YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

14 Mayıs 2015 Perşembe

KALKÜTA'DAN PORTRELER...


Ne sokakları, ne tapınakları.
Ne de İngilizler'den kalan binaları.
Kalküta’da en çok etkileyen beni.
Kalküta’nın insanları…

Kalabalık mı kalabalık.
Bir kent Kalküta.
Dolu her yaştan, her inanıştan.
İnsanlarla…

Kadını, erkeği.
Yaşlısı, genci.
Zengini, fakiri.
Giyimlisi, elbisesizi…

Toplu ulaşım araçlarında.
Sokaklarda, pazarlarda.
Parklarda, bahçelerde.
İbadethanelere, evlerde…

İnsan, hepsi biri birinden güzel.
Hepsi sevecen, her biri özel.
Güler yüzlü, güzel gözlü.
İyi niyetli, hoşgörülü…


Kalküta’dan İnsan Portreleri Fotoğraflarım:

.