YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

24 Haziran 2023 Cumartesi

MEM û ZÎN...

 

- 16 Haziran 2023, Cizre-Şırnak -

Ey gözyaşlarımın aktığı gibi akan nehir
Sabırsız, rahatsız ve âşıkane akan nehir!

Sabırsızsın, kararsızsın ve sakin değilsin
Yoksa kalbim gibi sen de bir deli misin?

Ehmedê Xanî
Mem u Zin, 1695
....................


Bu, gerçek bir hikâyedir.
Cizre'de geçmiştir.
Sene 1451'dir.
İstanbul daha fethedilmemiştir...

Bundan 572 yıl öncesidir.
Diwan Katibinin oğlu Mem'dir.
Cizre Beyi'nin kızı da Zin'dir.
İşte bu, iki gencin trajik öyküsüdür...

Oralarda gelenektir.
Newroz gelir.
Köse-Gelin Oyunu oynanır.
İki genç burada karşılaşır...

İki gönül bir olur.
Gençlerin sevgisi katlanır.
Bu sevgi dillere destan olur.
Ancak yörede kaideler vardır...

Zin, Cizre Beyi'nden istenir.
Bey'in hizmetkârı Beko'dur.
Fitnecinin biridir.
Beko'nun fitneleri etkili olur...

Bey, Mem'i zindana attırır.
Mem, orada hasretinden ölür.
Mem'in cenazesi kaldırılır.
Bu sırada Beko da öldürülür.
Mem ve Beko ayni alana gömülür...

Zin'in Mem'e aşkı halâ büyüktür.
Her gün mezarına gitmektedir.
Gün gelir.
O da Mem'in mezarında can verir.
Ve onunla ayni mezara gömülür...

Cizre'ye giderseniz.
Abdaliye Medresesi'nde görürsünüz.
Mem ve Zin'in mezarı tektir.
Arkada Beko'nun mezarı ile birliktedir...

Bu bir gerçek olaydır.
Cizre'de efsane olmuştur.
Onların ölümünde 240 yıl geçmiştir.
17. yüzyılın sonuna gelinmiştir.
Ehmedê Xanî, Cizre'ye gelmiştir.
Şair kalemini ele almıştır...

Bu efsaneden yola çıkmıştır.
1690-95 arası beş yıl uğraşmıştır.
"Mem û Zîn" destanını yazmıştır.
Manzum yapıt 2655 beyitten oluşmuştur.
Eser; Türkçe, Farsça, Arapça, Rusça.
Ve Fransızca'ya tercüme edilmiştir...

Ali Şir Nevaî'nin Ferhat ve Şirin'i.
Shakespeare'in Romeo ve Juliet'i.
Fuzuli'nin Leyla ve Mecnun'u gibi.
Mem ile Zin de bir Mesnevi... 

Yörede herkes biliyor.
Herkes söylüyor, anlatıyor.
Türkülerde söyleniyor.
Herkes bu sevgiye saygı duyuyor...

Doğruluk, iyilik, güzellik.
Suçsuzluk, zayıflık, çaresizlik.
Toplanmıştır bu eserde.
Mem ile Zin'in kişiliklerinde... 

Kötülük, iki yüzlülük. 
Fitnelik, fesatçılık.
Dalkavukluk da.
Toplanmış Beko'nun şahsında...

Zamanın adet ve örfü, yaşantısı.
Kültürü ve sosyal durumu.
İşlenmiş büyük bir ustalıkla.
Êhmedê Xanî'nin kitabında...

İster inanın ister inanmayın ama.
Mem ile Zin'in ölümünden hemen sonra.
Cizre'nin kadınları 560 yıl önce.
Girmişler kara çarşaflar içine.
Bu sevgiye duydukları üzüntüyle...

Günümüzde bile halâ önlerinde.
Örgülü ve beyaz bir tülbentle.
Mem ile Zin'in ölümsüz aşkını.
Simgeliyorlar siyah çarşafla.
Beş yüz yıl geçse de saygıyla...


Mem ile Zin Fotoğraflarım:

Mem ile Zin'e ağıt:
.


2 yorum:

  1. Cizre'ye gidesim geldi..
    Kaleminize sağlık.Çok güzel ...

    YanıtlaSil
  2. Cizre, gerçekten de tarihi ve kültürü ile görülmesi gerekli bir yöre...

    YanıtlaSil