31 Mayıs 2010 Pazartesi

BEKDEMİR CAMİSİ...


Geçen hafta sonu ani bir karar verdik.
Arkadaşlarım Tarık ve Abit ile.

Yoldan çıkacaktık.
Off road yapacaktık.
Etraf yeşermişti.
Hava da güzeldi.

Cumartesi sabah yola koyulduk.
Dağlara, bayırlara vurduk.
Bulutlara girdik.
Dereler geçtik, tepeleri aştık.

Sonunda yol bizi bir köye çıkardı.
Bekdemir köyüne…

Burası Kavak'a 10 km. uzaklıkta.
Asarcık ilçemize bağlı.
Meşe ağaçları arasında.
Tarımla geçinen ufak bir köy.
Üçümüz de ilk kez geliyoruz buraya.

Köyün ortasında ufak bir cami var.
Ahşaptan yapılmış.
Tek katlı, düz bir yapı.
Basit mi, basit…

İçerisi tertemiz.
Hiçbir abartı yok.
Rengârenk bezenmiş.
Kök boyalarla…

Cami 182 yıllıkmış.
1826-1827 yıllarında yapılmış.
Çelebi Abdurrahman tarafından.
Tümüyle ahşap malzemeden.
Meşe kalasların birbirinin içine geçmesiyle.

Caminin içi pastel renklerle bezenmiş.
Birçok süslemelerle.
Bitki motifleriyle, yazılarla.
Ve ince bir zevkle…

Keyifle gözlemliyorsunuz.
Bu halk sanatının inceliklerini.
Tadına varıyorsunuz.
Baktıkça bu güzelliklerin.

Ve ancak keşfedebiliyorsunuz.
Anayol’dan ayrıldığınızda.
Doğruyol'dan çıktığınızda.
Böylesine güzel halk eserlerini.

Arada bir yoldan çıkmakta yarar var.
Yani off road yapmakta…

Bekdemir köyü camisi fotoğrafları için:
https://photos.google.com/share/AF1QipOURGkXNeAyk26m0S_cSUbnyZZZdUmCdfyZND7LoJE-qFE2kr0ktuZ-C0pjEqsSUQ/photo/AF1QipOAhdrOR2xv8V_XZWSp6wyzLY_xLgGPXfRyNg8p?key=bTdIMHBIY0dtNk1kS1Jlc3kxWEg4TDZzU1UtNklR


.