YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

2 Kasım 2012 Cuma

BAYRAMDA EGE...


Dört günlük Bayram tatili vardı.
Strabon gezi grubu dünden hazırdı.

Ege'ye gidilecekti.
Bodrum, Marmaris, Ayvalık, Foça.
Didim, Kuşadası, Çeşme
ve Urla.
Gezilmeyecekti...

Peki buralar görülmeyecekse.
Ege'ye niçin gidilecekti...

Aslında antik Karia ve Lidya.
Toprakları gezilecekti...

Plânlar, programlar yapılmıştı.
İç Ege bölgesinde dolaşılacaktı.
Bu bir kültür gezisi olacaktı.
Ören yerleri turlanacaktı...

Konaklandı Bafa gölü kıyısında.
Hotel Silva Oliva Bafa'da.
Eski bir deniz kenarında.
Sıcak bir ortamda...

Sabah Kapıkırı köyüne gidildi.
Zeytin ağaçları içerisinden geçildi.
Beşparmak kayalıklarına çıkıldı.
Antik Latmos gezildi...

Öğlende tekrar Kapıkırına dönüldü.
Heraklia antik kenti görüldü.
Ertesi sabah Euromos mabedi gezildi.
Koca yayla'ya çıkıldı...

Buranın antik dönemdeki adı Labranda.
Ormanın içinde, dağın başında.
Temiz bir kaynak suyunun yanında.
Bir kült merkezi antik Karia'da...

Sonra Karia'nın başkentine  Mylasa'ya gidildi.
Milas'ın müzesi, evleri, camileri.
Ve de Gümüşkesen anıt mezarı gezildi.
Akşam üzeri Beçin Kalesi ziyaret edildi...

Aydınoğulları Beyliği yöresindeydik.
Tire ve Birgi'yi gezdik.
Türk Beyliklerinin eserlerini inceledik.
Tire'nin köftesini, Birgi'nin evlerini sevdik...

İki akşam Kula'da konakladık.
Antik adı Philadelphia olan Alaşehir'e geldik.
St. Jean Kilisesi'nin kalıntılarını gezdik.
Öğlende Salihli'nin Odun Köftesi'ni yedik...

Sonrasında Lidya başkentine gidildi.
Salihli yakınında Sardes kalıntıları gezildi.
Gymnasium'un restorasyonu çok beğenildi.
Artemis Mabedi ilgiyle izlendi...

Kula'daydık Cumhuriyet Bayramı'nda.
Kula'nın eski evleri arasında.
Peribacaları'na uğradık dönüş yolunda.
Uygun bir saatte de döndük Ankara'ya...

Sözün özü ve gerçeği.
Göremeden döndük Ege'nin denizini.
Ama çok iyi düzenlenmiş bir geziydi.
Yararlı biçimde geçirmiştik 4 günlük tatilimizi...


Ege Bölgesi gezi fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipNDGj0ZuVucLpGMmuSc4PVBv3fdsWVMtNsm0z1MyHKDst2We5qHR93gsMGx5QRWtQ/photo/AF1QipMzntm5KbX-bwVhw3ldWrSGF6wUXD9k0R9sbOQC?key=S1NhanRHWk43RFdKTGMxY1hjTGZxZ01fZ0FWcDNn&hl=tr

.