19 Mayıs 2007 tarihi, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlatılması için yüce Atatürk'ün 19 arkadaşı ile Samsun'a çıkmasının 77. yıldönümü idi. 19 Mayıs 1919 da atılan bu ilk adım'ın sonunda ülkemiz yeniden bağımsızlığına kavuştu ve genç Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ay-yıldızlı bayrağımız hür olarak yeniden dalgalanmaya başladı.
2007 yılının 19 Mayısında çok nadiren gerçekleşebilecek bir olayla Hilal şeklindeki Ay ile Venüs gezegeni karşılıklı gelerek gökte ay-yıldız görüntüsü oluşturacaklardı. Bu olayı ABD'de Çocuk Hekimliği yapmakta olan ve amatör olarak da Astronomi Bilimi ile yakından uğraşan sınıf arkadaşım Dr. Timur Sümer bana duyurmuştu. Ben de Üniversitemiz Fen Bilimleri Enstitüsü Öğretim Elemanları Doç. Dr. Hüseyin Kalkan, Nazım Karadağ ve Ali Aslantürk ile bir araya gelerek 14 Mayıs 2007 günü Üniversitemizde bir Basın Toplantısı düzenleyerek bu olayı tüm Türkiye kamuoyuna duyurdum.
Aslında Türk bayrağının ay-yıldız şeklini almasının ilginç bir öyküsü vardı:
28 Temmuz 1389 tarihinde yapılan Kosova Savaşı sırasında şehit düşen askerlerimizin yerde biriken kanlarının üzerine gökte hilal ay ve yıldızın karşılıklı oluşan görüntüsünün düşmesi ile oluştuğu söylencesi vardı. Gerçekten de günümüzdeki Astronomi Bilgisayar programları ile 28 Temmuz 1389 tarihine gidildiğinde o tarihte hilal şeklindeki Ay ile Jüpiter gezegeninin karşılıklı konumlandıkları ve ay-yıldız şeklinin oluştuğu görülüyordu. Yani söylentiler efsane değil, bilimsel bir gerçek idi.
Çok nadiren oluşabilecek bu rastlantı, 2007 yılında 19 Mayıs Bayramımıza denk geliyordu ve hava açık olursa tüm kuzey yarı küreden ve saat 17.30 ile 22.30 arasında da ülkemizden de izlenebilecek idi.
Bu görüntü o gece gökyüzü kapalı olan batı bölgelerimizin dışında tüm ülkede izlendi.
Özellikle 19 Mayıs hareketinin başlatıldığı Samsun'da tümüyle açık bir havada büyük bir gururla gözlendi.