YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

23 Mayıs 2015 Cumartesi

TUMLİNG...


Darjeeling’den ayrılıyoruz.
Tumling’e gidiyoruz.
İki günlüğüne.
Kanchenjunga’yı görmeye…

Biniyoruz 50 yıllık jiplere.
Land Rover’lere.
Dağcı bir rehber eşliğinde.
Ön Himalayalar’da yürümeye…

Hindistan’dan çıkacağız.
Yürüyerek Nepal’e geçiş yapacağız.
3000 metrelere tırmanacağız.
Kanchenjunga’yı göreceğiz…

İyi de hava kötü.
Sisli, puslu.
Zaman zaman yağışlı.
Görüş alanı da kapalı…

Neyse, biz koyuluyoruz yola.
Uğruyoruz bir Budist Manastırı’na.
Yürüyoruz Singalila Milli Parkı'nda.
Sisler, ağaçlar ve orman gülleri arasında…

Yükseldikçe soğuyor hava.
Uzun bir yürüyüşten sonra.
Nepal’e sınırını geçmemizle.
Ulaşıyoruz Tumling’e…

Ufacık bir köy burası.
3000 metre rakımda 10-15 nüfuslu.
Kalacağız burada bir konuk evinde tek katlı.
Ve rengarenk çiçekler içinde, taş yapılı…

Gelmişiz buraya Kalküta’dan.
40 derece sıcaklıktan.
Sıfır derece soğuğa.
Kanchenjunga’ya bakmaya…

Şöminenin karşısına geçiyoruz.
Önce şöyle bir ısınıyoruz.
Yorgunluğumuzu atıp.
Özel yapım Nepal Bira’sını tadıyoruz…

Müthiş bir görünümü olduğu söyleniyor buradan.
Kanchenjunga ve Doğu Himalaya’ların.
Görebiliyorsunuz buradan 5 tane +8 binliğini.
Makalu’yu, Cho Uyo’yu, Lhotse’yi ve Everest’i…

Ama yüz görümlüğü istiyor.
Koca dağlar.
Ortamda yoğun bir sis.
Ve zaman zaman yağış var…

Bekliyoruz epeyce.
Soğukta uzun bir süre.
Sonra nazlı nazlı yüzünü gösteriyor bize.
Gün batımında bulutlar çekildiğinde gizlice…

Ertesi gün yine hava kapalı.
Tekrar göremiyoruz Doğu Himalaya’ları.
İzleyerek Singalila Milli Parkı’nın sınırını.
Terk ediyoruz artık 3000 metrelik rakımı…


Tumling Fotoğraflarım:
.