YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

17 Temmuz 2019 Çarşamba

BELGRAD...


- 7-9 Temmuz 2019, Belgrad-Sırbistan -

"Belgrad kal'ası öyle bir yüksek yere kurulmuş ki Tuna nehri ile Sava nehrinin bir yerde toplandığı mahalde, bir kayalık burun ucunda bulunmaktadır. Sava nehri burada Tuna nehri ile adı geçen Belgrad dibinde karışıp, iki derya olur. Belgrad şehrinin kal'ası ve varoşu bu iki büyük nehrin burnunda, bir yüksek tepe üzerinde kurulmuş güzel bir kal'a'dır.   Evliya Çelebi"

...............

Belgrad kal'asından çıktım saat beş idi
Martinimle Kur'an bana eş idi...

...............


Beo, Slavca'da.
Beyaz anlamında.
Grad da şehir demek Slav lisanında.
Beograd da beyaz şehir anlamında...

Venedikliler, Castelbianco.
Bizanslılar, Veligrad.
Osmanlılar, Dar'ül Cihad (savaş yeri).
Demişler Belgrad'a...

Aslında, çok da.
Masum ve beyaz bir şehir değil.
Maruz kalmış çok sayıda işgale, kuşatmaya.
Sırbistan'ın başkenti Beograd tarih boyunca...

1441 yılında.
II. Murad zamanında.
Belgrad kuşatılmış ama alınamamış.
6 ay boyunca...

Fatih Sultan Mehmet zamanında.
İstanbul'un fethinden 3 yıl sonra.
200 gemi ve 150 bin kişilik ordusuyla.
Belgrad uğramış ikinci kuşatmaya...

Uzun yıllar kale düşmemiş.
1521'de Kanuni Sultan Süleyman gelmiş.
Kalenin alınmasını emretmiş.
Bir ay sonra da kale ele geçirilmiş...

Osmanlı bu topraklarda uzun yıllar kaldı.
Belgrad, farklı zamanlarda 4 kez işgal edildi.
Ama her defasında geri alındı.
1878'de Sırbistan tam bağımsızlığına kavuştu...

İnerken uçakla daha.
Belgrad'a.
Fark ediyorsunuz güzelliğini, yeşilliğini.
Görüyorsunuz Sava ve Tuna nehirlerini...

Avrupa'nın iki önemli nehri.
Sava ve Tuna nehirleri.
Belgrad'da birleştikleri.
İçin stratejik önemli...

Günümüzde Osmanlı eserleri.
Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği.
Belgrad Kalesi'ndeki.
3-5 tarihi eser belki...

Bunların dışında Osmanlı'lar pek görünmüyorlar.
Belgrad'da tarihi binalar, yeşil parklar, geniş yollar.
Müzeler, heykeller, kiliseler, eski ama renkli tramvaylar.
Havuzlar, güzel restoranlar, çağdaş insanlar...

Son gün nehirde tekneye biniyoruz.
Sava ve Tuna nehirlerinde geziyoruz.
İki saat süreyle bir tur atıyoruz.
Kentin anatomisini daha iyi anlıyoruz...

Bu güzel şehire veda ediyoruz.
Otobüsle Drina nehri üzerinde sınırdan geçiyoruz.
Bosna-Hersek topraklarına giriyoruz.
Kendimizi sanki vatanımızdaymış gibi hissediyoruz...

Düşük giderli.
Bir Paris gezisi gibiydi.
Belgrad ziyareti.
Öylesine güzel, öylesine sevimli...


Belgrad Fotoğraflarım:
.