YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

5 Eylül 2016 Pazartesi

MAVİ YOLCULUK...


Hacettepe'den arkadaşlarımla.
Buluşmuştuk iki hafta önce Arsuz'da.
Şimdi sırada Lise'den arkadaşlarla.
Buluşmak vardı Mavi Yolculuk'ta...

Tam 14 gün sonra.
Buluştuk Lise'den beş arkadaşımızla.
Ben, Ali, Ahmet, Danyal ve Aytaç'la.
Bodrum Marina'nın A port'unda...

Aytaç Güldamla.
Hazırlanmıştı biz gelmeden daha.
Arasbey teknesiyle Marina'da.
Bekliyordu bizleri heyecanla...

Biraraya gelindi, demirler çekildi.
"Vira Bismillah" denildi.
Motora yüklenildi.
Ve Bodrum'a veda edildi...

Nefis bir havada.
Rotamız Gökova.
Karaada bir anda.
Kaldı sancak'ta...

Motorlar hızlandı.
Süratle yol alındı.
Orak adası'na varıldı.
Demirler atıldı...

Masmavi bir koyda.
Yemyeşil bir kıyıda.
Sessiz ve huzurlu bir ortamda.
Varıldı sohbetin doyumsuzluğuna...

Yedik, içtik, neşelendik.
Eski günleri yad ettik.
Kristal mavisi sularda.
Denize girdik...

Güvertede açık havada.
Gecenin zifiri karanlığında.
Milyonlarca yıldızın altında.
Çalıştık uyumaya...

Kıpkızıl güneşin doğması.
Sabah kahvaltısı ve deniz sefası.
Sonra demirin alınması.
Ve tekrar yola koyulması...

Mazı koyu'na gidilmesi.
İnceyalı'da demirlenmesi.
Lise arkadaşımız Ayhan Bozkurt'un. 
Evinin ziyaret edilmesi...

Çökertme koyuna geçilmesi.
Halil'in türküsünün söylenmesi.
Fesleğenbükü'nün gezilmesi.
Tekrar tekrar denize girilmesi...

Ertesi gün Çökertme'de kalınması.
İstanbul'dan üç arkadaşımızın bize katılması.
Aytaç ve Hızal'ın doğum günlerinin.
Muhteşem bir törenle kutlanması...

Sonraki gün teknede 8 arkadaşla.
Güle oynaya.
Çökertme koyuna vedayla.
Başlanılması dönüş yoluna koyulmaya...

Mazı, Kargıcık bükü ve Pabuç koyu'nda.
Verilen molalarla.
Ulaşılması Bodrum'a.
Gün batımında...

Marinada teknenin güvertesinde.
Elde viskilerimizle.
Veda edip güzel bir birlikteliğe.
Ayrılıyoruz tekrar buluşmak üzere seneye...


Mavi Yolculuk 2016 Fotoğraflarım:
.