- 11 Aralık 2022, Ayaş-Ankara -
Pazarın sabahında.
Gün doğmadan daha.
"Çölde Serap" yazımla.
Karşınızdaydım Bloğumda...
Sabahın 07.03'ünde.
Düş Hekimi Yalçın Ergir de.
Yüzünü yıkamadan daha.
Yanıtladı beni bir mesajla...
Led Zeppelin'in.
66 to Timbuktu albümünden.
Timbuktu Çölü'nde yol alan.
Bir Otobüs resmiyle.
Saat 07.13'de...
Ben de yanıtladım:
"Led Zeppelin dinlenmez".
"Ama bu Timbuktu'ya gidilir" diye.
Saat 07.22'de.
Timbuktu ise bir Çöldü Nijer'de....
2 dakika sonra.
Yanıtladı beni "gidelim" diye.
"Yalnız Ağaç" yazısıyla:
Yalnız Ağaç'ı biliyordum.
Ankara'dan 90 km uzaktaydı.
Ayaş yolundaydı.
Yolun sağındaydı.
Yüce bir tepenin doruğundaydı.
Tek başınaydı...
Ben Ankara'daydım.
Ama Yalçın bunu bilmiyordu.
Beni İzmir'de sanıyordu.
"Ben hazırım" diye yanıtladım...
Yanıt hemen geldi.
"Ne zaman????" dedi.
Düş Hekimi golü yemişti.
"Bugün" diye yanıtı almıştı.
Çok da şaşırmıştı...
Düş Hekimi.
Benim gibi.
Boşta gezen birisi değildi.
Her gün vardı 86 tane işi.
Pazar günü de buna dahildi...
Hava yağmurluydu.
Kapalı, pusluydu.
Ankara'da dağ ayakkabım yoktu.
Yağmurluğum da bulunmuyordu...
Yazdım.
Bahanelerimi sıraladım:
"44 numara bot olur mu" dedi.
"Yağmurluk ne renk olsun" dedi.
"Hemen geliyorum" diye ekledi...
Külüstür bir araçla geldi.
Yağmur çiseliyordu.
90 km gidildi.
Sincan, Ayaş geçildi.
Yalnız Ağaç'a gelindi...
Etraf çorak, sanki bir çöldü.
Hava kapalı ve kötüydü.
Ama dağın görüntüsü muhteşemdi.
Ağaç yalnız başına zirvesindeydi...
"Vira Bismillah" dedik.
Koyulduk yola.
Önce oldukça uzun bir yürüyüşle.
Geldik dağın eteğine...
Zorluk burada başladı.
60-70 derece bir eğim vardı.
Toprak çamurdu.
Tırmanışı zorlaştırıyordu...
Neyse, bata-çıka.
Eğimde arkaya kaya kaya.
Kavuştuk sonunda.
Yalnız Ağacımıza...
Müthiş bir coğrafyada.
Sarıldık Yalnız Ağaca.
Bu Menengiç ağacından başka.
Tek canlının olmadığı ortamda...
Teşekkürler sevgili Yalçın.
Sana da.
Beni tanıştırdığın.
Yalnız Ağac'ına da...
Yalnız Ağaç tırmanış Fotoğraflarımız:
.
Harikasınız hocam
YanıtlaSilÇok sevgili Yücel ağabey ile birlikte, Hacettepe Üniversitesi'nin kuruluşunun 50. yılında: Ilgaz Dağı'nın zirvesi Hacet Tepesi tırmanışımızdan sonra - bayıldığım bir yolculuk daha oldu ❤ Çok sevgi ve teşekkürler bilim ve sanat insanı ağabeyime...
YanıtlaSilhttps://yucel-tanyeri.blogspot.com/2017/07/hacet-tepesi-tirmanisimiz.html?m=1
Seninle Timbuktu Çölüne bile gidilir Yalçın. Sonsuz teşekkürler, Pazar'ını bana ayırıp rehberim olduğun için. Çok keyifli bir gündü...
YanıtlaSilİki böylesine yalnız ağacı büyük zorluk ve fedakarlıklarla ziyaret eden bu iki DÜŞ-HEKİM’lerine kocaman bir bravo!
YanıtlaSilPaylaşılan güzel bilgi ve fotoğraflar için çok teşekkür ederim.
Yücelcim,seyehat anılarını büyük keyifle okuyorum. Yanlız ağaç tırmanışınızda senin ve Yalçın beyin elindeki bastonlar İlhan ın kolleksiyomundan çıkmış gibi. Bu vesile ile İlhan ı da anmış olduk.Sana ve grubuna sağlıklı seyehatler dilerim
YanıtlaSilSevgili İlhan'a da selam olsun... Yurt dışında dağ tırmanışımızda Baton kullanıyoruz ama ülkemizde yerli ve milli ağaçlarımızdan yapılmış değnekler daha uygun oluyor...
YanıtlaSilTebrikler,Tşkler.
YanıtlaSilİki güzel yürekli gezgin gezerken ilham ve cesaret aşılayan muhteşem bilgi kaynağı yaşama sevinci ve umut aynı havayı solumaktan mutluluk duyduğum bir çift güzel yürek onca insanlık dışı olumsuzluğa karşın hala insan olabilme motivasyonu yaratan dostlar güzeli görmek kötüden arındırma yollarını yılmadan ısrarla gösteren gözler iyiki varsınız sevgi ve selamlar
YanıtlaSilSevgi Çiçekleri nin babası Hulusi Gürpınar dan gezgin dostlars
SilYücel Abi, sizi yürekten tebrik ederim. Bu yalnız ağacı uzaktan yoldan geçerken görürdüm. Hep merak ederdim. Bir çok merak ettiğim yer gibi, bu ağacı da bana tanıttınız. Çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilmuhteşem hikayeler okuduk bu vesile ile çok teşekkürler sevgili Dostum Yücel.!
YanıtlaSil