- Aralık 2021, Hacettepe-Ankara -
O benimdir, o benim milletimindir ancak
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak
....................
Anlatmıştım Hacettepe Mahallesini.
Ve Hacettepe Kampüsü içindeki.
Asırlık Camilerini ki
Hepsi birbirinden değerliydi...
Bunun yanında.
Mehmet Akif Ersoy da
Yaşamış bir süre burada.
Ve yazmış İstiklâl Marşımızı da
Tacettin Dergâhında bir odada...
Mehmet Akif, 1873 yılında.
Doğdu İstanbul'da.
Mahalle Mektebine gitti 4 yaşında.
Rüştiye'ye başladı 1882 yılında...
İran Edebiyatı dersleri aldı.
Mülkiye, İdadi bölümüne başladı.
Babası öldü, evleri yandı.
Baytar Mektebi'ne kayıt yaptırdı...
1893 yılıydı.
Birincilikle mezun oldu.
Baytar Müfettişliğine atandı.
1895'de 7 beyitlik ilk gazeli.
Servet-i Fünun'da yayınlandı...
23 Temmuz 1908'di.
II. Meşrutiyet ilân edildi.
İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesiydi.
Darülfünun'da Edebiyat dersleri verdi...
1912-1913 yıllarıydı.
Balkan Savaşları sırasıydı.
Vatan savunması.
İçin yazılar yazdı, konuşmalar yaptı...
1915-1916 yıllarında.
Çanakkale Savaşı sonrasında.
"Çanakkale Destanı" adlı.
Muhteşem şiirini kaleme aldı...
Mehmet Akif, 1918 senesinde.
İstanbul'un işgalinin hemen ertesinde.
Katılmak için Milli Mücadeleye.
Geldi Ankara'ya trenle...
Yoktu Ankara'da kalacak yeri.
Kiralık ev bulmak mümkün değildi.
Zamanın Tacettin Şeyhi.
Osman Vasfi Efendi.
Tacettin Dergâhını ona tahsis etti...
Milli Mücadele'ye.
Burdur Milletvekili.
Hatip, şair, gazeteci.
Kimlikleriyle katıldı.
Katmak için Kurtuluş Savaşı'na halkı.
Destek konuşmaları yaptı...
Kurtuluş Savaşı sonlanmıştı.
Yeni bir Devlet kurulmuştu.
Yeni Devletin İstiklal Marşı.
İçin yarışma açılmıştı...
724 şiir yarışmaya katıldı.
1921 yılıydı.
İstiklâl Marşımızı bu Evde yazdı.
Birincilikle yarışmayı kazandı...
Ödül olan 500 Lira'yı almadı.
Dar'ül Mesai Vakfı'na bağışladı.
İstiklâl Madalyası aldı.
Sonra Mısır'a gitti 1925 yılıydı...
Vatanından ayrı yaşadı.
1936'da orada hastalandı.
İstanbul'a geri döndü.
27 Aralık 1936'da öldü...
Tacettin Cami ve Dergâhı.
K. Sultan Süleyman zamanı.
1610 yılı yapımıydı.
1826'da onarılmıştı...
M. Akif Ersoy'un kaldığı.
Ve İstiklâl Marşı'nı yazdığı.
Dergâh ise 19. yy yapısıydı.
Dikdörtgen plânlı ve 2 katlıydı...
Hemen giriş katında.
Mutfak ve Kilerler bulunmakta.
Üst katta ise üç oda vardı.
Bir Salon, bir Oturma odası.
Ve bir de Yatak odası...
Buranın 30 Ekim 1949'da.
Şehir Merkezi toplantısında.
"M. Akif Ersoy Evi" olmasına.
Ve bir Müze kurulmasına.
Karar alındı, oy çokluğuyla...
Yıllar yılları kovaladı.
Bu tarihi yapı.
Zamanla bakımsız kaldı.
Ve giderek harap oldu...
1967 yılıydı.
Hacettepe, Üniversite oldu.
Rektör, İhsan Doğramacı'ydı.
Kültür Bakanlığını.
Ve Vakıfları devreye kattı...
Bir fon oluşturuldu.
Binanın onarımı yapıldı.
Yepyeni bir eser ortaya çıktı.
1984'de ev yeniden açıldı...
Tarihsel önemli.
Onlarca Camisi.
Ve Mehmet Akif Evi.
İle Hacettepe Üniversitesi.
Gerçekten "yerli ve milli"...
Asla ölçülemeyecek değerleri.
Çok önemli eserleri.
Kampüs alanı içerisinde.
Bulunduruyor Hacettepe...
Kıskandıracak biçimde.
Diğer tüm Üniversiteleri...
Hacettepe M. Akif Evi fotoğraflarım:
.
Emeğinize sağlık değerli dostum. Sayende bilgilendik. Selam ve saygılar.
YanıtlaSilHocam harikasınız sayenizde kültürümüzü ve nerede olduğumuzu öğreniyoruz saygılarımla CEMİL PİRDAL SAMSUN
YanıtlaSilYine Çok güzel ve özel bilgiler kalemine sağlık
YanıtlaSilÇok teşekkürler Yücel Bey'ciğim. Selam ve sevgiler.
YanıtlaSilDr.Saruhan Bozyakali
YanıtlaSilSayin Yücel Bey, Sarar ilk Okulu Namik Kemel ortaoku Atatürk Lisesi ögrenciligim senelerimdeki Ankara hakkinda 59 sene sonra sayenizde bilgilenmekden dolayi sonsuz tesekkürlerimi ve
Hamburg tan selamlarimi sunarim.
ANKARA TACETTİN DERGAHI'NDAKİ TARİHİ SIR NEDİR?
YanıtlaSilAnkara’da Tacettin Mahallesi’ndeki ev 30 Ekim 1949’da müzeye çevrildi.
Peki bu evi değerli kılan neydi?
Bu kiralık evde Eşref, Mehmet ve Hasan adında üç kişi yaşıyordu.
Üçünün ortak noktası milletvekili oluşlarıydı. 1921 senesinin Mayıs ayında bu eve bir mektup ulaştı.. Mustafa adında bir zata geliyordu.
Mustafa kim miydi?
Mustafa, bu evde yaşayan o üç milletvekiliyle yakınlık kurmuş bir Hintliydi. Mustafa’nın kesin bir adresi olmadığı için bu adresi “mektuplaşmak için” kullanıyordu. Kendisine gönderilen mektuplar bu eve ulaşıyor, Mustafa da mektuplarını buradan alıyordu. Ve yine bir gün bir mektup ulaştı.
Evdeki mebuslardan adı Mehmet olan, yarı açık vaziyetteki mektubu alıp içine baktı. Zarfın içinde boş sayfalar vardı. “İnsan neden birine boş sayfalar gönderir ki!” diye düşündü.. Şüphelendi. Mektup özel bir yöntemle yazılmış, gizli bilgiler içeriyordu. Hemen bir kimyager bulundu. Avni Refik (Bekman) özel bir solüsyonla ile mektupta yazılanları gün ışığına çıkardı! Mustafa gözaltına alındı.
Ve her şeyi itiraf etti.. Bu Hintli Mustafa bir İngiliz ajanıydı.
Şubat 1919’da Afgan Emiri Habibullah’ı öldürmüş, ardından Mustafa Kemal Paşa’ya suikast düzenlemek için Ankara’ya gitmişti. Ankara’da herkesle dost gibi görünüyor, casus olarak bilgi topluyor, Atatürk’ü öldürmek için fırsat kolluyor ve...mektuplarıyla İngilizlere gelişmeleri bildiriyordu. Evet, amacı İngilizlerin isteğiyle Atatürk’ü ortadan kaldırmaktı. İşte o görünmez mürekkeple yazılan mektupta da Atatürk’ü öldürmesi için başarılar dileniyordu.
Neticede suçunu itiraf etti ve 24 Mayıs 1921’de idam edildi..
Evin duvarları birçok hadiseye tanıklık etmiştir. Atatürk’e suikastı bu evde yaşayan Mehmet adındaki kişi ortaya çıkarmıştı.
O mektuptan şüphelenmese belki Mustafa Kemal Paşa, Hintli Mustafa haini tarafından öldürülecekti.. Bu evi değerli kılan başka bir özellik daha vardı, ne mi? İstiklal Marşı işte bu gecekondu evde yazılmıştı.
Mustafa Sagir’in yakalanmasını sağlayarak Atatürk’e suikastı önleyen kişi bu evde yaşamış olan
Burdur Mebusu Mehmet yani
Mehmet Akif Ersoy’dan başkası değildi..Bilgisizlik ve cehalet karanlığının hüküm sürerek, her gün daha da arttığı günümüzde, aydınlık yarınlar için
bu bilgileri Türk gençlerimizden
lütfen esirgemeyin.
Prof. Dr. Kenan Aydın
Not;
Bahsigeçen milletvekilleri
Burdur Milletvekili M.Akif Ersoy
Balikesir Milletvekili Hasan Basri Çantay
Adana Milletvekili Dr.Eşref Akman