Amerika'dan bir meslektaşım gelmişti.
Zamanı kısıtlıydı.
Ancak beş günü vardı.
Birlikte hızlı bir Karadeniz gezisi yaptık.
Trabzon'dan başladık.
Coşandere vadisi, Sumela, Larhan, Zigana geçidi, Limni gölü, Uzungöl, Şekersu ve Muldat yaylaları, Ayder, Tar vadisi, Şenyuva, Zir kale, Sal ve Pokut yaylaları, Çaykara ile Sürmene'yi gezdik.
Yeni yerler gördük.
Eski dostlarla hasret giderdik.
Bu arada birçok yeni dostlar edindik.
Yedik, içtik ve çok güzel vakit geçirdik.
Yeşil'in her tonunu yaşadık.
Sıcağıyla ısındık, serinliğiyle sevindik.
Yağmurunu yedik peşinden gökkuşağını izledik.
Bulutlarına kâh yukarıdan baktık kâh içinde olduk.
Rengârenk çiçeklerini kokladık.
Dağçileği'ni, likapa'sını topladık.
Yıldızlarını seyrettik, dolunayını yaşadık.
Derelerinin gürültüsüyle uyuduk.
Karadeniz'e doyum olmuyor.
Dost insanlarına, güzel doğasına...
Yeşiline, moruna...
Denizine, kumuna...
Dağlarına, yaylasına...
Çayına, deresine...
Çimenine, çiçeğine...
Kuşuna, tilkisine...
Sözün kısası Karadeniz'e doyum olmuyor.
Yakında yine oralarda olacağım.
Ama bu kez kısa süreli değil.
Olabildiğince uzun soluklu...
Bu geziye ilişkin fotoğrafları görmek için :
https://photos.google.com/share/AF1QipPGQ0AFVDZWNHxuW8K-Onj_MTDEwpbdqfXd78tJ-VF2-kgybkCsO8Sxcg5-eKaDXg?hl=tr&key=eVpPV05oVjN3VEhhRnBYa1NUUFJKT3RpSnRxVkZR
.