Doğma büyüme Adıyaman’lıdır.
Babam, Yusuf Besim Tanyeri…
Anlatırdı çocukluğumuzda.
Adıyaman’daki Pirin mağaraları’nı.
Ve vurgulardı bize.
Onların ne denli önemli olduğunu…
Adıyaman’a gitmiştim.
1957 yılı yaz tatilinde.
11 yaşındaydım o dönemde.
Birlikte gitmiştik Pirin mağaraları’na.
Amcamın oğlu Hasan ile…
Oldukça sıcaktı o gün.
Kent’e çok yakındı Pirin.
Bir takım boşluklara girip, çıkmıştık.
Öyle fazla bir şey de görememiştik…
Sadece tadını hatırlıyordum.
Bağından kopartıp, sıcak sıcak yediğimiz.
Koca taneli beyaz üzümün.
Ve de üzerine içtiğimiz buz gibi suyun…
Meğerse nekropol alanıymış burası.
Perre Antik Kenti'nin.
Perre de 5 büyük şehrinden biriymiş.
Kommagene Medeniyeti'nin…
Bu nekropolü tekrar gezdik.
Son Bayram tatilinde.
Adıyaman’da.
Tam 54 yıl sonra…
Adıyaman’ın hemen yanı başında.
3 km kadar uzağında.
Antik mezarlar oyulmuş kayalara.
Birçok sayıda...
Gün batımına yakın ulaştık buraya.
Perre mezarlıklarına.
Kısa sürede gezdik, dolaştık.
Mezarların mimarisine hayran kaldık…
Adıyaman’a gelen çoğu kimse bilmiyor.
Buranın önemini.
Yalnızca Nemrut dağına tırmanıyorlar.
Burayı hep pas geçiyorlar…
Ben de buranın değerini anladım sonunda.
54 sene sonra.
Rahmetli babam anlatmıştı da.
Ben anlamamıştım gençlik çağımda…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder