Ama burada büyükçe bir balıkçı limanı olduğundan denizin tadına pek varamazsınız.
Denizle ilk kucaklaşma Yakakent'ten hemen sonradır. ,
Çamgölü denilen yörede, sahile dik inen dağlık alanda görkemli bir çam ormanı vardır.
Yol burada biraz yükselir.
Mis gibi kokan çam reçinesini içinizde duyarak yeşille mavi'nin görkemli birleşimini gözlersiniz yukarılardan.
Samsun ve çevre halkının mesire yeridir burası.
Tatil günlerinde kalabalıktır, keyif alanı çoktur.
Bu doğal güzellik birkaç sene önce yok edildi.
Çok gerekliymiş gibi güzelim sahil taş bloklarla doldurulup 50 m. genişliğinde uçak pisti gibi bir yol yapıldı.
Tüm gizem ve güzellik mahvedildi.
Çamgölü'ne gelmeden önce Yakakent ile Çamgölü arasında çok güzel bir sahil vardır.
Enva-i çeşit büyüklükte ve şekilde çakıllarla örtülü geniş bir sahil.
Denizin dibindeki çakıllar nedeniyle her dem turkuaz mavisi renktedir burada deniz.
Karadeniz'de pek rastlanılmayan masmavi bir renkte...
Arkasında dağ ve çam ormanları, yeşil-lâcivert-mavi renk harmonisi ile öyle güzel bir panorama çizerdi ki burası...
Her geçişimde muhakkak durur, bu güzelliği yaşardım.
Ta ki bu bayramdaki geçişime kadar.
Bayramda Sinop'a doğru yola çıktığımda hayretler içerisinde kaldım.
Yol genişletme çalışmaları yapılıyordu bu yörede.
Güzelim sahilin yarısına kadar girilmiş, ortasına 2 m. yükseklikte ve 50 cm. kalınlıkta ve 2 km. uzunluğunda beton bir perde yapılmış ve yol genişletme çalışmaları başlatılmıştı.
"Berlin duvarı" gibi beton bir duvar örülmüştü.
Bu bölümden artık denizi görmek olası değildi.
Çakıllar greyderlerle kazınmış, doğanın içine edilmişti.
Bayramda son kez durdum burada.
Çirkinliği, vandalizmi görüntülemek için.
Bundan sonra da artık hiç durmayacağım.
Dursam da görecek bir şey bırakmamışlardı ki zaten...
Çamgölü'ndeki katliamı görmek için lütfen tıklayınız :
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder