6 Mart 2013 Çarşamba

ANKARA CADDESİ...

En iyi yöntemidir.
Bir kenti tanımanın.
Yürüyerek dolaşmak.
O şehrin sokaklarını…
   
Dolaşıyordum.
Tek başıma.
Moğolistan’ın başkenti.
Ulan Bator’un caddelerini…

Farklıydı yazıları.
Çözmeye çabalıyordum.
Gördüğüm tabelaları.
Ve sokak yazılarını…

Birden şaşırdım.
Bir dost görmüş gibi oldum.
Hiç zorluk çekmeden okunuyordu.
Ankara Caddesi” yazıyordu…

Oldukça geniş ve temiz.
Rahat kaldırımlı.
İki yönlü trafik akımlı.
Bir caddeydi bu…

İki replikası konulmuştu.
Orhun yazıtlarının.
Caddenin başına.
Geniş kaldırımın ortasına…

Daha da sevindim.
Biraz ilerleyince.
Fotoğraf çektirenleri gördüğümde.
Atatürk büstünün önünde…

Bir okul vardı.
Büstün arkasında.
Dört katlı, pembe boyalı.
Atatürk Okulu

Öğrenciler yoktu, tatildeydiler.
Boş okulu gezdim, Atatürk köşesini gördüm.
Fotoğraflarını, Gençliğe Hitabesini.
Nutuk’unu gördüm sevindim…

Sonrasında gördüm Türk Lokantalarını.
Mağazaları.
Türk
malı ürünleri.
Ankara Caddesi’nin, sevindim…

Kısa adı TİKA.
Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı.
Mükemmel düzenlemiş bu caddeyi.
Ve Atatürk Okulunu daha bir yıl önce...

Garip bir sevinç duyuyorsunuz.
Gururlanıyorsunuz, seviniyorsunuz.
Bize ait güzel bir şeyler gördüğünüzde.
Yurdunuzdan uzakta 7000 km mesafede…


Ankara Caddesi fotoğraflarım:
https://picasaweb.google.com/105371707000908378020/AnkaraCaddesi#5841354817404153058


.