Hep ayaktaydım.
Diken üstündeydim.
Bloğuma hiç yazamadım.
Son 7 aydır...
Önce emeklilik.
Sonrasında bir boşluk.
Samsun'dan ayrılma kararı.
İzmir'deki evin onarıma alınması...
Sonra evin toparlanması.
Eşyaların kutulanması.
Onarımın uzaması.
Uzunca bir süre beklenmesi...
25 yıl aradan sonra.
Yeğenim Şebnem'in.
Amerika'dan gelmesi.
Birlikte tatile gidilmesi...
Bu arada.
Gaziantep'te bir toplantıya hazırlanması.
Orada açılış konuşmasının yapılması.
Ardından torunlara bakılması...
Samsun'daki dostlara hüzünlü veda.
Eşyaları koyup kamyona.
Koyulmak.
İzmir'in yollarına...
İzmir'deki evin yerleştirilmesi.
Eksiklerinin giderilmesi.
Muhtarla, belediyeyle, elektrikle, suyla.
Meydan savaşları verilmesi...
Tam rahat bir nefes alacakken.
"Artık yerleştim" derken.
Önceden plânlı bir gezinin çatması.
Orta Amerika'ya doğru yola koyulması...
Aslında bloğa yazacaklarım vardı.
Ama bir türlü fırsat olmadı.
Toparlanma, taşınma, yerleşme derken.
Biliyorum, yazılarım hayli aksadı...
Bu akşam yola çıkıyoruz.
Orta Amerika'ya gidiyoruz.
Meksika'ya, Guatemala'ya, Honduras'a.
Doğru yola koyuluyoruz...
Bu sayfalar yine boş kalacak.
Ayrılık bir ay kadar olacak.
Maya'ları inceleyeceğiz.
Onların taşa işlediği medeniyetleri göreceğiz...
Yolumuz uzun.
Haydi, biz gidelim...
.