YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

25 Haziran 2022 Cumartesi

HAT MÜZESİ...

- 26 Mayıs 2022, Amasya -


Geçmiş yıllarda.
Çok kez gitmiştim Amasya'ya.
Karşılaşmıştım burada.
Çok güzel el yazması kitaplarla...

II. Bayezid7 yaşındaydı.
Amasya'ya Vali olarak gelmişti.
Çocukluğu burada geçmişti.
Hattatların Şeyh'i.
Hamdullah'tan ders görmüştü...

Babası F. Sultan Mehmet'ten sonra.
II. Bayezid, Padişah olduğunda.
Çocukluğunun geçtiği Amasya'da.
Yaptırmıştı bir Medrese.
Amasya'da 1485-1491 senelerinde...

Çok değerli kitaplar birikmesiyle.
Bu Medresede geçen zaman içinde..
Cumhuriyetle birlikte.
Ve Atatürk'ün emriyle.
Burası çevrilmişti Kütüphane'ye...

Amasya'ya bu gidişimde.
Karşılaştım Hatuniye mahallesinde.
"Şeyh Hamdullah" ismiyle.
"Hüsn-i Hat Müzesi"şekliyle.
Yeni ve farklı bir Müze'yle...

Reis-ül Hattat.
Şeyh Hamdullah.
Doğdu 1436 yılında.
Amasya'da...

Hat yazısının Pir'i.
Şeyh Hamdullah Efendi.
Şehzadeliği döneminde.
Mazhar oldu sohbet meclislerinde.
II. Bayezid'in takdirine...

II. Bayezid, Şeyh Hamdullah'ı.
Kendisine Hat Hocası.
Olmasını istedi.
Ve Hat üstadı bunu kabul etti...

Fatih S. Mehmet'in ölümünden sonra.
II. Bayezid tahta çıkınca.
Ve onu İstanbul'a çağırınca.
Ailesiyle göç etti İstanbul'a...

Çok güzel Hatlar meydana çıkardı.
Muhteşem bir Hattat'dı.
Hüsn-i Hatlarında.
"Katibü's Sultan Bayezid Han".
Unvanını kullandı...

II. Bayezid'in vefatının ertesinde.
I. Selim döneminde.
Ve Kanuni S. Süleyman devrinde.
Devam etti talebe yetiştirmeye.
Vefat etti 1526yılında.
90 yaşında...

Amasya çok önemli.
Bir Hattat yetiştirmişti.
"Kuran Hicazda indirilmişti,
Mısır'da okunmuştu,
İstanbul'da yazılmıştı"...

Şeyh Hamdullah.
Ayni zamanda iyi bir Okçuydu.
Şeyhliği oradan gelirdi.
Okmeydanı Atıcılar Tekkesi.
Şeyhi idi...

Bir Pehlivanın menzilini.
730 metre ok atarak geçmişti.
Ve burada bir Nişantaşı dikilmişti.
Üsküdar'dan Sarayburnu'na yüzen.
İyi bir yüzücü.
Ve II. Bayezid'e 
Ek yerleri belirsiz olacak şekilde.
Kaftan dikecek kadar.
Hünerli bir Terziydi bu işte de...

İşte bu büyük Reis-ül Hattat'ın ismi.
Verilmişti bu Müze'ye.
"Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve
Hüsn-i Hat Müzesi" ismiyle...

Eski bir Konak onarılmış
Müze'ye dönüştürülmüş.

Bu Müze dünyada.
Tarih boyunca.
Çeşitli kültürlerde.
Yazıların gelişimine,
Hüsn-i Hat Sanatı örneklerine.
Ebru ve Tezhip ile
Bu sanatlarda kullanılan malzemelere
Yer verilmiş büyük ölçüde...

Yer verilmiş üst katta.
Hat Sanatı'na büyük oranda.
Katkıda bulunmuş Amasyalı'ya.
Hat Sanatçısı'na.
Şeyh Hamdullah'a...

Burası Amasya'da 2018 yılında.
Açılan ilk ve tek Müze dünyada.
Ait Hat Sanatı'na.
Ve Güzel Yazıya...

Burada.
100 Hatta ait
169'u Hat eseri.
Ve 182 Tablo sergilenmekte...

Bana kalırsa.
Çok yakışmış hem Amasya'ya.
Hem de Amasyalı Hat Üstadı'na
Şeyh Hamdullah'a...



Amasya Hat Sanatı Müzesi Fotoğraflarım:
.

18 Haziran 2022 Cumartesi

BAMYACILAR ve LAHANACILAR...

 

- 24 Mayıs 2022, Merzifon-Amasya -

Kış mevsiminde çıkar ortaya çünkü er'dir lahana
Korkmaz soğuktan, çünkü yiğitlerin başıdır lahana.
Şekil ve içim olarak Keykavus'un gürzüne benzer gerçi
Can verir insana, çünkü taze gül yaprağıdır lahana.
Düzülmez yüz bini, bir ipliğe bamya gibi
Arabayla gezer lahana, sanki arslandır lahana.
Hiçbir zevk ve mutluluk, anlaşıldı olmazmış onsuz
Olur mu Helva sohbetleri, olmasa eğer lahana
Lâyıktır ona, İlhami ne tür övgüler yazsa
Lahanacım, lahanacım, lahanacım, lahana...

(İyi bir Lahanacılar taraftarı olan padişah III. Selim'in
 İlhami mahlası ile Lahana için yazdığı şiirdir)

....................

Şimdi sorsam size.
Hangi takımı tutuyorsun diye?
Her kafadan bir ses çıkar.
Kimisi Feneri tutar.
Kimi de Gassarayı tutar...

Bizde öyle çok takım var ki.
Çoğu Şehir takımları belli.
Konya'sı, Kayseri'si.
Kasaba takımı bir kesimi.
Alanya'sı, Bahçeşehir'i...

Say sayabildiğin kadar.
Trabzon'dan Siirt'e kadar.
Her yerde bir Şehir takımı var.
Önce Şehrin ismini yazarlar.
Ardına bir de Spor takarlar...

Osmanlı'da Futbol yoktu.
Bittabii Dersaadetspor da yoktu.
At, Cirit, Ok, Güreş vardı.
Bunlar da bireysel yapılırdı...

1391-1402 seneleriydi.
Bundan 600 yıl öncesiydi.
Babası Yıldırım Bayezid.
Şehzadesi I. Mehmed'i.
Amasya'ya Sancak Beyi.
Olarak göndermişti...

Şehzade I. Mehmet.
Ya da Çelebi Mehmet.
Gençti, dirayetliydi.
Olgundu, yetenekliydi...

I. Mehmet'in lâkabı.
Kirişçi idi.
İyi bir yay kirişcisiydi.
İyi ok atar, iyi de güreşirdi.
Ama futboldan bihaberdi...

Ordunun Süvari Birliği.
Savaş eğitiminin bir bölümü.
Çelebi Mehmet'in.
Diğer bölümü.
Şehzade Murat'ın eğitimindeydi...

I. Mehmet, Amasya'da mukimdi.
Ş. MuratMerzifon'da görevliydi.
Amasya'nın meşhurdu Bamyası.
Merzifon'un da Lahanası...

İki ayrı Cirit takımı kurdular.
Bamyaspor diye isim vermediler.
Lahanaspor hiç demediler.
Şehremininden yardım almadılar...

Amasya takımı Bamyacılar'dı.
Bamyacılar, mavi rengi seçti.
Lahanacılar'ın rengi ise yeşildi.
İki takım meydane geldi.
Rekabet artık önemliydi...

600 yıl öncesiydi.
Osmanlı'da ilk Derbi.
Amasya ile Merzifon arasındaki.
Yedikır Çayırı'nda gerçekleşti...

1413-1421 yıllarında.
İki rakip askerî takım arasında.
Sıkı bir rekabet gelişti bir anda.
Çeşitli savaş oyunları yapıldı.
Giderek Askerî beceriler arttı...

Seyirciler arasında.
"Haydi Lahanacılar" ya da 
"Vurun Bamyacılar" diye en fazla.
"Lahanaya kuvvet, Bamyaya lezzet"
Şeklinde tezahüratlar yapılırdı.
Kavga, küfür, dövüş asla olmazdı...

Zaman geçtikçe.
Padişahlar da Şehzadeler de.
Takımlardan birinin ateşli taraftarı.
Ve hatta oyuncusu olmaya başladı...

Çelebi Mehmet'in oğlu.
II. Murat ve
Torunu Fatih S. Mehmet döneminde.
Bu rekabet sürdü büyük ölçüde.

Savaş oyunlarının gelişmesiyle.
Okçuluk, Cirit, Kale fetheyleme.
Gibi Askerî eğitimlere geçilmesiyle.
Osmanlı Ordusu güç kattı gücüne...

Bu güçlenme.
1453 senesinde.
Yol açtı Konstantiniye'nin fethine.
Ve Osmanlı'nın daha da güçlenmesine...

Bamyacılar ve Lahanacılar.
Arasında gerçekleştirilen bu oyunlar.
Çelebi Mehmet'in torunu.
Fatih'in İstanbul'u almasından sonra.
Taşındı İstanbul'a.
Ve gittikçe gelişti burada...

Enderun, Osmanlı Devleti.
İçin Asker ve İdarecilerin yetiştirildiği.
En önemli Eğitim birimleriydi.
Enderun'da bu oyunlara askerin gelişmesi.
İçin büyük önem verilirdi...

Yetişenler Enderunda.
Sadrazam, Kaptanı Derya.
Yeniçeri Ağası, Eyalet Valisi.
Gibi önemli görevlere getirilirdi...

Bamyacılar ve Lahanacılar arasında.
Bu rekabet İstanbul'da.
Sürdü yüzyıllar boyunca.
Şehzadeler ve Padişahlarla.
Bu takımların taraftarlarıyla.
Ve onların yoğun katılımıyla...

Örneğin III. Selim.
28. Osmanlı Padişahı.
Lahanacıları tutardı.
30. Padişah II. Mahmut sıkı.
Bir Bamyacılar taraftarıydı...

Dersaadet'in çoğu yerinde.
Anıtlarda, Çeşmelerde.
Ve hatta Mezar Taşlarında.
Rastlarsınız Bamya ya da.
Lahana anıtlarına...

Osmanlı Devlet erkanı.
Lahana ve Bamyacıları.
O kadar benimsedi ki.
Topkapı Sarayı girişinde bile.
Vardı bir Bamyacılar Ocağı...

Ayrıca, 
Cebehane Ocağı'nda.
İki kuleden biri aitti Bamya.
Diğeri de Lahana Ocağı'na... 

Bu rekabet eninde sonunda.
Yol açtı birtakım kavgalara.
Örneğin 1812 yılında.
II. Mahmut'un huzurunda.
Büyükdere'de oynanan oyun.
Çok sert geçmiştir.
Hatta kan dökülmüştür...

4 yıl sonra.
Çırağan Yalısı alanında.
Yapılan Cirit oyunlarda.
Çopur Hasan Ağa.
Pusu kurmuş Şuayip Ağa'ya.
Ve yol açmıştır onun vefatına...

Şuayip Ağa'nın vefatı.
Hem Enderun Ağalarını.
Hem de II. Mahmut Padişahı.
Üzmüştür aşırı...

II. Mahmut, bu olay sonrası.
Cirit oynamayı yasakladı.
Ve 1826 yılında da kaldırdı.
Tümüyle Cirit oynanmasını...

Böylece, Amasya'da atılan temeli.
400 yıllık Derbi.
İstanbul'da sona erdi...

II. Mamut'un bu kararı.
Vaka-i Hayriye olayını.
Yeniçerilerin kaldırılması.
18 Haziran 1826 tarihli.
Kararını da getirdi...

Sağlam kafa.
Bulunur sağlam vücutta.
Demişler ama hesap etmemişler.
Sporda rekabet nerelere gider...


Bamyacılar Lahanacılar  fotoğrafları:
(tüm internetten alınmıştır)

.

16 Haziran 2022 Perşembe

KAYA VAKFİYESİ...

 

- 29 Mayıs 2022, Amasya -

Vakıf, bir ifadeyle,
bir kişinin mülkiyetinde
veya 
tasarrufunda
olan bir taşınmazı
veya nakit parayı,
denilir hayır hizmetine
ve insanların menfaatine
ebediyyen tahsisine...

Eski dilde, Vakfiye Senedi.
Yeni dilde ise Vakıf Senedi.
Bir belgedir Hukukî.
Vakfın hayratları, gelirleri.
Şartları, yönetim şekli gibi.
Bilgilerin nizamnamesi...

Orijinal Vakıf Senetleri,
Vakıf tarafından düzenlenmeli.
Kadı huzurunda tasdik edilmeli.
Yazılı bir belge tanzim edilmeliydi...

Osmanlı dönemi Vakıfları.
Türkiye Cumhuriyeti Vakıfları.
Ve Cumhuriyet sonrası Vakıflara.
Ait Arşivlerimizde çok sayıda.
Vakıf Senetleri bulunmakta...

Bunlardan en ilginci belki de.
Harşena dağı eteklerinde.
Ve Amasya'nın içinde.
Durmakta kayaya yazılı biçimiyle...

Bu Vakfiye.
Kurulmuş 600 sene önce.
1418 senesinde.
Padişah I. Mehmed döneminde...

O yıllarda
Çelebi Mehmed zamanında.
Amasya doğumlu Bayezid Paşa.
Getirilmişti Vezirülazam'lığa...

Önemli görevlerde bulundu.
Başvezir Bayezid Paşa.
I. Mehmed'in ölümünden sonra.
II. Murad zamanında da
Mevkiini korudu...

İşte bu Vezirin.
Bayezid Paşa'nın.
Amasya'daki Paşa Camisi'nin.
Vakfiye Senedi'nin orijinali..
Ve belki de ilk ve tek örneği.
Amasya'da kayaya işlenmişi...

Üç metre uzunlukta
110 cm yükseklikte.
Sekiz yatay satır halinde.
Kaya kütlesi üzerine.
Yazılmış Arapça harflerle...

Vezir Bayezid Paşa'nın. 
Vakfiye Senedi'nin.
Arapça'dan çevrimi:

Rumcuk, Dadı, Kalud, Ovacık ve Bacur köylerinin tamamı; Doğan obasının yedide dört hissesi; Süveyda'nın hepsi; bütün hukukiyle Hacı Yusuf Bağı; Faray'ın hisseleri; Hacı Şadgeldi adıyla bilinen Hamam; Boyacı Bağı; Kükülüs nahiyesinde bir tarla; Eyfasil'de bir tarla; Amasya dışında onbeş dükkân; Ulubağ, Sığır Kurusu ve Şeyh Ali Bağlarının hepsi ki bütün bunlar Çalak nahiyesine bağlıdır, Çadırkoz nahiyesinde iki parça tarla, Hamzapençesi nahiyesinde bulunan iki bölük arazi; Vergeti'de bir arsa; Kağıthane bağı; Tutparası  avlagu ve Çekler'de birer tarla; Celal Değirmeni yakınlarında bir tarla; İbrahim Bey tarlaları; Tüderkan'da bir tarla; Kayaparası'nda adı geçen değirmenin çevresindeki bir ziraat arazisinin tamamı; zikri geçen değirmenin dörtte bir payı ve yine onun dörtte üç hissesi; Meydandaki tarlanın üç parçasının hepsi; iki Şarabhane ve iki Şırahane; Kibrithane mahallesindeki konutun bütün hakları ki bunların da hepsi Amasya'nın dışındadır. İşte bütün bunları, adı geçen vakıf, Vezir Bayezid Paşa -gölgesi uzun olsun- 820 (1418) senesinin Zilhicce (Ocak) ayı ortalarında vakfetmiştir.

Amasya'ya yolunuz düşerse.
Uğrayın bu kitabeye.
Görün, 1418 senesinde.
Sert bir kayanın üzerine.
Yazılı dizeleri gözlerinizle...


Amasya kayaya yazılmış Vakfiye Senedi fotoğraflarım:
.

12 Haziran 2022 Pazar

MADEN KÖYÜ CAMİİ...

 

- 30 Mayıs 2022, Gümüşhacıköy -

G.Hacıköy, Amasya vilayetinde.
İki bölüm halinde.
Hacıköy bir yerde.
Gümüş de yakınında bir mahalle...

"Hacıköy" bir yerleşim yeri.
"Gümüş" ise yıllardan beri.
Çıkartılan Gümüş cevheri.
Bir maden bölgesi.
Maden köyü, bir başka ismi...

İşte bu maden bölgesinde.
1863 senesinde.
İnşa edilir bir Kilise.
Aziz Garabet Kilisesi ismiyle...

Yapımcısı.
Ermeni Nazar Usta'dır.
Doğu-Batı yönünde.
Ve dikdörtgen plânlıdır...

Beden duvarları.
Normal taş örgüsüdür.
Cephe duvarlarının köşeleri.
İse silme taş yapılıdır...

Kilise 1907 yılında onarılmış.
1928 yılında Apsis kısmı yıkılmış.
Yeni bir Mihrap eklenmiş.
Taş tabanı ahşapla kaplanmış.
Ana orijinal mimari korunmuş.
Maden mahallesinde olduğundan.
Maden Camisi ismi  verilmiş...

Cami, 1939 depreminde.
Büyük hasar görmüş.
Çan Kulesi depremde yıkılmış.
Taşları ile Minare yapılmış...

Caminin tavanında.
Bir bölümü depremde hasar alsa da.
Üzeri sonradan badanayla kapatılsa da.
Renkli figürler yer almakta...

Daha sonra yapılan restorasyonda.
Badananın ortadan kaldırılmasıyla.
Figürler çıkartılmış ortaya.
Markos, Matta, Luka ve Yuhanna.
Adlı dört Havarinin ortasında.
Hz. İsa'nın esmer figürü bulunmakta...

Bu figürler üç sene önce gelişimde.
Kapatılıyordu akıllı bir düzenlemeyle.
Namaz vakitlerinde.
Hareketli bir perdeyle...

Görmek isteyenler için ise.
Caminin görevlisi giriyordu devreye.
Figürler açılıyordu tümüyle.
Ziyaretçilerin görmesine...

Camiye son gittiğimde.
Bu düzenek bozulmuştu.
Perdeler açık, Figürler ortadaydı.
Bilmiyorum, cemaat ne yapıyordu...


Maden Camisi Fotoğraflarım:

.

9 Haziran 2022 Perşembe

GÜMÜŞHACIKÖY...

- 28 Mayıs 2022, Gümüşhacıköy-Amasya -

Gümüşhacıköy.
Amasya'ya bağlı.
22 bin bireyli.
Bir ilçe merkezi...

Burası Tunç Çağı'ndan beri.
Anadolu'nun en eski.
Madencilik bölgesi.
MÖ 3000'lerden beri.
Kullanılmakta gümüş madeni...

MS 985 senesinde
"Gümüş"diye.
İsimlendirilmişse de.
Denilmiş "Mengiriye" de...

Selçuklu hakimiyetinde.
Ve Osmanlı döneminde.
Gümüş Sikke basılan.
Bir Darphane de bulunmakta...

Gümüş şehri 1520 tarihinde.
Sahipti 3589 kişiye.
50 yıl geçtiğinde, 1576 senesinde.
Nüfus yükseldi 6662 kişiye.
% 84 bir gelişme ile...

Osmanlı idaresi.
Madenin iyi işletilmesi.
İçin 1775 tarihli.
Bir Ferman neşretmişti...

1842 senesinde ise.
Osman Hamdi Bey'in pederi.
Miralay Müh. Edhem Bey de.
Maden-i Hümayun Gümüş'e.
Karar alındı Müdür olarak tayinine... 

1847 senesinde.
Madenin çıkartıldığı yere.
Gümüş denilmesine.
İkamet edilen bölgeye ise.
Karar verildi Hacıköy denilmesine...

1871'de madenin çıktığı yere.
Maden-i Sim ismi verildi.
1882'de buranın yerleşim yeri.
Hacıköy olarak isimlendirildi.
Her iki yer birlikte. 
Birleştirildi Gümüşhacıköy ismiyle.
Ve Kaza olmasına karar verildi...

Maden bölümüyle.
Ve Hacıköyü ile.
Ve halâ iki kesimiyle.
Gümüşhacıköy güzel bir yöre... 

Günümüzde Gümüşköy'de.
Ne gümüş kalmış.
Ne de gümüşten bir kolye.
Birkaç tarihi Cami ile.
Bir de Hamam ve Kilise...

Gümüşten kalan geriye.
Tonlarca cüruf sadece...

Kalan bizim ailemize de.
Gümüşhacıköy'de.
Doğan bir şehit Pilot enişte.
Bedrettin Cevher isminde...

Gerçek bir Cevher'di.
Tanıyana, bilene.
Gümüşten kalbiyle...


Gümüş ve Hacıköy Fotoğraflarım:
.

7 Haziran 2022 Salı

BREMEN-İZMİR KARDEŞLİĞİ...

- 5 Haziran 2022, İzmir -

Pazar günü akşamüzeri İzmir ve Bremen kentlerinin Kardeşkent ilişkilerinin başladığı senenin 25yıldönümünde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde bir  Resepsiyon verildi. Resepsiyona Bremen Belediye Başkanı Dr. Andreas Bovenschulte ve İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte, bu aktivite için "Hayat Yolları" (Lebenswege) sergisini hazırlayan ve benim üç yıl önce Bremen'de kısa bir süre birlikte olduğumuzda tanıştığım, Lise arkadaşım Dr. Tahsin Akşen'in yeğeni ve Johann Focke Müzesi Araştırma yardımcısı sevgili  Dr. Bora Akşen ile Belgesel Film yapımcısı Orhan Çalışır ile özel bir davetli topluluğu katıldı.

Resepsiyon, Viyolonsel, Yan Flüt ve Gitar sanatçısı üç genç sanatçının  Klasik Müzik eşliğinde Kokteyli ile başladı. Kokteylin hemen sonrasında Dr. Akşen ve sayın Çalışır, hazırladıkları Sergi ve Belgesel filmin amacı ve nasıl yapıldığı konusunda davetlileri bilgilendirdikten sonra sırayla Almanya'nın İzmir Başkonsolosu, Bremen ve İzmir Belediye Başkanları, Kardeşkent birlikteliğinin 25. yılı ve açılacak  Serginin amacı ile ve bunun Türk-Alman dostluğunun gelişmesine yapacağı katkılar konusunda bilgilendirmelerde bulundular. Son olarak da misafir işçi olarak Almanya'ya giden ve orada tam 26 yıl kalarak hem kaynakçı ve hem de ağır Vinç Operatörü olarak çalışmış sayın Sevinç Yağmur, çok ilginç olan anılarını anlattı.

Bu konuşmalardan sonra "Hayat Yolları" (Lebensweg) başlıklı Serginin açılışı yapıldı. Sergide, 1963 yılında Almanya'ya giden 26 misafir Türk İşçisinin oradaki anılarının poster biçiminde sunulduğu Sergi katılımcılar tarafından beğeni ile ziyaret edildi.

Sergi açılışından sonra, Türk ve Alman Müzisyenler tarafından birlikte oluşturulan "Sıkıntı Yok" grubunun Konserine geçildi. Bu grup, kurulduğu aşamada ve birbirlerine tam alışamadıkları dönemde provalar yapılırken doğal olarak sık sık yanlışlıklar olabiliyormuş. Bu durumda Türk Müzisyenler sıklıkla "sıkıntı yok, sıkıntı yok" vurgusunu kullandıkları için Topluluğun adının "Sıkıntı Yok" olması kararlaştırılmış. Grup, 7 Müzisyenden oluşuyor. Saksafon'da Peter Dahm, Vokalde Tuğba Dağlı, Ud'da Güvenç Birer, Gitarda Jan Olaf Rodt, Ney Osman Çalışkan, Klasik Kemençe Cevahir Korhan Işıldak ve Perküsyon'da Mustafa Boztüy'den oluşuyor. Grup Konserine Saksafon sanatçısı Peter Dahm'ın "Nereye Gidiyorsun" eseri ile başladı. Zülfü Livaneli'nin "Umudu Kesme Yurdundan" türküsü ile sürdü ve ardından "Hicaz Mandra"yı dinledik. Sonra Peter Dahm'ın kızı için bestelediği "Sota" isimli eseri dinledik, verilen aradan sonra Tamburi Cemil Bey'in "Nikriz Longası", Anonim bir parça olan "Lamma Beda", Peter Dahm'ın bir başka eseri "Hi Jazz Balade"ı, Rumeli Türküleri "Dolama Dolamayı" ve "Bülbülüm Altın Kafeste"yi dinledik. Peter Dahm'ın iki eserinden sonra final parçasında Bremen Belediye Başkanı da sahneye davet edildi ve ayni zamanda bir Bas Gitar sanatçısı olan Herr Bovenschute gitarı ile "Efem" türkümüze eşlik ederek büyük alkış topladı.

Gece bu Müzik Resitali ile sona erdi ama bu bağlamda diğer toplantılara diğer günlerde de devam edilecek... 


Resepsiyon ile ilgili Fotoğraflarım: https://photos.google.com/u/1/share/AF1QipPVa_BDtk3luDW-q9NucOI-b46d1NLZw9rky_Nv8MK6H67wL48WG5MM9l-DM0uPRg/photo/AF1QipOWdsUZzTnkc1xC9WqffgJfDixOBCBMQE82dEtw?key=NldWUkhqSjRnbjRlMUFhZ29rdDJxWXluV2NMMmRR

26 Hayat Yolları'ndan birisi: Mevlüt Şenokur: https://www.youtube.com/watch?v=jl40rF9YOOo

.

5 Haziran 2022 Pazar

MERSİN MÜZESİ...

 

- 28 Nisan 2022, Mersin -

Mersin ili.
Sanki  bir Açıkhava Müzesi.
Çok sayıda Ören yerine.
Rastlarsınız gezdiğinizde...

Anamur'da, Erdemli'de.
Tarsus'da, Mut'da, Silifke'de.
Ve hatta Mersin'in içinde...

Anemurium, Pompeipolis.
Uzuncaburç, Korykos.
Ve Kanlıdivane
Olan Mersin ve çevresinde.
Ören yerlerinden yüzlerce.
Bunların birkaçı sadece...

Bu kadar Ören yerinden.
Çıkartılabilen Objelerden.
Bir bölümü sergilenmekte.
Mersin Müzesi'nde...

Mersin'de 1978 senesinde.
Eski Halkevi Binasının.
Küçük bir bölümünde.
Açılmış ilk Müze...

Bu Müze ise.
Eskisi yetersiz hale geldiğinde.
Beş yıl önce, Mayıs 2017'de.
Açılmış yeni, modern bir Müze...

Müze, iki katlı.
Geniş alanlı bir yapı...

Giriş katında.
Kronolojik sıralamayla.
Yer verilmiş geniş biçimde.
Tarihsel gelişime...

Üst katta yer verilmiş.
Ait olan MÖ 7000 senesine.
Ve 9 bin sene öncesine.
Yumuktepe Höyüğü'ne.
Ve oradan çıkan eserlere...

Bu Müzede.
1435 eser sergilenmekte.
Deposu da  6.095 tane.
Arkeolojik esere,
24.904 Sikke'ye.
894 tane Etnografik objeye.
Ve 440 tane Mühür ile.
Toplamda 32.464 esere.
Korumalık etmekte...

Mersin'de. 
Önce tane tane.
Ören yerleri gezilmeli.
Ertesinde de.
Bu Müze.
Muhakkak görülmeli...


Mersin Müzesi Fotoğraflarım:
.

1 Haziran 2022 Çarşamba

ORTA KARADENİZ GEZİSİ...

 

- 24-28 Mayıs 2022, Amasya -

Gelin tanış olalım
İşin kolay kılalım
Sevelim, sevilelim
         Dünya kimseye kalmaz
                            Yunus Emre
....................

Tanış olmuştuk evvelinde.
Tam 60 sene önce.
Yenimahalle'de.
Lise dönemimizde...

Bu kez de.
Olduk birlikte.
Eşlerle, 20 kişiyle.
Orta Karadeniz bölgesinde...

İstanbul'dan gelenleri.
Topladık Samsun'da.
Sabahın karanlığında.
Havaalanı'nda...

Önce Bandırma gemisi.
Sonra Okçuluk Merkezi.
Antrenör Kadir Günay'ın.
Bizleri bilgilendirmesi...

Ve Samsun'un en önemli simgesi. 
Atatürk Heykeli'nin görülmesi.

Sonrasında Öğlen yemeği.
Yelken Kulübü Tesisleri.
Pastırmalı, kıymalı, peynirli.
Samsun Pidesi yenilmesi...

Ardından Şehir gezisi.
Atakum sahil gezintisi.
Balkaymak yenilmesi.
Ve OMÜ ziyareti...

Merzifon için yola konulması.
Yolda Çakallı'da durulması.
13. yüzyıl yapımı.
Selçuklu taş yapıtı Han'ı.

M. Kemal'in yoldaşları ile.
Tam 103 yıl önce.
25 Mayıs 1919 tarihinde.
Geçtikleri yerde.
Çakallı Köprüsünde...

Hızla geçiş Merzifon'a.
Orada.
Ankara'dan gelen 4 arkadaşla.
Taşhan Oteli'nde buluşma...

Taşhan, 17. yy Osmanlı yapısı.
Altında kemerli dükkânları.
Üst katı.
Günümüzde Butik Otel odaları...

Önce Otelin avlusunda.
Birlikteydik arkadaşlarla.
Ve Merzifon Karası adıyla.
Marzemino Şarabıyla...

Bir zamanların Ticaret Merkezi.
Merzifon Bedesteni.
Günümüzdeki görevi Aş Evi.
En önemli yöresel yemeği.
Topuz da kızartılmış eti... 

Yapımı 1666 senesi.
Kara Mustafa Paşa Camii.
Büyük ve tek Kubbeli.
Tek Minareli güzel bir Cami...

Bahçesindeki Şadırvanı.
Zile'li Emin Usta yapımı.
Kubbesi kaplı çepeçevre.
Renkli İstanbul görselleriyle...

1414-15 yılı yapımı.
Yıldırım Bayezid'in evladı.
Çelebi Mehmet eseri.
Sultaniye Medresesi...

Görkemli Kapısı üzerindeki.
Yapımı 1866 senesi.
Merzifon Saat Kulesi.
Yanında 20 odalı Medresesi...

Dikdörtgen planlı.
Ahşap tavanlı.
Medreseönü Camii.
8 ahşap direkli ve içindeki.
Önemli Hat eserleri...

MerzifonlLahanacılar'la.
AmasyaBamyacılar arasında.
İlk Derbi Cirit karşılaşmaları da.
1400'lü yıllarda.
Yapılırmış buralarda...

Ertesi gün sabah Kahvaltısı.
Yapıldı.
100 yılı aşkın bir Değirmende.
Yeşillikler, çiçekler içinde...

Ardından da gezildi.
Kuruluşu 1860 senesi.
Amerikan Hastanesi.
Ve Amerikan Koleji
Bir Misyonerlik eseri.
Günümüzde Fen Lisesi...

Sonrasında Piri Baba Türbesi.
Bir Alevi eseri.
Buranın Parkındaki.
Güzel Alevi öğretileri...

Ardından Merzifon kökenli. 
Hacettepe Üniversitesi.
Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen.
Adına Kütüphane gezisi.

Akşam üzeri geçiş Amasya'ya.
Harşena dağı tabanında.
Emin Efendi Konaklarında.
Yeşilırmak yakınında konaklama...

Şehrin ortasında Yeşilırmağıyla.
İki yanında yüksek dağlarıyla.
Dağlardaki Kral Mezarlarıyla.
İlk Coğrafyacı Strabon'uyla.
Çok güzel bir kent Amasya... 

Kurtuluş Savaşı öncüsü.
103 yıl önce.
Amasya Tamimi'yle.
Saraydüzü Kışlası'nda.
Ülkenin kurtuluş umuduyla.
İlk buluştuğu yer Amasya...

Yapımı 1486 tarihli.
II. Beyazıt Camii.
İki yanında Vav harfi.
Şadırvanı, İmareti.
İle muhteşem bir Cami...

Ferhat ile Şirin de.
Amasya'nın sevgisinde.
Ferhat Su Kanalı ile.
Aşkları ölümsüz bir simge...

Çok zengin objeleriyle.
Amasya Arkeoloji Müzesi ve
Amasya'nın 1914 görüntüsü ile.
Minyatür Müzesi de.
Görülmesi gerekli bir bölge...

Hazeranlar Konağı sergisi.
Şehzadeler Müzesi gezisi.
Sonrasında 1308 senesi. 
İlhanlı dönemi eseri.
Amasya Bimarhanesi ziyareti...

Fatih Sultan Mehmet dönemi.
Şerafeddin Sabuncuoğlu Hekimi.
Cerrahi girişimleri ve aletleri.
Burada izlenmesi ve görülmesi...

Buluştuk akşamında.
"Amasya dört kaya.
Ortasında Ali Kaya".
Söylemiyle Ali Kaya Restoranda...

Amasya'nın gece manzarasında.
Yalçın Aker kardeşimizin kızıyla.
Birlikteydik yöresel aşlarla...

Sabah otobüsle.
Koyulduk yola, Vezirköprü'ye.
Hiç girmeden buraya.
Eraslan Akyol can yanımızda.
Doğrudan Şahinkaya Kanyonu'na...

Bu Kanyon da.
İki yüksek dağ arasında.
Kızılırmak'ın sularıyla.
Muhteşem bir geçit aslında:

Kanyon gezisinin bitiminde.
Döndük Vezirköprü'ye.
Burada tarihi Bedesten'de.
Üçler Aş Evi'nde.
Birlikteydik öğlen yemeğinde...

Ardından Vezirköprü içinde.
Çıktık minik bir geziye.
Taşhan'ı, Vezirköprü evlerini.
F. Ahmet Paşa Medresesi'ni.
Gezdik büyük beğeniyle...

Havza'ya geldik.
Artık ayrılmalıydık.
Kimi gidecekti Ankara'ya.
Kimi de Samsun yoluyla.
İstanbul'a...

Kucaklaştık, vedalaştık.
Ayrıldık.
Vezirköprü'de bize.
Gelen eşlik etmeye. 
Eraslan Akyol'un dizeleriyle:


Nasip olup gardaş gitmek dilersen
Selam söyle bizi bilen dostlara
Şal kumaş alıp, satmak dilersen
Selam söylen bizi bilen dostlara

Gittiğin yol engin olsun, düz olsun
Vardığın yer al baharlı yaz olsun
Git de gardaş gelmelerin tez olsun
Selam söylen bizi bilen dostlara

Hüseyin Abdalım doğruya sözüm
Bize yardım etsin Hüseyin Gazi
Ayrılık ateşine yandırman bizi
Selam söylen bizi soran dostlara


Orta Karadeniz gezisi Fotoğraflarım:
.