YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

30 Mayıs 2013 Perşembe

AKKA...


Akka’da durdurulmasaydım,
bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim

Napoleon Bonaparte, 25.07.1799
...............

Önemli bir liman kenti.
Akka.
Firavun III. Thutmosis'in.
Zamanından beri...

Girmiştir egemenliklerine.
Asurluların, Fenikelilerin. 
Babillerin, Perslerin.

Sonunda da Büyük İskender'in...

El değiştirmiştir.
Uzun süreler.
İslâm ve Hıristiyanlar arasında.
Haçlı seferleri sırasında...

Harabe haline gelmiştir.
Bitmiş, tükenmiştir.
Akka.
Bu savaşların sonunda.

Geçmiştir Osmanlılar'a.
Akka.
1516 senesinde.
Yavuz S. Selim'in Mısır seferinde...

Kuşatılmıştır Napolyon zamanında.
Akka, 1799 yılında.
Ama muhteşem savunulmuştur bu kala.
Cezzar Ahmet Paşa komutanlığında...

18 Mart günü başladı.
Akka muhasarası.
Bu kalenin kuşatılması.
Fethetmekti burayı Napolyon'un amacı...

O dönemde küçük bir limandı.
Osmanlı'nın egemenliğindeydi.
Ancak önemli bir mevkiydi.
Akka kalesi...

70'lik bir komutan tarafından.
Akka müdafaa edilmektedir.
Ancak, yaşamının 50 yılını geçirmiştir.
Savaş meydanlarında, bu Vezir...

Mısır ve Filistini zaptetmiştir.
Napolyon.
Ve birkaç gün içinde Akka'nın.
Düşeceğini hayâl etmektedir...

Bir mektup yazar Cezzar Ahmet Paşa'ya.
Napolyon: "Birşey kazandırmaz bana.
Kalan birkaç günlük ömrünü almak.
Teslim ol ve hemen kaleyi bırak!.."


Paşa yanıtlar bu mektubu:
"Hamdolsun gücümüz yetiyor.
Elimiz de silah tutuyor.
Geri kalan birkaç günlük ömrümüzü de.
Geçiririz küffar ile cenkle!.."


"Anlaşıldı" der Napolyon.
"Bu ihtiyar heba edecek gibi.
Hem kendisini hem de bizim birkaç günümüzü.
Ama iki güne kalmaz, alırız Akka Kalesi'ni..."


Tam 64 gün sürer.
Akka muhasarası.
Napolyon'un her hücumu püskürtülür.
Fransızlara ağır kayıplar verdirilir...

Akıllara durgunluk veren bir savunmadır bu.
Napolyon bir mektup gönderir neticede.
İzin verileceğini bildirir gitmelerine.
Askerleriyle Paşa, eğer şehir teslim edilirse...

"Bir karış toprak vermem"
der.
"Şehitlik mertebesine ulaşmadan ben.
Devlet, teslim etmek için bu kaleyi.
Yapmadı Vezir bizi..."


Napolyon
çileden çıkar bu cevapla.
Dövdürür Akka kalesini toplarla.
Açılan gediklerden şehre girebilenler.
Osmanlı süngüleriyle yok edilirler...

"Oyuncağı yaptı.
Kader beni bir ihtiyarın".

Der Napolyon ve çok kızar.
Ve Akka'ya son kez hücum eder...

Bu sırada Cezzar Ahmet Paşa.
Bir delikanlı gibi savaşmakta.
Kılıç sallamakta.
Ve göz açtırmamaktadır Napolyon'a...

Karar verir Akka'dan geri çekilmeye.
21 Mayıs'ta, 64 gün geçtiğinde.
Napolyon, ağırlıklarını gömerek sahile.
Gerisin geriye döner Kahire'ye...

25 Temmuz 1799
'da Napolyon.
İki gemiyle gizlice kaçarken Mısır'dan.
Yaşamının en büyük dersini almıştır buradan.
Cezzar Ahmet Paşa adlı bir ihtiyardan...

İki ay önce İsrail'deydik.
Akka kentini gezdik.
Cezzar Ahmet Paşa camisinde.
Bu kahramanlar için dua ettik...


Akka Fotoğraflarım:
https://picasaweb.google.com/105371707000908378020/AKKA#

.

20 Mayıs 2013 Pazartesi

YAFA...

Bizlerin.
Portakalı ile tanıdığı.
Bir yer.
Yafa...

Aslında günümüzdeki İsrail'in.
En önemli kentinin.
Tel Aviv'in.
Çok eski bir mahallesi...

Nuh Peygamber
in oğlu.
Yafes tarafından.
Kurulduğuna inanılan.
Bir yerleşim yeri Yafa...

Önemli bir iskele.
Romalılar döneminde.
Geçiyor İslâm'ın eline.
MS 637'de...

İlk Türk devletinin hakimiyetine.
Tolunoğulları'nın eline.
Geçiyor Yafa, MS 878 senesinde.
Filistin ile birlikte...

Kudüs için çok önemli.
Bir liman kenti.
Burası, Kudüs'e ulaşımda.
Haçlı Seferleri sırasında...

Osmanlı'ya katılmış.
Y. Sultan Selim'in padişahlığında.
Mısır seferi sırasında, 1516 yılında.
Mercidabık kuşatması sonrasında...

Bir rıhtım yapılmış.
Osmanlılar tarafından Yafa'ya.
17. yüzyıl'da.
Ve sonra da ticaret gelişmiş burada...

İşgal edilmiş Napolyon'ca.
1798 yılında.
O da çekilmiş bir yıl sonra.
Akkâ'da bozguna uğrayınca...

İngilizler'in eline geçiyor Yafa.
Osmanlı hakimiyeti kalkınca.
Tam 400 yıl sonra.
1917 yılında...

Kuruldu hemen Yafa'nın yanında.
Bugünkü Tel Aviv kenti.
1948 yılında.
İsrail bağımsız bir devlet olduğunda...

Günümüzde bulunduruyor Yafa kenti.
Osmanlı'dan kalan birçok tarihi eseri.
Çarşı, sebil, cami'yi.
Ve Abdülhamit'in saat kulesi'ni...

Hüzünle seyrediyor gibime geldi.
Eski Yafa beldesi.
Hemen yanıbaşında yükselen Tel Aviv kentini.
Ve onun modern, çağdaş siluetini...

Yafa fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipPxD0mWsrBLCy3igTlqeuJ4gm-es-UUnk-w0mUAXoTZHaSdiAR8ttErOQhDG_y_sQ/photo/AF1QipPI76UGRP72badB4-A7EmkQ2200W5M2PkXOlXq6?key=MEh3SkdZWnVjNmllZjcybFQyMnZPQU9HNWpuQTJR

.

14 Mayıs 2013 Salı

YMKL 50. YIL...

Okudum.
1960-63 senesinde.
Yenimahalle'de.
Mustafa Kemal Lisesi'nde...

Gençtim.
Bu Lise'yi bitirdiğimde.
Aradan geçti.
Tam 50 sene...

Toplandık bu sene.
Şile'de.
Eski kardeşlerimizle.
50. seneyi devirdiğimizde...

Bir aradaydık.
1. durak, 5. durakta.
Ve son durak'ta.
Evi olanlarla...

Levent sokak, Temel sokak.
Cengiz sokak, Güliz sokak
.
Taner sokak, Serdar sokak.
Narin sokak'ta oturanlarla...

Arsalarda top koşturanlar.
Tenefüste uzun eşşek oynayanlar.
Dövüşüp, barışanlar.
Kız Lisesi önünde kamp kuranlar...

Saçlarını biryantinleyenler.
Yamalı pantalonla okula gelenler.
Babasının paltosunu giyenler.
Derslerde kopya çekenler...

50 yıl sonra yine birlikteydik.
Bu kez Şile'deydik.
Doğa Tatil Köyü'ndeydik.
Hepimiz neşe içindeydik...

Hepsinin yaşı 70'e yaklaşmıştı.
Torun, torba sahibi olmuştu.
Saçları beyazlanmıştı.
Göbek çapları da artmıştı...

Sarıldık, öpüştük, güldük, eğlendik.
50 yılın hasretini giderdik.
Nureddin kardeşimizin özenle yaptığı.
Goralı'nın sandöviçlerini yedik...

Hepsi de önemli yerlere gelmişlerdi.
50 yılda büyük başarılar elde etmişleri.
Gururlanırdı tabii eğer görebilselerdi.
Bugünlerini bunların Öğretmenleri...

Tesadüfen birlikteydik ayni yerde.
Şile Doğa Tatil Köyü'nde.
Lise'yi bu yıl bitirecek.
350 TED öğrencisiyle...

Onlara bakıp, bakıp.
50 yıl öncemizi anımsadık.
Bizler de o yaşlardaydık.
17 yaşında ve yaşamımızın baharındaydık...

Aramızda güzel bir bağ oluştu.
Biz onları sevdik, onlar bize hürmet ettiler.
Arif'e "beyaz kuyruklu dede" bile dediler.
Ama ne güçlüklerle buralara geldik, hiç bilemediler...

Diyen ne güzel demiş.
Söyleyen ne güzel söylemiş:
"Gençler bilebilse".
"İhtiyarlar yapabilse" diye...


YMKL Şile Toplantısı Fotoğraflarım:
https://picasaweb.google.com/105371707000908378020/YMKL#5877767654641672034

YMKL Videom:


.

8 Mayıs 2013 Çarşamba

AÇIKHAVA AVM


En güzel.
Ve en yüksek yaylasıdır.
Kızlan.
Samsun'un...

Güneyindedir.
25 km.
İçeriye girildiğinde.
Alaçam'ın...

Sisli, puslu.
Kapalı ve yoğun bulutlu.
Bir hava vardı.
Dün Samsun'da...

Yola koyuldum.
Sabahın karanlığında.
Varmaktı amacım.
Kızlan Panayırı'na...

Sisler kalktı.
Bulutlar aşağıda kaldı.
Günlük, güneşlik bir hava.
Beni karşıladı yaylada...

Hıdırellezin ertesi günüydü.
Etraf yemyeşildi.
Bahar gelmişti.
Sözün özü, hava güzeldi...

Yıllardır yapılıyor.
6 Mayıs'ın bir gün ertesi.
Adına bir Alevi Dedesi.
Hüseyin Dede Şenlikleri...

Bir panayır yeri.
Aslında burası.
Geleneksel bir sergi.
Kapsıyor tüm çevre köylerini...

Köylüler geliyor.
Yeniliyor, içiliyor.
Oyunlar oynanıyor.
Alış-veriş yapılıyor...

Aslında bir açık hava AVM'i.
Bu panayır yeri.
Gezinenler, çimenlerin üzerinde.
Oturanlar, çamların gölgesinde...

Baloncular, ruletçiler, peynirciler.
Çaycılar, sucular, şekerciler.
Lavantacılar, oyuncakçılar, etçiler.
Kasnakçılar, kebapçılar, elbiseciler...


Kalabalık bir ortam.
Sosyal bir alan.
Eskiyi anlatan.
Ve halâ yaşayan...

Çok kız kaçırılırmış.
Bu kalabalıkta eskiden.
Bitmiş yakın bir zamanda bu işlem
Çünkü kızlarla anlaşılıyormuş artık internetten...


Kızlan Panayır yeri fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipPNKyjqckWLYsQjRWRASto0LGbP5eAHo-RvKW6bxJm6xyJzPM47GOlM40Ffz54dgg/photo/AF1QipOspZ-OtNyj8iOfi6ap0sl4j185b3LxlIw3-DG9?key=UnUzZk9OT1lsRnJkX2sxTHFHMkE5SDRRY1RJM0hn

.

6 Mayıs 2013 Pazartesi

AĞLAMA DUVARI...



Kızıldeniz'de yol açarak.
Kurtarır Firavun'un ordularından.
Hz. Musa, Yahudileri.
Ve Sina'ya getirir onları...

Tam kırk yıl dolaşırlar.
Sina çölünde Yahudiler.
Ve Hz. Musa'ya indirilir.
Bu dönemde Tevrat ve On Emir...

Yeşu götürür onları.
Yepyeni topraklara.
Kuzeye, Filistin'e.
Hz. Musa'nın ölümüyle...

Hz. Davut Kudüs'ü alır.
En parlak devrini başlatır.
Yahudilerin, milattan önce.
970'lerde...

Bir mabet inşa ettirilir Siyon dağında.
Oğlu Hz. Süleyman'a.
Saklanır burada, gelen Hz. Musa'ya.
On Emir tabletleri, bir sandıkta...

İki kez Kudüs'e girer.
Asurlular ve Babilliler.
Mabedi yıkıp, tahrip ederler.
Ve sürgüne gönderilir tüm Yahudiler...

Ezra'nın çevresinde birleşirler.
Yahudiler.
Ve tekrar dönerler Kudüs'e.
MÖ 538'de...

Çok el değiştirir bu bölge.
Sonunda yıkılır bu mabet de.
MS 70 te.
İmparator Titus tarafından Roma döneminde...

Batı duvarı'nın kalıntılarıdır.
İşte bu Süleyman mabedinden arta kalan.
Bugün yanlış olarak "Ağlama Duvarı" denilen.
Ve Yahudilerce kutsal kabul edilen...

Bulunmaktadır bu duvarın üzerinde tam da.
Mescid'ü Aksa ve Kubbet'üs Sahra.
Yapılmıştır Batı duvarı da.
Aslında Roma İmparatorluğunca...

Kudüs'ün ve mabedin yıkılışını.
Yahudilerin başka ülkelere sürülüşünü.
Buralarda yeniden devlet olma düşünü.
Anmak için asırlar boyu bu duvara gelinmişti...

Yahudiler
yıllardır buraya gelirler.
Özel giysilerini giyerler.
Kipa'larını takarlar, duvara dönerler.
Sallanarak uzunca süre dualarını ederler...

Bir kağıda yazarlar.
Duvarın aralıklarına sıkıştırırlar.
Dile getirirler isteklerini.
Tanrıdan özel dileklerini...

Bölme ile ayrılmış farklı yerlerde dua ederler.
Kadın ve erkekler.
Rahatsız etmez onları.
Bizim gibi fotoğrafçı turistler...

Gerçekte değildir burası.
Bir ağlama duvarı.
Temelde kutsal bir mekândır.
Yahudilerin en önemli dua alanıdır...

Ağlanmaz, dua edilir burada sadece.
Yahudiler ağlarmış yalnızca bir tek yerde.
O da "Vergi Dairesinde".
Rehberimizin bize söylediğine göre...


Ağlama Duvarı fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipN01DO8GcuoU18i6FlGRVmgLf6GnW9NHA1JE791stHAl8qSp4VTzx-i7D3npGlGMg/photo/AF1QipMOP1EpIyFgNQhsDkIRhbpPUia5TGICO4W8sbnu?key=WktLUzVSY0tsV19pM3UtOTY2VENyN3lMaTY0NEt3


.