15 Mart 2011 Salı

HOCALARIMIZ...


1964 yılında Hacettepe’ye girdim.
Tıp eğitimi almak için.
O dönemlerde Hacettepe yeni yeni kuruluyordu.
Bizler ilk öğrencileriydik…

Başlangıçta çok fazla Hoca’mız yoktu.
Birkaç Profesör ve çok az sayıda Doçent vardı.
Hocalarımızın hemen hepsi Amerika’da eğitilmişlerdi.
Çok gençlerdi, çok yeteneklilerdi…

Derslere çok güzel hazırlanıp gelirlerdi.
Çok şey öğrenirdik onlardan.
6 yılda da hep onlardan öğrendik.
Tüm öğrendiklerimizi…

Hiçbirinin muayenehanesi yoktu.
Tüm günlerini bizler için harcarlardı.
Eğitimimize çok önem verirlerdi.
Hemen hepsi sevecen, hoşgörülü Eğitmen'lerdi.

Yılmaz Sanaç’lar, Muharrem Köksal’lar, 
Hasan Telatar’lar, Şükrü Kaymakçalan’lar, 
Doğan Karan’lar, Nazmi Hoşal'lar, 
Orhan Kalabay’lar, Faruk Özer’ler, 
İzzet Berkel’ler, Özdemir Demir’ler, 
İlhan Kerse’ler, Şeref Zileli’ler, Nusret Fişek’ler…

Büyük çoğunluğu aramızdan ayrıldılar.
Ebediyete kavuştular.
Bir bölümü emekliliklerini yaşıyorlar.
Eski, güzel günleri anıyorlar…

Hepsinin üzerimizde emeği vardı.
Dün Tıp Bayramı'mızdı.

"Bir acı kahvenin bile 40 yıllık anısı" vardı.
Bizlere "birer kelime öğretenlerin kulu kölesi olunur" da,
40 yıl sonra Tıp Bayramı'mızda,
Bu Hoca'larımız nasıl da saygıyla anılmazdı…

Hocalarımızın o döneme ait fotoğrafları:
https://photos.google.com/share/AF1QipNLxTHTBTR1OiOK5SG1tg-yqLGcHkbegV9HrmsJUc8Z9T383E0gtLRjLfQpplV4zw/photo/AF1QipMKospKBmjLawrpw8dqKwrIi1AvPfHC0v5OAn-n?key=ZDRKUHIzaHF0QkNPSkdJb2I1YnVEcmt5U2x0ekxn


.