YÜCEL TANYERİ
Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...
Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...
Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...
4 Haziran 2012 Pazartesi
KAPADOKYA KİLİSELERİ...
İlginç bir bölge.
Kapadokya.
Sadece coğrafi özelliği ile değil.
Dinsel açıdan da…
Hıristiyanlığı benimser.
Bölge halkı.
Roma döneminde.
MS 3. yüzyılda…
Ancak baskılar vardır.
İlk Hıristiyanların.
Dinsel eğitiminin.
Engellenmesi için…
Fakat ideal bir yerdir.
Kapadokya.
Vadileri ve kayalıklarıyla.
Gizlenmek ve sığınmak amacıyla…
Küçük kiliseler, manastırlar yapar.
Çok sayıda, Kapadokya halkı.
Gözlerden uzak.
Hıristiyan öğretiyi yaymak için…
Oyularak şekiller verilir.
Yumuşak kayalara.
Dönüştürülür buralar küçük mekânlara.
Kutsal alanlara…
Bezenir içleri.
Duvarları, kubbeleri.
Tonozları, apsisleri.
Rengârenk fresklerle, tasvirlerle…
En kolay anlatım yöntemi herhalde.
Dinsel olayları resimlerle.
Bu nedenle döşenmiş bu kiliselerin.
Dört bir yanı İncil’den sahnelerle…
Her bir kilisede geometrik motifler.
Renkli bezemeler.
Bitkisel, geometrik şekiller.
Ve en önemlisi azizler, havariler…
Anlatılıyor birer birer.
Dinsel öyküler, dinsel önderler.
Renklendirilmiş fresklerle.
Bir "Resimli Roman" izlercesine…
Dolaştık tam üç günde.
Kapadokya’da birçok kilise.
Başkent Üniversitesi, Sanat Tarihi Öğretim Üyesiyle.
Sayın Dr. Nilüfer Peker’le…
Tatlarin kilisesi, Keşlik kilisesi.
Aziz Georgios kilisesi, Pancarlık kilisesi.
Karşı kilise, Karabaş kilise ve Yılanlı kilise.
Hocamız hepsini bir bir anlattı büyük bir keyifle…
İbadetlerini yaparlar rahatça.
Hıristiyanlar bu yapılarda 11. yüzyıldan sonra.
Selçuklular zamanında.
Ve Osmanlı İmparatorluğu sırasında…
Ayrılırlar bu bölgeden daha sonra.
Mübadele denilen bir anlaşmayla.
Rum vatandaşlarımız 1924 yılında.
Birçok kiliseyi bırakarak arkalarında…
Birkaç yüz kilise kalmış günümüzde geriye.
Çok renkli anlatımlı freskleriyle.
Sahip çıkmalıyız bunlara hep birlikte.
Farklı inanışlardan olsak da, bu kültür eserlerine…
Kapadokya Kiliseleri fotoğraflarım:
http://picasaweb.google.com/105371707000908378020/KAPADOKYAKILISELERI#5746047362446924914
.