YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

23 Aralık 2020 Çarşamba

HACETTEPE TİYATRO KULÜBÜ...



4 Mayıs 2015 tarihinde, Ankara'da Akün Sahnesi'nde "Feride Deliler Diyarında" Tiyatro oyununu seyrettim. Oyunu HÜTİ (Hacettepe Üniversitesi Tiyatro Topluluğu) grubu oynuyordu. Oyun iyi seçilmiş, geniş katılımlı oyuncu kadrosu mükemmel, oyun da güzel mesajları olan bir eserdi. Son bölümünde bir miktar da müzikal katkı vardı. Eski bir Hacettepeli olarak ak saçlarımla ama 18 yaşımın dinçliğiyle ve sahne arkasındaki zorlukları bilmenin bilinciyle öğrenci oyuncuları zevkle seyrettim, büyük keyif aldım. Anılarım beni yaklaşık 50 yıl öncesine götürdü.

....................

Yıl 1966-67 idi.
Hacettepe henüz bir Üniversite değildi.
Ankara Üniversitesi'ne bağlı idi.
Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi'ydi...

Bizler Fakültenin  2-3. sınıf öğrencileriydik.
Derslerden zor vakit bulur idik.
Ama Öğrenci Derneği'mizi belirlemiştik.
Derneğimizin üyeleriydik...

Derneğimiz ayda bir defa.
Sanat dünyasından kişiler davet ederdi.
Onlar amfilerimizde bizlerle sohbet ederdi.
Gösteriler sahnelerdi...

Cumartesi öğlen dersler sonlanırdı.
Erdinç Dinçer, Pandomim yapardı.
Yılmaz Gruda, One Man Show oynardı.
Bizlere de keyifle seyretmek kalırdı...

Hevesli öğrenciler bir araya geldi.
Bir "Tiyatro Kulübü" kuralım dendi.
Emin Kansu, Başkan seçildi.
Ekip belirlendi...

Kulüp için basit bir oda tahsis edildi.
Bir masa, birkaç sandalye verildi.
Kulüp üyeleri Tıp ve Diş Fakültesi.
Öğrencilerindendi...

Hacettepe dışından tek kişi.
Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndendi.
Gencecik bir öğrenciydi.
Adı da İlber Ortaylı idi...

Yönetmen, Dramaturg, Sekreter.
Muhasip, Işık, KostümDekor. 
Konduit, EfektSuflör
Ve Sahne amiri.
Hepsi öğrencilerdendi...

Bir de Nurhan Artel vardı.
Tiyatro Kulübü'nün kurucularındandı.
İstanbul İngiliz Lisesi'nde okumuştu.
Orada, birçok oyunda oynamıştı...

Kolları sıvadı.
Üç oyun sahneye koydu.
İkisinde rol aldı.
Bir anlaşmazlık oldu.
Hacettepe Totem Oyuncuları'nı kurdu...

Kulübümüzde sanatçılar, yardımcılar.
Toplam 27 okul arkadaşıydılar.
İmece usulü organize oldular.
İki yılda 4 oyun sahneye koydular...

Devlet Tiyatrosu'ndan.
Semih Sergen'den rica edilmişti.
Oyuncuları eğitirdi.
Nasıl davranacaklarını söylerdi.
Onlara tüyolar verirdi...

Hacettepe'de bir Tiyatro sahnesi yoktu.
Pediatri Konferans Salonu kullanılırdı.
Salon eğitim ve toplantılar için yapılmıştı.
Bir perdesi filan da yoktu...

Benim de dekoratörlük tecrübem yoktu.
Kulübün Baş Dekoratörü yaptılar.
Çizimim biraz iyiydi.
Herhalde onun için aralarına aldılar...

Bir de o sıralarda.
Ankara Devlet Tiyatro, Opera, Balesi.
Dekoratörünün ismi.
Yücel Tanyeri idi...

Herhalde Kulüp üyeleri. 
Aralarında profesyonel birisi.
Olsun istemişlerdi.
Ve beni seçmişlerdi...

Efekt görevlisi Necati Dedoğlu'ydu.
Onun da hiç tecrübesi yoktu.
Kocaman bantlı bir teybe sesleri kaydederdi.
Sahne arkasından zaman geldiğinde sesi verirdi.
Ankara Radyosu'ndan Tahsin Temren.
Kendisine yardımcı olurdu bazen...  

Bu gurup iyi çalıştı.
Peş peşe oyunlar oynadı.
Seyircilerin çoğu öğrencilerdi.
Gelir arkadaşlarını seyreder, eğlenirlerdi...

Hacettepe Tiyatro Kulübü.
Oyuncuları.
İki yıl içinde şu oyunları.
Sahneye koydu:

E. İonescu'nun Kel Şarkıcı'sı.
Sean O' Casey'in Sağlık Yurdu.
Ve Anton Çehov'un Ayı oyunu.
A. Gregory'nin Ay Doğarken'i...

Hacettepe Tiyatro Kulübü'müzün.
İlk ve son dergisinin 
Kapağı, yukarıda örnekli.
Benim düzenimdi...

O dönemlerde Ofset tekniği yoktu.
Kapağı elimle ve çini mürekkeple.
Kağıda yazıp, mor rengi seçmiş.
Klişe ve tipo yöntemiyle basmıştık...

İçerikleri Kulüp arkadaşları yazdı.
Sayfa düzenleri bana aitti.
Haliyle çok az sayıda basıldı.
Belki kenarda 5-6 tane kalmıştır.
Müzayedelerde epey para edecektir...

Seyrettim işte bu eski anılarla.
50 yıl sonra.
Hacettepe Tiyatro Topluluğu'yla.
Bulundum Akün Sineması'nda.
"Feride Deliler Diyarında" oyununda.

İsmi biraz değişmişti.
Anlamı genişletilmişti.
Hacettepe Üniversitesi.
Tiyatro Topluluğu'na çevrilmişti...

Dekor50 sene öncesi gibi.
Son derece ucuz ve basitti.
Kostümler ise hayli özenli.
Ve oldukça görkemliydi...

Bizim zamanımızda.
Oynardık birkaç oyuncuyla.
Eser, oynanıyordu 50 yıl sonra.
Geniş bir oyuncu kadrosuyla...

Onların da bir süre sonra.
Öğrencilik dönemi erecekti sona.
Gireceklerdi hayat oyununa.
Gülmece ve dram hepsi bir arada...


Hacettepe Tiyatro Kulübü Fotoğraflarım:


Yeni Hacettepe Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (HÜTİ)
Facebook sayfa bağlantısı:
.

11 yorum:

  1. Sevgili Yücel Bu faaliyetleri 55 yıl sonra duyabildim.Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Sanıyorum hiç kimse yazılı olarak anılarını dile getirmedi...

    YanıtlaSil
  3. Şimdi düşünüyorum da Devlet Tiyatrosu sanatçıları ile çalışmak, zor oyunlar sahneye koymak ne kadar güzel aktivitelermiş. Çok güzel anılar aktarmışsın Yücel. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Ne güzel günlerdi, hem çalışmak ve hem de bir şeyler üretmek...

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel günlerdi, gerçekten!! Bir de Midas'ın kulakları'nı hazırlamaya çalıştık, ama oynayamadık....

    YanıtlaSil
  6. Hem bahsi geçen 'Feride Deliler Diyarında' adlı oyunda bizzat yer almış hem de 5 seneye yakın Hacettepe Üniversitesi Tiyatro Topluğu'nda aktif olarak bulunan birisi olarak kaleme aldığınız bu cümlelerin bizim için çok değerli olduğunu bilmenizi isterim Yücel Bey. Yaklaşık 5 sene önce sizlere ulaşırken ekipçe nasıl heyecanı ve mutluluğu paylaştıysak şimdi de arkadaşlarımla bu yazıyı görünce aynı şekilde heyecan ve mutluluk duyduk. Biraz da hasret ile duygulandık. Bu vesileyle hem oyunumuza gelip bu yazıyı kaleme aldığınız için hem de çok değerli arşiv fotoğraflarınızı paylaştığınız için size ve burada ismi geçen geçmeyen tüm Hacettepe Tiyatro emekçilerine teşekkür eder saygılar sunarız.

    YanıtlaSil
  7. 50 yıl öncesi bir girişimi devam ettiren tüm emekçi sanat uygulayıcılarına selam olsun...

    YanıtlaSil
  8. Sayın hocam,Hacettepe Tiyatro kulübü anılarınızı heyecanla okudum.Sizler,sadece Tıp ogrencisi olarak kalmayıp sanatla da uğraş vermişsiniz.Tebrik eder,saygılarımı sunarım.

    YanıtlaSil
  9. Yücel'im, Dünya Tiyatro Günü'nde gurur abidesi harika bir serüveni yaşattın. Gençlik yıllarımızın en değerli, en güzel etkinliklerinde yer almışsın.Senin yanıbaşında yaşar gibi oldum.
    Sağ ol, var ol

    YanıtlaSil
  10. Muhteşem dolu dolu yaşamak önemli görevleri üstlenip hakını vermek her anıyı isimleri ve tarihleri ile hatırlamak tebrikler hocam 👏👏👏👏👏👍

    YanıtlaSil
  11. Merhaba fotograflar arasinda kendimi görünce duygulandım ve hızla geçmişe döndüm. Tiyatro kulübü yani kurulduğunda ilk temsillerinden olan Kel Şarkıcı oyununda çılgın bir hizmetci ve dedektif canlandiriyordum. Yönet.e imiz Nurhan Arteldi. İkinci oyun Albert Camus'un "Yabancı oyununda önemli bir roldeydim ancak provalar bitmeden Erzurum Tıp Fak. Naklim yapıldı Hacettepe'den ayrılmak zorunda kaldım. Uzmanlık eğitimim için dönene kadar.

    YanıtlaSil