YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

25 Haziran 2021 Cuma

BİR HOCAMIZIN VEFATI...

 

- Prof. Dr. Niyazi Bademli, 17 Ocak 1965, Ankara -


1963 senesiydi.
Hacettepe'de yeni bir Tıp Fakültesi.
Devreye girmişti.
Profesör Öğretim Üyeleri eksikti...

Hacettepe'nin eğitmenleri.
Genç hekimlerden belirlenmişti.
Birkaç tane deneyimli Öğretim Üyesi.
Ankara Tıp Fakültesi'nden gelmişti...

Bunlardan bir tanesi.
Prof. Dr. Niyazi Bademli idi.
1916'da Ankara'da dünyaya gelmişti.
İstanbul Tıp Fakültesi'ni.
1945 senesinde bitirmişti...

3 yıl sonra Ankara Üniversitesi.
Tıp Fakültesi Anatomi Enstitüsü.
Asistanlığına tayin edilmişti.
Ve Akademik kariyeri başlamıştı...

1951 senesinde Uzman olmuştu.
Sonra Marburg-Almanya'ya gitmişti.
İki yıl burada çalışmıştı.
1955 senesinde Doçent olmuştu...

16 yıl Anatomi'de çalışmış.
1962'de Profesör olmuş.
Hep "Paşa" lâkabıyla anılmış.
Bir yıl önce bir imkân doğmuş.
Ve Hacettepe'ye başlamıştı...

1965 senesi.
Hacettepe'nin ilk öğrencileri.
Yaşamlarında ilk kez.
Bir Anatomi dersi dinleyeceklerdi...

Ancak Hocaları Niyazi Bademli.
20 gün önce bir enfarktüs geçirmişti.
Yatak istirahatindeydi.
Ama onun için de o gün önemliydi...

"Bu ilk dersleri" dedi.
"Muhakkak gitmeliyim" diye ekledi.
Kalktı, giyindi.
Bir koltukla kırmızı amfiye geldi...

Yanında kimse yoktu.
Yanına bir Asistan bile almamıştı.
"Paşalarım" diye derse başladı.
Eklemleri ve hareketlerini anlattı...

Çok coşkulu ve heyecanlıydı.
Öğrenciler can kulağıyla dinledi.
Keyifli bir ilk Anatomi dersi.
Bir solukta bitmişti...

Ertesi günü acı haber geldi.
Hocaları o gece vefat etmişti.
Evi Cebeci'deydi.
Tüm sınıf evine gitti...

İlk dersi için canını feda etmişti.
Vefa borçları idi.
Tabutunu taşıdılar.
Göz yaşlarını tutamadılar...

Kocaman bir Hekimdi.
45 dakikalık dersi için gelmişti.
Hacettepe'ye 1963 girişli.
Hekim adaylarına unutulmaz bir ders vermişti...

Öğrencilerinden Enver Duran.
Onun için şu dizeleri yazmıştı:

Kızarıyor gözler, varsın kızarsın
Sıcak göz yaşları var yanaklarda
Aksın Paşam.
Bir iç çekiş var ardında
Varsın bu da olsun Paşam.
Şimdi, nöbet tutuyor senin Paşaların
Hüzünlü erkekler, ağlıyor kızlar.
Bunların hepsi senin çocukların
İnan! yalnız değilsin Paşam.
Giden sen değilsin
Sen değilsin, değil mi Paşam?


(Not: Bilgiler öğrencisi Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu'ndan alınmıştır)


7 yorum:

  1. Corona salgınında canlarını feda eden doktorları akılma getirdi. Bu nasıl bşr öyküdür. Gözlerim doldu. “Paşa”ya saygılarımla. Yattığı yer incitmesin..

    YanıtlaSil
  2. Allahın Rahmeti üzerine olsun inşallah.

    YanıtlaSil
  3. TANRI ONU VE ONUN GIBI GERCEK ÖĞRETMENLERİ KORUSUN...

    YanıtlaSil
  4. O kuşağın T.C.'ye canları pahasına katkıda bulunduklarının bir örneği. Verdiğiniz bilgileri okumanın bile "Bir iç çekiş var ardında". Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. Rıhu şad, mekanı cennet olsun.

    YanıtlaSil
  6. Böyle kahraman hocalarımıza layık olmaya çalıştık, çalışacağız.
    Sevenlerinin başı sağ olsun..

    YanıtlaSil
  7. Eskiden bir tabir vardı.''BÜYÜK HOCA'' İşte budur büyük hoca.
    tanrı rahmet etsin.

    YanıtlaSil