YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

14 Ağustos 2023 Pazartesi

ANTALYA KALEİÇİ...


- 7 Temmuz 2023, Kaleiçi-Antalya -

"...bu şekilde olan Adalya Kal'ası içinde toplam dört mahalle ve üç bin kiremit örtülü kat kat eski yapı evlerdir ve gayet sıktır. Tamamı 70 sokaktır ve tertemiz kaldırımlıdır. Her evde dörder direk üzere çardak vardır. Her gece orada hava alıp yatarlar. Bütün haneleri güneye ve batıya liman tarafına bakar. Bu şehir bir körfezin sonunda olmakla asla sağ rüzgâr isabet etmez."

Evliya Çelebi Seyahatnamesi
9. Kitap, I. Cilt, s: 311
....................


1969'un yaz aylarında.
İlk kez gitmiştim Antalya'ya.
Eğitim görürken Hacettepe Tıp'da.
V. sınıf arkadaşlarımızla...

Küçük bir yerdi Antalya.
O zamanlarda.
Kaleiçi ve etrafında.
Birkaç katlı yapılarla...

Karaalioğlu Parkı'na gitmiştik.
Oradan manzarayı seyretmiştik.
Eski Antalya evlerini görmüştük.
Aspendos'u gezmiştik.
Sonra da Side'ye geçmiştik... 

1980'li yılların başında.
Samsun'da.
Ondokuzmayıs Üniversitesi.
Tıp Fakültesi.
Ercüment Cengiz Stajyerimizdi...

(Dr. Ercüment Cengiz çok sonraları.
Üç roman kaleme aldı:
"Çellocu"yu, "Gırnatacı"yı
Ve "Yazmaya Devam Et"i yazdı).

İlk kez sevgili Ercüment bahsetmişti.
Kuzeni Mimar Sadık Mercangöz idi.
Antalya Kaleiçi Restorasyon Projesi.
1980'lerde hayata geçirilmişti.
Beni de çok sevindirmişti...

Aslında ilk adım bu Projede.
Atılmıştı 1972 senesinde.
Bölge, "Sit alanı" ilan edildi.
İmar Plânı 1975'te yürürlüğe girdi...

Proje bitirildi.
Müthiş bir iş becerilmişti.
Kaleiçi'ndeki tüm yapılar onarıldı.
1983, Sedat Simavi Vakfı.
1984, FİJET Dünya Turizm Yazarları,
Altın Elma ödüllerini aldı...
 
1969'dan beri çok defa.
Gitmiştim Antalya'ya.
Ancak hiç birisinde.
Uğrayamamıştım Kaleiçi'ne.
Vaktim olmamıştı değişiklikleri görmeye...

Antik dönemde Attaleia.
Günümüzdeki Antalya.
MÖ 2. yüzyılda.
Bundan 2200 yıl önce.
Kral II. Attalos döneminde.
Kurulmuş küçük liman çevresinde...

2000 yılı aşkın sürede.
Şehir merkezi hep ayni yerde.
MS 130 senesinde de.
Roma Kralı Hadrianus ismine.
Bir Kapı yapılmış şehrin girişine...

Günümüzde bile.
Bu muhteşem mermer abide.
Hadrianus Kapısı'ndan geçmekle.
Giriyorsunuz Kaleiçi'ni gezmeye.

Önce Romalılar.
Sonra Bizanslılar.
1207'de Selçuklular.
1373'den sonra da Osmanlılar.
Kaleiçi'nde yaşamışlar...

Tüm bu döneme ait tarihi eserlere.
Rastlayabiliyorsunuz Kaleiçi'nde.
Üç bine yakın yapı var burada.
Çoğu surlarla çevrili bir alanda...

En aşağıda şirin bir Liman.
Buradan sokaklar yukarıya çıkan.
İki katlı evler, sokakları dolduran.
Ve çoğu kalan 19. yüzyıldan...

Zamanında tam bir yaşam alanıymış.
Surlar içindeki şehir iyi korunmuş.
Sonra da onarımları yapılmış.
Günümüzde de tümüyle turizme açılmış...

Hadrian Kapısı, Yivli Minare Camisi.
Yat Limanı ve Hıdırlık Kulesi'ni.
Geziyorsunuz.
Karaalioğlu Parkı'nda dinleniyorsunuz...

Sokaklarını dolaşıyorsunuz.
Eski evlerini, bahçelerini görüyorsunuz.
Kaleiçi'ne hayran kalıyorsunuz.
Bunları sağlayanlara saygı duyuyorsunuz...


Antalya Kaleiçi Fotoğraflarım:

Antalya Kaleiçi Fotoğraflarım-2:

.

5 yorum:

  1. Sevgili Evliya, Teşekkür ederim. Bir güzellikte daha gezdik sayende. Var olasın.

    YanıtlaSil
  2. HOCAM SİZE SAĞLIKLI VE PERFORMANSLI GÜNLER DİLERİZ SAYGILARIMIZLA CEMİL PİRDAL VE AİLESİ SAMSUN

    YanıtlaSil
  3. Harika tarihçeye sahip güzel Antalya'nın Kaleiçi'ni gezmek hiç nasip olmadı.Bu güzel tanıtım ve görsellerden sonra inşallah buraları görmek istiyoruz.Teşekkürler Yücel hocam..

    YanıtlaSil
  4. Teşekkürler...Çok eski bir dostun botokslu hali; ama kesinlikle mutluluk veriyor...

    YanıtlaSil
  5. 1965 yılında gitmiştim ilk kez Antalya'ya ve yediğim köfteden zehirlenip iki gün otelden dışarı çıkamamıştım. Keçi etiymiştir dendiydi...

    YanıtlaSil