YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

12 Kasım 2020 Perşembe

KAPADOKYA...

 

- 27-31 Ekim 2020, Kapadokya -


Gelin mi demeli üç güzeline
Direnir kışına, akan seline
Şöyle bir uzaktan baktım haline
Hak'tan iltimaslı ele benzersin

                       Zübeyde Gökbulut
....................

İnanılmaz bir coğrafya.
Kapadokya.
Anadolu'nun ortasında.
Tam 5 şehri içine almakta...

60 milyon yıl önceydi.
Anadolu platosu itildi.
Toros dağları yükseldi.
Yanardağlar faaliyete geçti...

Bölgedeki Erciyes, Hasandağ.
Ve de Güllüdağ.
Aktif hale geldi, Lavlar püskürttü.
Yıllar boyu Küller üretti...

Platoda biriken küller.
Yumuşak bir Tüf tabakası ürettiler.
Bu Tüf tabakasının da sathı.
İnce, sert Bazalt bir lav tabakası ile kaplandı... 

Bazalt tabaka zamanla kurudu.
Çatladı ve parçalara ayrıldı.
Yağmur çatlak aralarından sızdı.
Yumuşak Tüf tabakasını aşındırdı...

Zaman zamanı kovaladı.
Hava bir soğudu, bir ısındı.
Rüzgârlar Tüf tabakasını aşındırdı.
Üstte Bazalt, altta Tüf tabakalarıyla.
Oluştu ilginç bir coğrafya...

Doğa bu şartlar altında.
İnanılmaz bir sabırla.
Asırlar boyu bir sanatçı edasıyla.
Heykeller oluşturdu Peribacası adıyla...

Gezmekle, görmekle, fotoğraflamakla.
Bitmek bilmiyor bu Kapadokya.
Her köşesinde ayrı bir güzellik.
Her yerinde farklı bir manzara...

Kışı, baharı.
Yazı, hazanı.
Ayrı ayrı.
Hem çok güzel, hem de çok farklı...

Tüf'lü topraklarında yürüyorsunuz.
Sanki Mars'da dolaşıyorsunuz.
Peribacaları'nı selamlıyorsunuz.
Gördüklerinize doyamıyorsunuz.

"Bir daha geleceğim" diyorsunuz...


Kapadokya fotoğraflarım:
.

1 yorum:

  1. Çok güzel görüntüleri hediye etmişsin yine! Var ol. İşbu Türkler kapadokya adını değiştirmeyi hiç mi düşünmediler, dillerince dillendirmeyi daha sıcak bulamadılar mı? Kimsenin hâtirasi yok mu oralarda kendi özlerinden?...Yabanın anlaşılmaz sözünden hiç mi rahatsız olmadılar? Garip bir vurdumduymazlık vesselam!...Sana da çok selâm. Mustafa Kahramanyol

    YanıtlaSil