YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

16 Nisan 2012 Pazartesi

ANTAKYA SOKAKLARINDA...

23 Nisan 2009, Antakya-Hatay -


Gizemli bir kent. 
Antakya...

Çeşitli kültürleri barındırıyor. 
Yıllardır. 
Değişik dil’lerden. 
Ve farklı din’lerden… 

Gezince anlıyorsunuz. 
Daracık sokaklarında. 
Çeşitli kültür aralıklarında. 
Ve de hoşgörü ortamında… 

Neşe içinde dolaşıyorsunuz. 
Güler yüzlerle karşılanıyorsunuz. 
Sevgiyle merhabalaşıyorsunuz. 
İçtenlikle uğurlanıyorsunuz… 

Evlerin küçük bahçeli avlularında. 
Pastel renkli duvarlarında. 
Oymalı taş yapılarında. 
Antakya’nın loş sokaklarında… 

Veriyorsunuz bir mola. 
Karnınız acıktığında. 
Ya bir humuscu'da. 
Ya da bir künefeci dükkânında… 

Soluklanıyorsunuz yorulduğunuzda. 
Ya bir cami şadırvanında. 
Ya da bir kilise avlusunda. 
Veya bir sinagogun ağacının altında… 

İlk Kilisesi de burada. 
Dünya'nın. 
İlk Camisi de.
Anadolu'nun... 

Bir de Mozaik Müzesi var. 
Biliyorsunuz Antakya’da.
Ama en güzel mozaik burada. 
İnanın ki Antakya sokaklarında… 



Antakya sokakları fotoğraflarım: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder