İzmir'de bahar gelmiş.
Çiçeklerimiz açmış.
Hatta çağla'larımızı bile yemiştik.
Washington'a hareket etmeden önce...
Kuzeyinden giriş yaptık.
Nisan başında.
Uçakla.
Amerika kıtasına...
Kötüydü manzara.
Uçaktan baktığımda.
Aşağılara.
Kanada
Labrador'unda...
Her yer bembeyazdı.
Toprak kar altındaydı.
Nehirler donmuştu.
Göller buzlarla doluydu...
"Gelmez" diye düşündüm.
"İlkbahar buralara".
"Haziran'a kadar".
"Kuzey Amerika'ya"...
İndik Washington'a.
Zemheri soğuğunda.
Koca koca ağaçların dallarında.
Hiçbir yeşerme yoktu daha...
Halbuki hayalini kurmuş.
Plânımı yapmıştım.
Washington'un meşhur Şenliği'ne katılacaktım.
Kiraz ağaçlarının açımını fotoğraflayacaktım...
Havalar kâh açtı.
Kâh kapadı.
Sonunda birkaç gün ısındı.
12 Nisan'da gösteri başladı...
100 yıldan beri kutlanıyor.
Cherry Blossom denilen Festival.
Washington'da.
Potomac nehrinin kıyısında...
3000 kadar kiraz ağacı.
Dostluk anısı olarak gönderilmiş.
Tokyo Belediye Başkanı'ndan.
1912 yılında Washington halkına...
Bu ağaçlar dikilmiş.
Potomac nehri kıyısında.
Tidal Basin adında.
Yapay havuzunun kenarlarına...
100 yıldır açıyorlar.
Kiraz ağaçları her baharda.
Pembe-beyaz çiçekleriyle Washington'da.
Dostluk adına...
Ne kadar ağaç varsa.
Ne kadar çiçek açmışsa.
Bir o kadar da.
Görmeye gelen var etrafta...
Sıcak, güneşli bir hava.
Dalları göstermeyen çiçekler.
Gezinenler, gülenler, eğlenenler.
Bir de bu güzelliği görüntüleyenler...
İkinci baharımı yaşıyorum.
Son bir ayda.
Washington'da.
Kiraz ağaçları arasında...
Cherry Blossom Fotoğraflarım: