YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

10 Kasım 2009 Salı

ATATÜRK'ÜN MÜZİĞİ...


Refik Fersan, Türk Müziğimizde unutulmaz bir abidedir.
Besteci ve tambur sanatçısıdır.

Rüzgâr uyumuş ay dalıyor
Dün yine günümüz geçti beraber” 
ve “Düştü enginlere bir ince hüzün” 
onun en bilinen şarkılarındandır.

Cumhuriyet sonrasında Atatürk’ün takdirlerini kazanmıştır.
1924’de “Cumhurbaşkanlığı Fasıl Heyeti Şefi” olmuştur.
Çankaya’da Atatürk’ün sofrasında ona eşlik etmiştir.

O yıllarda bir gece yine Atatürk’ün huzurunda fasıl yapılmaktadır.
Fasıl “saz semaisi” ile sonlanmıştır.
Atatürk, Refik Fersan’la konuşur.
Saz semaisinin yavaş temposundan yakınmıştır.
Fasıl’ın “zeybek havası gibi kıvrak bir ezgi” ile bitmesini arzu etmiştir.

Fasıl zaten sona ermiştir.
Ara verilmiştir.
Refik Fersan ayağa kalkar.
Atatürk’ün arzusunu yerine getirmek için tenha bir yere çekilir.
O anda aklına gelen notaları bir kâğıt parçasına yazar.
Sonuna da zeybek temposunda bir oyun havası ekler.

Bu iş Refik Fersan’ın 15 dakikasını almıştır.
Eseri bir kez daha gözden geçirir.

20 dakika sonra salona tekrar girer.
Atatürk, nerede olduğunu sorar.
Paşam” der. 
Emirlerinizi yerine getirmek için dışarı çıkmıştım”.
Müsaade buyurursanız şimdi bestelediğim semai’yi dinleteceğim”.

Atatürk şaşırır.
Refik Fersan, hemen eseri tamburu ile icra etmeye koyulur.
Atatürk eseri keyifle dinler.

Konuklarına dönerek “haydin bakalım” der.
Hep birlikte zeybek oynayacağız...”.

Tekrar tekrar bu eser çalınır ve birlikte zeybek oynarlar.

Ölümsüz bir beste Türk Müziğimize kazandırılmıştır.
Hem de tam 20 dakikada.
Nikriz Saz Semaisi” başlığıyla.
Atatürk'ün önerisi ve Atatürk'ün isteğiyle...



Nikriz Longa, Murat Tokaç: