YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

12 Kasım 2011 Cumartesi

GÜNEYDOĞU ANADOLU'DA...


Kısa bir tatil vardı. Son Kurban Bayramı’nda… 

Güneydoğu’ya gidecektik. 
Doğu Toros’lar boyu gezecektik. 
Birçok antik yer görecektik. 
Sonunda da Nemrut’a çıkacaktık… 

Kozan yakınlarından başladık geziye. 
Bayram sabahının erinde. 
Anavarza denilen yerde. 
Çukurova’nın ortasındaki kalede… 

Sonra Karatepe’ye geldik. 
Açıkhava Müzesi'ni gezdik. 
Hitit kabartmalarını gördük. 
Halet Çambel’e saygı sunduk… 

Sonra ver elini Kastabala
Eserleri Roma’lılardan kalma. 
Muhteşem bir Kal’a. 
Antik kalıntılarıyla… 

Günbatarken İslahiye’deydik. 
Yesemek Açıkhava Müzesi’ndeydik. 
Hitit’lerin heykel mektebindeydik. 
Yüzlerce taş heykel gördük… 

Gaziantep’e geldik. 
Güzel yemekler yiyecektik. 
Ramazan nedeniyle olmadı. 
Tüm Kebapçılar kapalıydı… 

Gezdik Antep’in pazarlarını. 
Bakırcılar, baharatçılar çarşısını. 
İçtik Yuvalama Çorba'mızı. 
Ardından yudumladık Menengiç kahve'mizi. 

Sabah hazırdık Zeugma’da. 
Fırat’ın kıyısında. 
Büyük kısmı kalan sular altında. 
İki antik Roma villasında… 

Birecik’te kelaynakları gördük. 
Sonra Halfeti’ye geldik. 
Teknemizle Fırat üzerinde gezindik. 
Heybetli yapı Rumkale’yi inceledik… 

Akşamüzeri Zeugma Mozaik Müzesi’ndeydik. 
Yeni yapılmış bu muhteşem Müze’yi gezdik. 
Biri birinden güzel mozaikleri. 
Hayranlıkla seyrettik… 

Ertesi gün Dülük köyündeydik. 
Antik “Doliche” kentindeydik. 
Geç Hitit dönemi kült merkezindeydik. 
3 oda, bir hol “kaya mezarları”nı gezdik... 

Sonra Adıyaman topraklarına girdik. 
Eski Besni’yi gördük. 
Paşa Konağı'nda. 
Güzel bir yemek yedik… 

Sonra Üçgöz köyüne geldik. 
Burada Sofraz tümülüsü'nü gezdik. 
Komagene Kral mezarının. 
Muhteşem girişini görüntüledik… 

Perrhe antik kentindeydik. 
Günbatımında. 
Adıyaman’ın hemen 5 km kuzeyinde. 
Bu muhteşem Nekropol’de… 

Sabah ilk ışıklar kızarırken tanyerinde. 
Hepimiz hazırdık Karakuş höyüğü’nde. 
Komagene Krallık ailesine ait anıt mezarda. 
Yapılmış olan MÖ 1. yüzyılda… 

Sonra ver elini Nemrut Dağı Milli Parkı
Önce gezdik parktaki antik kalıntıları. 
Sonra tırmandık Nemrut dağına. 
Karlı ve buzlu bir ortamda… 

Hava günlük, güneşlikti tüm gezimizde. 
Şans ve Kader Tanrısı Tike
Ve Güneş Tanrısı Helios birlikteydi bizimle. 
Bu seyahatimizde... 

Bu Bayram tatilinde tüm gezenler oldu mutlu. 
Söylemek gerekiyorsa doğruyu. 
Bilin ki bin bir güzellikle dolu. 
Güneydoğu Anadolu… 


Güneydoğu Anadolu gezisi Fotoğraflarım: 

.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder