YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

18 Ağustos 2010 Çarşamba

YAYLANIN SERİNİNE...


Of-Sürmene yaylası
Onbeş doktora bedel...


........

Ülkemiz bu yıl çok sıcak bir yaz geçiriyor.
Yaz tatilim için Ağustos ayını seçmiştim.
Önce İskenderun’daydım.
Ardından Ankara’ya geldim.
İki yer de inanılmaz sıcaktı…

Ankara’da kardeşim Esra vardı.
Sıcaklara tahammül edemiyordu.
Haydi, seni Samsun’a götüreyim” dedim.
Birlikte Samsun’a geldik.

Ama burada da nemli bir sıcak vardı.
Yapışkan, ıslak ve bunaltıcı bir sıcak.
Durulası değil…

Bu kez başka bir öneri getirdim.
Haydi, birlikte yaylalara gidelim” dedim.

Ertesi gün yola koyulduk.
İlk durağımız Zigana yaylasıydı.
Zigana Tatil Köyü’nde konakladık.
Serin, limonata gibi bir havayı bulmuştuk.

Sonrasında ver elini daha doğudakiler.
Önce Uzungöl, Ayder ve
Ardından Sal ve Pokut yaylaları.

Geceleri ısı 10 dereceye kadar düşüyordu.
Isınmak için her gece soba yakılıyordu.
Geceleri yorgan-döşek yatıyorduk.
Gündüzleri de rüzgarların eşliğinde dolaşıyorduk.

Sonrasında Borçka Karagöl’ü.
Ardından Ovit yaylası.
Sonrasında Cimil ve Anzer yaylaları…

7 gün süreyle hep yaylalarda konakladık.
Suyla, ormanla, yeşille birlikte olduk.
Serinliği iliklerimizde hissettik.
Soğukla karşılandık, yağmurla uğurlandık.

Bodrum’a, Marmaris’e, Antalya’ya gidenler.
Sıcak ayları Karadeniz’de geçirin.
Buranın yeşil yaylalarında…

Yaylalar serin.
Yaylalar yem yeşil.
Yaylalar bom boş.
Sizleri bekliyor.

Terlemeyeceksiniz.
Sıcaktan bunalmayacaksınız.
Garanti ederim.
Bir deneyin…

Bu yazının fotoğrafları için tıklayınız:
https://photos.google.com/share/AF1QipPrxOSiqboCbAW0Np0PL-9kxXePJBhm03qpv9KzQIODz_QXIrtPHpBcNB5TPf0t7g/photo/AF1QipOAGQ3TW-qiWvx9HVUlXU5YUCRLzUfSSPlCOZsp?key=ZE9LcW5oVTVqRnZGT1lOakxGM2ZKZmVzd244T2ZB

.