatürleri 1975'te Akbaba Dergisinde yayınlandı. Çok değişik gazetelerde çizdi. 1977-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde sürekli karikatürleri yayınlandı. Yine Cumhuriyet gazetesi kitap ekinde 2004'te başlayıp, 2018'e kadar süren dönemdeki "Feklavye" çizimleri sonradan kitap olarak yayınlandı. TTB Merkez Konseyi'nin düzenlediği Çocuk Hakları ve Çocuk Sağlığı yarışmasında 1979'da Büyük Ödülü aldı. 1998 yılında Karikatür Vakfı tarafından "Yılın Karikatürcüsü" seçildi. Karikatür Albümleri yayınlandı. 1989 yılında Cumhuriyet Gazetesinde  "Harbi"yi çizmeye başlamış ve 2018'yılına kadar bu bant karikatür dizisini devam ettirmiştir. 


CEMALETTİN GÜZELOĞLU
Bafra 1954

1954'te Bafra'da doğdu. Üniversite eğitiminden sonra Ziraat Bankası tanıtım bölümünde grafiker olarak çalıştı. Grafikerliğin yanında genç yaştan beri karikatürler çiziyor. Türkiye'nin önde gelen Mizah Dergileri ve Gazetelerinde çalıştı. Yurt içi ve yurt dışı birçok karikatür sergisi ve yarışmalarına katıldı, çok sayıda ödüller kazandı. 


KADİR CENGİZ
Çarşamba 1955

1955'te Çarşamba'da doğdu. Öğrenimlerini burada tamamladı. 1970 yılında Samsun Eğitim Enstitüsü Resim bölümünü bitirdi. Ayni yıl Resim Öğretmenliğine başladı. Karikatürlerini "Çizgiler de Benden", "ÇizgiMizgi", "Bugünlük Bu Kadar",  adı altında çeşitli yerlerde sergiledi. Ulusal ve Uluslararası Ödüller aldı. Antalya Lisesi'nden emekli oldu. Karikatürleri ve strip-bant "Bızdıklar" Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet, Sanat, Politika, GırGır, Dünya, Anadolu'da Sanat, Doğrultu, Karikatür, Akdeniz Atılım, Akdeniz Edebiyat gibi çeşitli gazete ve dergilerde yayınlandı. "Bızdıklar-Bugünlük bu Kadar" ve "Bızdıklar-Atasözleri" adlı iki kitap sahibidir.


BEHİÇ AK
Samsun 1956

1956 yılında Samsun'da doğdu. Yıldız ve İstanbul Teknik Üniversitelerinde mimarlık eğitimi aldı. 1982 yılından beri Cumhuriyet gazetesinde çiziyor. 1986'dan bu yana çocuk kitapları yazıyor ve çiziyor. 37 tane kitabı ve çok sayıda ödülleri var. Mimarlık konulu karikatürleri ile Mimarlar Odası tarafından Başarı Ödülü'ne layık görüldü. Yurt dışında da çok sayıda ödülü var


MURAT İLHAN
Çarşamba 1959

1959 yılında Çarşamba'da doğdu. Resim sanatına tutkuluydu bunu Mizahla birleştirince karikatüre yöneldi. Bu değişimde Gır Gır Dergisinin rolü büyük oldu. İlk karikatürü 1981'de Gır Gır'da yayınlandı. Sonraları bir çok gazete ve dergide çizdi. 1986'dan itibaren Yarışma Karikatürleri çiziyor. Çeşitli yarışmalarda üç birincilik ve on ödül aldı. "Bir Varmış, Bin Yokmuş" Karikatür Albümü yayınlandı. Samsun'un ilk ve tek mizah dergisi "Barbar"ı yayınladı. 9 yıl süreyle Samsun gazetelerinde "Mum" başlıklı mizah sayfası yayınladı. Eserlerinin bir bölümünü "İlhantoloji" adını verdiği kitapta topladı.


Dr. KADİR DOĞRUER
Samsun 1959

1962'de Samsun'da doğdu. 1985 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1994'de İstanbul Tıp Fakültesinde Anestezi ve Reanimasyon Uzmanlık eğitimini tamamladı. İlk karikatürü 1977 yılında yayınlandı. Birçok dergi ve gazetelerde karikatürleri yayınlandı. 1987 Uluslararası Sedat Simavi Karikatür Yarışmasında birincilik ödülü dışında ulusal ve uluslararası ödüller aldı. İki Karikatür Albümü yayınladı. Bir tanesi de Samsun'da olmak üzere 14 kişisel Karikatür Sergisi açtı. İyi bir dostum ve meslektaşımdır:


KÜRŞAT COSGUN
Bafra 1964

1964 yılında Bafra'da doğdu. 1979'dan beri Karikatürle uğraşıyor. Yedi kişisel Sergi açtı ve bunları birçok şehirde sergiledi. Yurtiçi ve dışında yüzü aşkın Karma Sergiye katıldı. İkisi Uluslararası olmak üzere on tane ödül kazandı. Karikatür ve Mizah üzerine makale ve araştırma yazıları yazdı ve Konferanslar verdi. Karikatürlerini "Dönüp Bakınca" adlı Albümde topladı. Karikatürist Burhan Solukçu'nun yaşamı ve sanatı üzerine kaleme aldığı Kitabı 2006'da yayınlandı. 


HİCABİ DEMİRCİ
1968 Kocapınar Köyü-Samsun

1968 yılında Samsun'un Kocapınar köyünde doğdu. 1992'de Ankara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesini bitirdi. Çizgi serüveni çocukluğunda başlamıştı. Zaman içinde gelişti ve Karikatürle buluştu. Üniversite yıllarında çizgi filmle buluştu. "Ufuktaki Ada" çizgi filmi Nürnberg Film Festivalinde Finale kaldı.Radikal ve Milliyet gazetelerinde karikatürleri yayınlandı. 2005 yılında "Şeytantırnağı" Albümü yayınlandı. 2013 yılında Karikatür Dalında Yunus Nadi ödülünü aldı. Radikal ve Sözcü gazetelerinde çalıştı.


ABDÜLMECİT ÖZBEK
1972-1999 Çarşamba

1972 yılında Çarşamba'nın Kızılot köyünde doğdu. Samsun Endüstri Meslek Lisesi Gemi Makinaları bölümünden mezun oldu. OMÜ Eğitim Fakültesi Resim Bölümünü kazandı. Ancak ekonomik nedenlerle öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı ve tersanede çalışmaya başladı. Zor koşullarda karikatürler yaptı. Birçok Karikatür Sergisine katıldı, çeşitli ödüller kazandı. 1999 yılında çalıştığı gemi kazanının patlaması sonucu 27 yaşında vefat etti. Çalışmaktan elde edeceği tüm gelirini bir Çizgi Film Stüdyosu kurmak için harcamayı düşünüyordu.


TURGUT ÇEVİKER
1950 Çarşamba

Turgut Çeviker'in kendisi Karikatürist olmamasına rağmen, ülkemizde Karikatür Sanatı ve Karikatüristler üzerinde en çok çalışma yapan çok önemli bir araştırmacıdır. O da 1950 yılında Çarşamba'da doğdu. İlk, Orta ve Lise eğitimini Çarşamba'da aldı. 1974-75 Karikatür üzerinde yazılara başladı. 1977'den sonra karikatür üzerine eleştiri ve araştırma yazıları yazmaya başladı. Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi (1983), Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi (1986), Gelişim Laurusse (1983), Ana Britannica (1986) ve Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi’nin (1997, 2005) karikatür maddelerini yazdı. Tiyatro  Mizah, Karikatür ve Sinema kitapları yanında "Gül-Diken" ve "Posta Kutusu" dergilerini çıkardı. Hikayeleri ve karikatür üzerine eleştirileri ve tanıtım yazıları Cumhuriyet ve Vatan gazeteleri ile Diyojen, Gösteri, Milliyet Sanat, Yarın Sesimiz, Oluşum, Özgür Toplum, Gül-Diken, Adam Sanat, Adam Öykü gibi dergilerde yayımlandı. Aziz Nesin'in "Cumhuriyet Dönemi Türk Mizahı" adlı antolojisini hazırladı. Karikatür üzerindeki büyük birikimlerini Aziz Nesin Vakfı'na bağışladı.

Samsunlu Karikatüristlerimizden Karikatür örnekleri:

.

23 Mart 2024 Cumartesi

GLENSTONE...

 

- 22 Ekim 2023, Glenstone MD-ABD -

 Glenstone.
 Amerika'nın Maryland Eyaletinde.
 Bir Sanat Müzesi.
 Ve bir Heykel Bahçesi...
 
 Mitchell P. Rales, Amerikalı
 Bir İşadamı.
 Danaher Şirketini.
 Kurduğunda sene 1984 idi...
 
 Tanrı "yürü ya kulum" dedi.
 İşleri iyi gitti.
 2023 senesine gelindi.
 Forbes Dergisi.
 5.4 milyar dolar serveti.
 Olduğunu belirtti...
 
 Neyse, "Züğürtün çenesi.
 Zenginin serveti".
 Diyelim ve kısa keselim.
 Yaptıklarına değinelim...
 
 M. P. Rales, 2006 senesinde.
 Eşi Emily Wei ile birlikte.
 Maryland'in Glenstone bölgesinde.
 Kurdular Sanat amaçlı bir Müze...
 
 Bu geniş alanı.
 1986 yılında almışlardı.
 Evlerini buraya kurmuşlardı.
 1990'da donatmışlardı içini de.
 Resimlerle ve Heykellerle...
 
 2018 yılında.
 219 milyon dolar harcamayla.
 Galeri alanlarının artmasıyla.
 Ve Rales'in Glenstone Vakfına.
 1.9 milyar dolar bağışıyla.
 Müzenin değeri çıktı bir anda.
 4.6 milyar dolara, ki bu da.
 Bulunan New York'ta.
 Metropolitan Sanat Müzesiyle.
 Hemen hemen eşit değere...
 
 Glenstone.
 Washington DC'ye.
 24 km mesafede.
 130 dönüm arazisiyle.
 Ve gez gez gezmekle.
 Bitmeyen muhteşem bir bahçe...
 
 Bu doğal alan içinde.
 Geniş ve modern galerileriyle.
 Ve çok değerli 1300 eserlerle.
 Glenstone modern bir Müze...
 
 Glenstone, bu özellikleriyle.
 Ve ABD'nin en büyük.
 Özel Sanat Müzesi özelliğiyle.
 Ücretsiz ziyaret edilebilmekte...
 
 Tek kusuru ise.
 Sanat Müzesi içerisinde.
 Fotoğraf çekilmesine.
 Hiç izin verilmemesinde...
 
 
 Glenstone Fotoğraflarım:

.

19 Mart 2024 Salı

AMERİKAN POSTA MÜZESİ...

 

- 20 Ekim 2023, Washington DC -

Yapılan 1892 yılında.
Washington'un ilk Postane binasına.
Yer vermiştim Bloğumda:

Washington Posta Müzesi de.
Union Tren İstasyonu ile.
Ayni çizgide ve yan yana.
Her iki bina da.
Yapılmış ayni Mimarca...

Mimar Daniel Burnham burayı da.
Yapmış Beaux Art tarzında.
1914 yılında.
Şehir Postanesi amacıyla...

Postane olarak 72 yıl boyunca.
Hizmet yaptıktan sonra  bina.
1986 senesinde.
Dönüştürülmüş Posta Müzesi'ne.
Ve açılmış 1993'te...

Ulusal Posta Müzesi.
İki katlı, 35 dönüm alanlı.
Ve müthiş bir yapı.
Girişin altındaki katı.
30 m yükseklikte tavanı...

Yer verilmiş işte bu bölümde.
Amerikan Posta Tarihine.
Eski araç ve gereçlerle.
Çok sayıda eldeki belgelerle...

Orijinal üç Posta Uçağı.
Yüksek tavanda asılı.
1850'lerden yaylı Posta arabası.
1931 model Ford Posta kamyonu.
Ve bir de Posta Treni Vagonu...

Posta tarihinin en önemli.
Maskot Posta Köpeği.
Owney'in öyküsüne de.
Yer verilmiş bu bölümde...

Postanın yıllar boyu macerası.
Posta zarfları, posta pulları.
Postaların hazırlanması.
Posta çantaları. Posta kutuları. 
Postaların dağıtımı...

Bir üst katta da.
Yer verilmiş Pullara.
5.9 milyondan fazla Pulla.
En büyük dünyada.
Bir Pul Koleksiyonuna...

ABD ilk Posta İdaresi.
Başkanının ismi.
Benjamin Franklin adlı.
Bir mucit ve felsefeci...

Ayni zamanda bu kişi.
Amerikan Bağımsızlık Bildirgesini.
Hazırlayan kişi...


Washington Posta Müzesi Fotoğraflarım:

.

13 Mart 2024 Çarşamba

Dr. TAHSİN TUNCALI...

Prof. Dr. Tahsin Tuncalı, 1927-2019

1970 yılında Türkiye’de Üniversite sayısı, iki elin parmakları toplamından fazla değildi. O dönemlerde Ankara’da 3, İstanbul’da 2, İzmir ve Erzurum’da da bir tane Üniversite bulunuyordu. 1967 yılında Ankara’da Hacettepe Üniversitesi, Dr. İhsan Doğramacı tarafından büyük güçlükler ve uğraşılar sonrasında kurulabilmişti. Dr. Doğramacı, Hacettepe’nin kuruluşunu tamamladıktan sonra Üniversitelerin diğer illerde de kurulabilmesi için yoğun bir çalışma içerisine girdi. 1975 yılında Samsun’da “Ondokuz Mayıs” isminde bir Üniversite kurulması kararı TBMM’den geçti ve Resmî Gazete’de yayınlandı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Kardiyoloji Bölümünden Prof. Dr. Mustafa Tahsin Tuncalı, Kurucu Rektör olarak atandı. 

Dr. Tahsin Tuncalı, 21 Ağustos 1927 tarihinde Samsun’da mübadil bir ailenin çocuğu olarak doğmuştu. İlkokul, Ortaokul ve Lise eğitimini de Samsun’da almıştı. Tıp Fakültesini İstanbul Üniversitesi’nde ve Devlet Tıp Talebe Yurdunda okumuş ve Tıp Doktoru olmuştu. Askerlik görevini Siirt Seyyar Jandarma Alayında yapmış ve 4 yıllık mecburi hizmetinin son yılını da yine Samsun’da Sıtma Savaş Tabipliğinde yapmıştı. Sonrasında ABD’e gitmiş ve orada 1956-1962 yılları arasında 6 yıl Pediatri ve Çocuk Kalp Hastalıkları konusunda Asistan olarak görev yapmış ve ”Yılın Asistanı” belgesini almıştı. 1962 yılında Türkiye’ye dönen Dr. Tuncalı, İhsan Doğramacı Hoca’nın teklifiyle Hacettepe Çocuk Hastalıkları Bölümünde işe başlamış, Doçent ve Profesör olduktan sonra 1973-75 yılları arasında Hacettepe Üniversitesinde Rektör Yardımcılığı görevinde bulunmuş, 1975-1980 yılları arasında da Samsun, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kurucu Rektörlüğüne getirilmişti.

Hiçbir altyapının olmadığı kentte bir Üniversite kurulması çok zordu. Her şeye sıfırdan başlanması gerekiyordu. İlk 2-3 yıl, Samsun’da hazırlıkların yapılması, idari kadronun seçilmesi ve ilk Öğretim Üyelerinin belirlenmesi ile geçti. Kadıköy semtinde Göğüs Hastalıkları Hastanesinin bir bölümünün Tıp Fakültesi Hastanesi ve -o dönemlerde adı Matasyon olan- bölgedeki Öğretmen Okulunda da diğer Fakültelerin konuşlanması kararı verildi. O dönemler ülkenin 70 sente muhtaç olduğu senelerdi. Çok büyük zorluklara rağmen Üniversitenin ilk çekirdekleri Dr. Tahsin Tuncalı tarafından belirlendi ve büyük bir plânla bunlar başarıldı. Tüm mali imkansızlıklara rağmen, şehrin o zamanlar için çok ücra bir köşesinde Kurupelit’de orman içerisinde ve denizi yüksekten gören çok güzel bir konumda ve geniş bir arazi belirlenerek Üniversite yerleşkesi için alan seçildi ve hızla bu alanda Üniversite binalarının yapımına başlandı. Bu arada Üniversitenin idari ve akademik kadroları hızla belirleniyor ve Üniversite yavaş yavaş şekilleniyordu. Üniversitenin yapılanması açısından büyük adımların atıldığı bu dönemden sonra Dr. Tuncalı, beş yıllık Kurucu Rektörlük görevinden ayrılarak tekrar Hacettepe’ye döndü ve 1986 yılında da Emekli olarak Hacettepe’den de ayrıldı.

Dr. Tahsin Tuncalı, çok iyi bir Hekim, çok iyi bir eğitmen ve çok iyi bir idareci idi. Doğduğu ile büyük hizmetlerde bulunduktan ve doğduğu kente çok güzel bir Üniversite kazandırdıktan sonra, 13 Ocak 2019 tarihinde ve 92 yaşında aramızdan ayrıldı.

Dr. Tuncalı’nın yerini belirlediği bugünkü Üniversite kampüsü bittikten sonra, kentin gelişimi, bilinen yerinden Bafra istikametine doğru gelişerek geçen zaman içerisinde kentin yeni yerleşimi bu bölgeye kaydı ve yepyeni ve devasa boyutta bir kentsel alan ortaya çıktı.

Günümüzde Ondokuz Mayıs Üniversitesi; 18 Fakülte, 5 Enstitü, bir Yüksekokul, bir Konservatuar, 24 Araştırma Merkezi ve 2400 Akademik personeli, 4000 çalışanı ve 58 bin öğrencisi ile büyük ve köklü bir kuruluştur. Kuruluşundan bu yana geçen 40 yıl içerisinde 150 bin öğrencinin mezun olduğu bu Üniversite, Samsun doğumlu Prof. Dr. Tahsin Tuncalı’nın kentimize kazandırdığı önemli bir Eğitim yuvasıdır.

   Değerli Hocamız Dr. Tahsin Tuncalı’yı Tıp Bayramımızda bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyorum.


Dr. Tahsin Tuncalı Fotoğrafları:

https://photos.google.com/share/AF1QipO3rdFmE8YszAGmVL1h2agSgMDFRtakm5eULr33kRvzLX-rNsXLWTbAIzYoZA2J4Q/photo/AF1QipMTleYMcY4RH1nFm-9yQoTSswbBGMofmfmzwKKx?key=Rzc1cDZYMHgyZ05mV2pkNUQtazgyRGozcnpyanRR

 .

9 Mart 2024 Cumartesi

ANTALYA ROMA HAMAMI...

 

- 17 Şubat 2024, Konyaaltı, Antalya -

Antalya'da.
Konyaaltı'nda.
Apartmanlar arasında.
Rastlarsınız antik bir Roma Hamamı'na...

Ne yakınında.  
Ne de uzağında.
Rastlamazsınız başka.
Hiçbir antik yapıya...

Bu antik Roma Hamamı.
MS 3. yy sonlarında yapıldı.
Yaklaşık 1800 yıllık bir yapı...

6. yüzyılda yangın geçirdi.
800 yıl değişimlere uğradı.
Yapısı değişti.
Fonksiyonları farklılaştı...

Yapı örme taşlarla yapılmıştı.
Duvarlar mermerle kaplanmıştı.
Tavan kısmı.
Muhtemelen kiremit kaplıydı...

Bir Roma Hamamıydı.
Farklı anlamlı odaları vardı.
Giriş kapısının hemen ardı.
Tabanı çakıl döşeli bir Avluydu.
Avlunun hemen arkası.
Yarım daire Havuz bulunuyordu...

Bunun hemen yanında Soyunma yeri.
Apodyterium vardı.
Yan odada Çeşme bulunmaktaydı.
Bu alanlar dik dörtgen biçimli.
Frigidarium'a geçişti...

Buradan da üç mekâna.
Ilık alanlara geçiş bulunmakta.
Tepidarium adı verilen bu alanların da.
Tabanı kaplıydı kiremit plaklarla...

Bunlara paralel sırada.
Dört bölüm yer almakta.
Apodyterium ve üç Caldarium'la.
Ocak ve Su deposu da bulunmakta...

Sıcak ve ılık alanlarda.
Alttan ve duvardan ısıtma.
Sistemi bulunmaktaydı.
Duvar içindeki sıcak hava dolaşımı.
Menfezlerle sağlanmaktaydı...

8-10 katlı apartmanlar arasında.
Yarı yıkık durumda.
Zamanımızda.
Bu Roma hamamının taş duvarları.
Ve yalnızca kemerli yapıları ayakta...
 
Apartmanda oturanlar da.
Bu garip yapıya bakmakta.
Güneş enerjisi ile duşlarını.
Asrî banyolarında almakta...

Ve Romalıların bu yıkık binada.
Nasıl yıkandıklarına.
Nasıl temizlendiklerine.
Bir türlü akıl erdirememekte...
 

Antalya Roma Hamamı Fotoğraflarım:


5 Mart 2024 Salı

KONYAALTI CEMEVİ...

 

- 19 Şubat 2024 Konyaaltı-Antalya -

"Alem çiçek olsa, arı ben olsam
  Dost dilinden tatlı bal bulamam"
Pir Sultan Abdal 
....................

Antalya'lı hayırsever bir vatandaş.
Konyaaltı Belediyesine başvurmuş.
Bana bir arsa tahsis edin demiş.
Kültür-Sanat Merkezi yapacağını söylemiş...

Zamanın Konyaaltı Belediye Başkanı.
Muhittin Böcek'miş.
Vatandaşı dinlemiş, peki demiş.
Güzel bir arsa tahsis etmiş...

Modern bir plân yapılmış.
İnşaata başlanmış.
Yapıyı karkas haline getirmiş.
Ancak, bu arada parası da bitmiş.
Belediyeye gitmiş.
Yapıyı bitiremeyeceğini söylemiş...

Belediye yetkilileri bir araya gelmiş.
Ne yapalım diye düşünmüş.
Güzel bir fikir ortaya gelmiş.
Cemevi yapalım denilmiş.
Belediye işi üstlenmiş.
2016 yılında bina yapı bitirilmiş.
Alevi Bektaşi Derneğine tahsis edilmiş...

Son derece çağdaş bir yapı.
İki katlı, 1100 m2 kullanım alanlı.
İdari odaları, mutfağı, kafeteryası.
Sosyal alanları.
Ve 350 kişilik modern Salonu.
Alevi Kültürünü yaşatmak amaçlı...

Konyaaltı Alevi Bektaşi Kültür Derneği.
Üye sayısı 637.
Amacı inanç ve Kültür birliği.
Bir araya geldikleri bir Cemevi...

Toplantılar, Konuşmacılar, Sanatçılar.
Şiir günleri, Konferanslar.
Sazlar, Söylemler, Semahlar.
Aşureler, Lokmalar, Paylaşımlar...

Öğrencilere verilen Burslar.
Korolar, çeşitli Kurslar.
Dostluklar, Türküler, Birliktelikler.
Hepsi bu Cemevindeler...

 
Konyaaltı Cemevi Fotoğraflarım:

.