YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

27 Kasım 2022 Pazar

DOĞAN SİNEMASI...

 

- 4  Haziran 2022, Merzifon -

1853 senesinde.
Bir Kilise.
Yapımına.
Başlanmış Merzifon'da...

Ancak geçen zaman içinde.
60 senede.
Yetmemiş bu Kilise.
Evanjelik cemaate...

Bunun üzerine.
8 Eylül 1913'de.
Yeni bir Kilise.
İçin harç konulmuş temele...

Kısa zaman içinde.
Bitirilmiş bu taş Kilise.
Üç kapı ve 43 penceresiyle.
Ancak kalmış işlevsiz 1915'de...

Kilise boş kalmış uzun yıllarca.
Kiralanmış Sinema amacıyla.
Arkadaşım Danyal Aşık'ın dedesi.
Sabri Aşık'a.
1939 yılında...

Restorasyon sırasında.
Resimler yapılmış duvarlarına.
Hatta bunlardan bir tablo da.
Yapılmış sevgili Danyal'ın babası.
Nimet Aşık'ın fırçasıyla...

Ancak kısa bir süre sonra.
Film göstericisinin sigarasından.
Çıkan ateşle çıkan yangınla.
Teknisyen de yanmış bir anda...

Buna çok üzülen Sabri Aşık.
"Bu iş bize hayır getirmedi".
Demiş.
Ve işi bırakmış...

Devredilmiş Sinema.
1940 yılında..
Arkadaşım Hami Ecevit'in pederine.
Burhan Ecevit'e...

1940 senesi içinde.
Dünyaya gelen Doğan isminde.
Oğlunun ismiyle de.
Anılmaya başlanmış bu Sinema.
"Doğan Sineması" adıyla...

Her gün iki seans yapılırmış.
Cumartesi-Pazar günleri ayrıca.
Saat 18.00'de.
Olurmuş ekstra bir Matine.
Ve yer verilirmiş bu Matinede.
Yabancı ve güncel filmlere...

Filim başlamadan önce.
Perez Prado'nun 45 devirle.
Bir plağı  çalınırmış.
Bu müziği duyanlar.
Hemen Salonu doldururmuş...

Güzel filimler getirilmiş.
Merzifon'a hizmet vermiş.
Uzun yıllar tek eğlencesiymiş.
Yıllar boyu neşe vermiş...

1972'ye kadar böyle sürmüş.
Ecevit ailesi işi bırakmış.
Bina Diyanet Vakfı'na bırakılmış.
Binada kısmi bir yangın çıkmış.
Merzifon Belediyesi'ne devredilmiş.

Bu Kilise ve Sinema en sonunda.
Turizm Bakanlığınca.
Restore edilerek 2012 senesinde.
Amasya AKP Milletvekili ismiyle.
Çevrilmiş bir Kültür Merkezi'ne.
Akif Gülle ismiyle...

Bir Kilise'den.
Bir Sinema'ya.
Oradan da geçen senelerde.
Bir Kültür Merkezi'ne...

Neye niyet, neye kısmet...


Doğan Sineması fotoğraflarım:

Doğan Sineması Filim başlıyor Müziği:
Perez Prado'dan "Cherry Pink and Apple Blossom White"



10 yorum:

  1. Teşekkürler Yücel Bey, sayenizde tarih olmuş eserleri öğreniyoruz.

    YanıtlaSil
  2. Merzifonda doğan büyüyen yani beni çocukluğuma ve anılarıma göturdunuz
    Çok teşekkür ediyorum

    YanıtlaSil
  3. Çocukken rahmetli dedemle bir çok hakiki sinema filmi izlediğim, arada açma yeyip, yerel Sunko gazozu içtiğim sinema. Biz daha çok parkın karşısındaki Evin sinemasına giderdik ama! Evimizin hemen iki yanındaydı girişi.
    Doğan sinemasının (belki de bilerek yazmadığınız) bir yönü de; 70’lerin sonunda malum erotik (?) Türk filmlerinin gösterildiği bir sinema olarak Merzifon’lu ve Hacıköy’lü müdavimlerinin hafızasında ayrı bir yer etmesidir. Maalesef eski kilisede bunlarda oldu zamanında… Ta gençken bana hep ters gelmişti oysa!
    Sinemanın girişinde Ferdi Tayfur müzikleri çalar, bina girişinin sağındaki ufak vezneden kimselere gözükmeden biletimizi alır, o yıllarda hayal bile edemediğimiz bir alemin içine dalardık.
    Sonra TV'nin çıkmasıyla tüm sinemalar kapanmıştı. Uğur Özel'den

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bahsedilen filmler bizim kiraya verdiğimiz kişi tarafından oynatılmış,bu sebeplerden binanın diyanet vakfına satmaya karar verip
      Sinemayı kapattırdık.

      Sil
  4. Çok teşekkürler sevgiler değerli dost 🌹🌹🌹

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Yücel benim ailem de Merzifonluydu. Ama biz hiç kalmadık. Ailemizin büyüklerini ziyarete gittiğimizde dayımın çocuklarından bu sinemanın adını çok duymuştum. Hikayesini öğrenmek güzel oldu. Bu arada arkadaşımız Hami’nin babasının işlettiriniz de şimdi öğrendim. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. Son yorum bana aitti. Adımı yazmayı unutmuşum. Sadi Subaşı

    YanıtlaSil
  7. Çok ilginç, çok hoş..... Ne güzel gerçek hikayeler bulup çıkarıyırsun Yücelciğim teşekkürler

    YanıtlaSil
  8. Çocukluğum; çocukluğum.... Sağolasın ağabey. Erzurumlu

    YanıtlaSil
  9. Sağolasın dostum.

    YanıtlaSil