Necdet Tokatlıoğlu'nu ilk kez 1976 yılında tanıdım.
O dönemlerde Ankara Hastanesinde genç bir KBB uzmanı idim.
Kendisi Ankara Radyosu'nun beğenilen bir sesi idi.
Türk sanat müziğinin ustalarındandı.
Güzel ve sevilen besteleri vardı.
Sesi kısılmıştı.
Sesi, onun en önemli varlığıydı.
Ankara Hastanesi'nde gelip beni seçmişti.
Son derece mütevazi idi.
Hiçbir büyüklük kompleksi yoktu.
İçi sevgi dolu, gülen yüzlü, saygılı bir sanatçıydı.
Ses tellerinde polip vardı.
Ameliyat önerdim. Hemen kabul etti.
İnsanlara güveni tamdı.
Bilime inancı sonsuzdu.
Kısa sürede iyileşti.
Sesi, eski mükemmel şekline dönüştü.
Sonraki yıllarda sesini dilediği gibi kullandı.
İlerleyen günlerde güzel bir dostluğumuz oluştu.
Son derece nazik, kibar, beyefendi bir insandı.
İnsanlara sevgiyle yaklaşır, saygıyla davranırdı.
Bunu da gülen yüzüyle her dem gösterirdi.
O'nun "yüzündeki o tebessüm, o bahar" maalesef dün eksildi.
"Ne esmerinde vefa
Ne kumralında sefa
Hepsinde türlü cefa
Çekilmez oldu ömür..."
diyen bu güzel insanın ömrü "çisil çisil yağan yağmur"lu bir günde sona erdi.
Ben eski bir dostumu kaybettim.
Ülke ise yalnızca "bir sevgi isteyen" saygın bir sanatçısını...