YÜCEL TANYERİ
Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...
Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...
Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...
15 Şubat 2010 Pazartesi
EVET, SEVDİK...
14 Şubat Sevgililer günü…
Amerika’da icat edilmiş.
Sonra da Hıncal Uluç Türkiye’ye kazandırmış.
Yıllardır kutlanıyor.
Sevgililer, sevgilisine sevgisini deklare ediyor.
Bu yıl 14 Şubat’ta Ankarada idim.
Arkadaşım Yalçın Ergir’in davetlisi olarak.
“Düş hekimi” olarak bildiğiniz Yalçın Ergir’in…
Yalçın, bir süredir bir oyun sahneliyor.
Soprano Leyla Çolakoğlu ile birlikte.
Müzikli bir oyun : “Evet, Sevdik…”
İlk iki oyunu kaçırmıştım.
Üçüncüsünü yakaladım.
14 Şubat 2009 Pazar günü.
Türkocağı binası, Operet Sahnesinde…
Burası Cumhuriyetin ilk Opera sahnesi.
1930’larda yapılmış.
Görkemli mi görkemli.
Avrupa’dakilerini aratmayacak kadar.
Oyun tek perde.
Gerçek bir çocukluk aşkını anlatıyor.
Hem de Yalçın ile Leyla arasında geçen.
Neyzen Tevfik sokağında ve 1960’larda…
1960’lı, 70’li yıllara gittik.
Yalçın’ın nostaljik anlatımlarıyla.
Ve Leyla Çolakoğlu’nun sevgi dolu ezgileriyle…
Finalde “Kırlara doğru” şarkısını söyledik.
Salonu son koltuğuna kadar dolduran seyirciyle.
Hepbirlikte, coşkuyla ve sevgiyle…
Oyunu Yalçın Ergir’in annesi de izledi.
16 Temmuz 1954’te evlendiği Türkocağı salonunda.
Ve 56 yıl sonra yeniden geldiği binada…
Evet, sevdik…
Biz de bu oyunu sevdik.
Hem de çok sevdik.
Dolu dolu sevgi’nin yaşandığı bir ortamda.
Ve buram buram sevgi kokan bir günde…
"Evet, sevdik" oyunu fotoğrafları için :
http://picasaweb.google.com/tanyeri/EvetSevdik#
.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder