25 Kasım 2009 Çarşamba

SULUKULE...


İstanbul surlarının en güzel bölümüdür.
Yedikule ile Haliç arasında kalan bölümü…

İstanbul’da vakit bulursam gezerim surları.
Yürüyerek, içinden ve dışından.
Hem 1000 yıllık bir tarihe tanık olursunuz.
Hem de İstanbul’un güncellenmiş sosyal yaşamına…

Bu bölümün şüphesiz en renkli yeridir Sulukule.
Daha doğrusu renkli yeriydi burası...

Geçenlerde surları gezerken uğradım Sulukule’ye.
Büyük hüzünle dolaştım bu kez orayı.
Üzüntüyle görüntüledim.

Yerle bir edilmişti.
Esmer vatandaşlarımızdan kimsecikler yoktu.
Klarinetler, darbukalar susmuştu.
Oyun havaları duyulmuyordu.
Göbekler atılmıyor, paralar sıkıştırılmıyordu.

Eski canlılığından eser kalmamıştı Sulukule’nin..
Sessiz, ölü bir yere dönüşmüştü.
Molozlar, mezar toprağı gibi örtmüştü Sulukule’yi.

Halbuki 1000 yıldır buradaydılar.

Önceleri surların dışındaydılar.
Fetih’ten hemen sonra da içeri alınmışlardı.
Sulukule’ye yerleştirilmişlerdi.
Edirnekapı’da surların hemen içine.

500 yıldır da burada yaşıyorlardı.
Sulukule’ye gelenleri de yaşatıyorlardı.
Tüm mutlulukları, tüm neşeleriyle…

Kentsel dönüşüm projesi”ne takıldılar.
Basit evleri boşaltıldı önce.
Arkalarına bakıp gittiler.
Sonra da greyderler geldi.
Yerle bir ettiler tüm evleri, tüm yapıları.

Şimdi dümdüz bu alan.
Sessiz ve bitkin.

Ama yakında apartmanlar yükselecek.
1000 yıllık bir yaşam da silinip gitmiş olacak…

Sulukule’nin en son fotoğrafları için :
https://photos.google.com/album/AF1QipPqVaP9rqTOn3yQrUBtD6zh0tGswuL8mQ1ybm9q/photo/AF1QipO-oe4kQMDUJrVvr4Z4e_SbDvfc8_sDujIOAcyA

.