Beni ve Necati'yi.
Öğlen vakti Sillyon'dan inmeliydik.
Başka ören yerleri görmeliydik...
Perge çok yakın.
Sillyon'a.
Necati ile karar verdik Perge'ye.
Oraya da gitmeye ve görmeye...
Çok eski bir yerleşim yeri Perge.
Bulgular var ilk yerleşimine.
Rastlandığına ilişkin MÖ 5 bin'lerde.
Ve daha sonraları da Hititler'ce...
Şehrin surları yokmuş.
Bu nedenle çok istilaya uğramış.
MÖ 334'de.
İlk surlar yapılmış B. İskender'ce...
Sonra kent çok gelişmiş.
Müthiş bir kültür ve sanat merkeziymiş.
Çok ilerilermiş bilimde ve mimaride.
Üstlerine yokmuş kimse heykelde de...
Birkaç kırık dökük taş yontması esere.
Rastlayabiliyorsunuz gezdiğinizde Perge'de.
Ama buradaki görkemli heykellerin tümü.
Antalya Müzesi'nde sergilenmekte...
Şehrin daha girişinde simgesi.
Dört katlı iki yuvarlak kulesi.
Yarısı yıkık onların da.
İhtişamına diyecek yok ama...
Doğu-Batı cephesinde.
Ve Kuzey-Güney yönünde.
İki tane, sütunlu caddeleriyle.
Muhteşem bir kent Perge...
Bu sütunlu yol 300 m uzunluğunda.
Bir çeşme var başlangıcında.
Geniş bir su kanalı ortasında.
Ve su taşıyan kemerler de hemen yakınında...
Perge'nin agorası, dükkânları.
Odeon'u, hamamı.
13 bin kişilik tiyatrosu.
Ve de 70 kemerli muazzam stadyumu...
Vakit ayırıp Perge'ye de gidilmeli.
Bu görkemli ören yerini gezip, görülmeli.
Bir kent nasıl plânlanırmış.
Yeniden düşünmeli...
Perge Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipObJRWzdpa0PQiNpVooNNgCxsR6Cp3SHXMZ9T9RC7mNCHLsQqOAvrNGCw6uNVaYbg/photo/AF1QipN1_l0j3DzhbzP_OXesOy_qUzFc_kvxcQOgneDZ?key=UndPWkxaeUY5anVMaTJyVUk2ckIySW1UMm8zVnJB
.