YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

4 Kasım 2018 Pazar

EĞİN MANİLERİ...



Kırmızı gül has bahçede tez biter
Özledim yarimi  gözümde tüter
Şu dünyada hiç bir derdim olmasa
Yarin hasretliği hepsinden beter
...............

Maniler.
Halk edebiyatımızın nazım türüdür.
Genellikle 7 heceli ve dört dizeli(mısralı)dir.
Mesaj son iki dizede verilir...

Maniler; çeşitli sosyal olayları.
Kişilerin ruhsal durumlarını.
Hasretleri, aşkları.
İçten ve özentisiz anlatır... 

Eğin ya da yeni ismiyle Kemaliye.
Günümüzde de.
Geçmiş dönemlerde de.
Ulaşılması zor bir belde...

Burası Fırat nehrinin iki tarafında.
Yükselen dik dağlar arasında.
Sahip çok kısıtlı miktarda.
Verimli topraklara...

Eğin.
Bu nedenle geçmişte.
Geçim derdi nedeniyle.
Göndermiş erkeklerini gurbete...

Dağları aşmışlar katırlarla.
Ulaşmışlar zorlukla Giresun'a.
Oradan da deniz yoluyla.
Geçmişler İstanbul'a...

Bırakmışlar sevdiklerini arkada.
Çalışmışlar gurbette yıllar boyunca.
Görmemişler eşlerini, analarını.
Bacılarını, çocuklarını...

Gelmemiş gidenler.
Gencecik gelinler.
Anneler, kardeşler.
Duygularını manilere dökmüşler :

"Kurban olam gözlerinin içine 
Ayrı düştüm o gidiyor gücüme
Elâ gözlerini sevdiğim ağam
Sığamadın mı bir Eğin'in içine" demişler...

Eşi, genç gelini yanıtlamış:

"Eğin yolu düz olsun
İçi dolu kız olsun
Doksan dokuz yarem var
Bir de sen vur yüz olsun..."

Bunun gibi çok sayıda Maniler yakılmış.
İmecede, dağda, bağda, hamamda.
Uzun kış gecelerinde, Ramazanda.
Manilerle dışa vurulmuş :

"İstanbul postası bana mı haram
Bağladı yüreğim dert ile verem
Yok mu ki orada mürekkep kalem
Yaza yollayasın bir kuru selam..."

Eğin Manileri.
Çoğunlukla 11 heceli.
Hemen hemen hepsi.
Kadın, ayrlık ve özlem kökenli :

"Gemim teknesini vurmuş kayaya
Merhem yok mu sinemdeki yaraya
Ne sen benden doydun ne de ben senden
Değer vermem kazandığın paraya..."

Eğin Manileri'nin yaşatılması amacıyla.
Kemaliye'nin yukarısında.
Bir "Mani Yolu" yapmışlar.
Yüzlerce Eğin Manisi'ni buraya koymuşlar...

Gitmeli, görmeli.
Mani Yolu'ndaki bu manileri okumalı.
Eğin'in geçmişini anlamalı.
Güzelliğinin yanında kültürünü de tanımalı...


Kemaliye Mani Yolu fotoğraflarım:

.