YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

17 Ekim 2010 Pazar

KOS...

Geçen hafta Kos adasındaydım. 
Bodrum’un karşısındaki adada. 
Bizlerin İstanköy dediğimiz. 
Yunan adasında… 

Bodrumda bir Tıp Kongresi vardı. 
Bir açılış Konferansı yapmam istenmişti. 
Hipokrat’tan bahsedecektim. 
Tıbbın babası Hipokrat’tan...

Hipokrat bu adada doğmuştu. 
MÖ 460-370 yıllarında burada yaşamıştı. 
Tıbbı batıl inançlardan arındırmıştı. 
Modern tıbbın temellerini burada atmıştı… 

Bazı belgelere gereksinim vardı. 
Konuşmam için. 
Gittim Kos'a sunumdan bir gün önce. 
Günü birlik, altı saatliğine… 

Kos, bizim sahillerimize yalnızca 4500 metre uzaklıkta. 
Bodrum’dan tekneyle bir saatte ulaşılıyor. 
Turgut Reis’ten ise daha da kısa. 
40 dakika kadar sürüyor… 

Kos, 12 adalardan birisi. 
Rodos’tan sonra en büyüğü. 
Adanın toplam nüfusu 60.000 kadar. 
Ama yılda bir milyon yabancı turist ağırlıyor… 

Huzurlu, şirin bir ada, minik bir limanı var. 
Bodrum benzeri bir de kalesi. 
O da St. Jean Şövalyeleri'nce yapılmış. 
Ayni yıllarda… 

Güzel bir havada başladı yolculuğumuz. 
Yaz’dan kalma bir güneşle. 
Sımsıcak bir günde. 
Ve masmavi bir denizde… 

Minik trenlerle gezebiliyorsunuz adayı. 
Küçük ve büyük turlar düzenlemişler. 
Dilerseniz bisiklet kiralayabiliyorsunuz. 
Dilerseniz de küçük motorsiklet… 

Ama yürümek en güzeli. 
Her tarafı görebilmek için. 
Hele de hava böylesine güzelse. 
Ve de çok sıcak değilse… 

Kenti birkaç saatte gezebiliyorsunuz. 
Antik eserleri ve Osmanlı yapılarını. 
Ama zaman yetmiyor. 
Adanın daha uzak yerlerini görmek için… 

Muhakkak bir-iki gün daha kalınmalı. 
Çiçeği, böceği görülmeli. 
Dağı, taşı gezilmeli. 
Adanın güzellikleri daha iyi yaşanılmalı… 

Mini trenle de gezdik. 
Yürüyerek de. 
Motorsikletle de burada. 
Bu sıcak, güzel atmosferli adada... 

Güzel yerler gördük. 
Arap Restoran'da yedik öğlen yemeğimizi. 
60 yılı aşkın bir Türk Restoran'ında. 
Hem de ne yemekler… 

Sonra bizi Asklepion’a ulaştırdı. 
Vespa motorsikletiyle. 
Kos’ta doğup, Kos’ta yaşayan. 
Yaşar Memiş kardeşimiz...

Kos, Türkler tarafından henüz keşfedilmemiş. 
Ama yakındır. 
Buranın da Türkler tarafından fethi. 
Ve “Bodrum tipi” sitelerin yapılması… 

Çünkü bu adada geniş arsalar var. 
El değmemiş ne antik alanlar. 
Hem de 40 dakika mesafede. 
Türkiye’ye… 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder