13 Eylül 2011 Salı

KASABA...

Aslında bir köy, Kasaba. 
Kastamonu’ya bağlı. 
Kastamonu-Daday yolunda. 
20 km sonra sağda... 

Güzel ve yeşil bir köy. 
Sulak bir alanda. 
Ceviz ağaçları altında. 
Meyve ağaçları arasında... 

Eski ismi Gaşgaba. 
Candaroğulu döneminden. 
25.000 nüfusu varmış. 
13-17. yüzyıllar arasında... 

Sonradan nüfus azalmış. 
Bir köy’e dönüşmüş. 
Günümüzde 30 haneye sahip. 
100 civarında bir nüfusu var... 

Çok güzel evler var. 
Kasaba’da... 

İki tane de güzel camiye sahip. 
Selçuklu'lardan kalma. 
Bunlardan bir tanesi Mahmutbey camii... 

14. yüzyıldan kalma. 
1366 yılında yapılmış. 
Candaroğlu döneminde. T
am 645 sene önce... 

 Aslında ahşap bir yapı. 
Ama dışında taş duvarlar var. 
Tam 120 cm kalınlığında...
 
Muhteşem ahşap oymaları var.
 Bu caminin içinde. 
Bir renk cümbüşü sanki. 
Oymaları, kakmaları ve boyalarıyla... 

Bir de ceviz kapısı var. 
Bu caminin. İnanılmaz bir güzellikte... 
Aslı Kastamonu’da. 
Liva Paşa Konağı’nda. 
Etnografya Müzesi'nde. 
Bu oyma kapının... S

Sonradan aynisi yapılmış. 
Bu kapının. 
Ve de girişine konulmuş Mahmutbey caminin... 

Üzerinde şunlar yazıyor. 
Hat sanatının tüm inceliğiyle. 
Mescitler Allah’a mahsustur. 
Orada Allah’tan başkasına ibadet edilemez”. 

 Ve alt tarafında da mütevazi bir not: 
Amele Abdullah bin Mahmut en Nakkaş”. 
Yani; “Abdullah’ın oğlu, Amele Nakkaş Mahmut”. 
O kadar... 


1 yorum:

  1. Fotoğraflar nedense hata uyarısı veriyor Yücel bey.
    esenlikler
    Tansu Açık

    YanıtlaSil