20 Şubat 2009 Cuma

DAĞIN DAĞA ÖZLEMİ...


"Dağ dağa kavuşmaz" demişler.
Dağ, dağa kavuşmaz olur mu hiç.
Birbirlerini öyle kucaklarlar ki bazen.
Şaşarsınız...
Devamında da "insan insana kavuşur" demişler.
İnsan da insana kavuşmuyor.
Her zaman...


Karadenizde dağlar denize dik inerler.
Özellikle batı Karadeniz'de daha belirgindir bu durum.
Genelde tipik de bir yapılanma vardır bu dağlarda.
Biri birine paralel katmanlar halinde oluşmuştur bu dağlar.
Bazen 60-80 derece eğimle sıralanır bu katmanlar.
Çoğu yerde çıplaklaşır ve gözle görülürler.
20-30 cm. kalınlıkta tabakalar halinde.
Kırılgan, parçalanabilir, yumuşak dokular şeklinde.
Göze hoş görünen görüntüler verirler çoğu kez.

Geçen hafta Ankara'ya batı Karadeniz yoluyla gidiyordum.
Hava çok güzel, deniz pırıl pırıldı.
Çiçekler açmaya başlamış, bahar kapıdaydı.
Güzel manzaraları keyifle izliyordum.
İnebolu'ya yaklaşıyordum.
Birden gördüm dağın içindeki dağı...

Dağın eğimli yüzeyi oldukça düzgündü.
Düzgün bir duvar gibi...
Ama katmanlar düzensiz biçimde kırılmıştı.
Ve bu yüzde bir dağ görünümü oluşturmuşlardı.
Sanki ressamın biri, dağın yüzüne bir dağ resmetmişti.
Pastel renkleriyle ve tipik dağ görüntüsüyle...

Sanki dağın, dağa özlemiydi bu.
Dümdüz yüzey, zirveli bir dağ siluetine dönüşmüştü.
Bu görüntüsünü de tüm yoldan geçenlere sergiliyordu.

Daha sonra rastladığım bir yüzeyde daha bu olay yineleniyordu.
Bu kez sanki bir heykeltraş eli değmişti.
Katmanların erozyonuyla yine bir dağ oluşmuştu.
Üç boyutuyla, vadileriyle, yeşillikleriyle ve zirveleriyle...

"Dağ dağa küsmüş, dağın haberi olmamış" demişler.
Burada ise dağ, bırakın dağ'a küsmeyi, yeni bir dağ oluşturmuştu.

Dağ bu kez fare filân doğurmamış, yepyeni bir dağ yaratmıştı.
Doğal gücüyle ve içten sevgisiyle...


Batı Karadeniz dağ görüntüleri için :
http://picasaweb.google.com.tr/tanyeri/Inebolu#



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder